0

39.5K 2.6K 4.8K
                                    

Haiii, buraya fice başladığınız tarihi alabilirim! Xx

Öncelikle, bu kurgu 5-6 yıl önce yazdığım bir HS fanficti. Ve paranormal olmasının yanısıra biraz kan-vahşet sahneleri olan bir kurgu. Midesi hassas olanlar vs bunu dikkate alarak okumaya başlarsanız sevinirim.

Korku, gizem ve gerilim türünde bir kurgu. Sevilirse bölümleri düzenleyip devam ederim <3

Ficin orjinali 24 bölümden oluşuyordu, lakin orjinal fic angst bitiyordu. Ben taekook versiyonunu angst bitirme taraftarı olmadığım için bu bölümler daha da kısalabilir. Şimdilik bu kadar. Keyifli okumalar! Xx

**

Eski çatırdayan tahta merdivenlerin basamaklarını çıkarken ofladım. "Tatil için seçtiğiniz eve inanamıyorum anne, gerçekten burası çok eski!" diye sitem ettiğimde annem peşimden bana yetişip omzumu dürtükledi. "Gevezelik etmeye son ver Kookie. Burada bir sürü arkadaş bulacağına eminim."

Ağzımdan hıhlarcasına garip bir ses kaçtı. "Sorun tam anlamıyla bu değil anne. Burası tatil için fazlasıyla gizemli bir ev ve oldukça eski!" Bana harabeyi andıran eski evde gözlerimi gezdirdim. "Çok hoş ve şirin bir ev, huysuzluk etme oğlum. Havuzu görmedin mi? Oldukça büyük ve evin yakınlarında deniz var."

"Anne, tatile gidiyoruz derken çok daha güzel bir villa kiralarız diye düşünmüştüm." Otantik eşyalarla kaplı bu ev beni tatmin etmediği için hayal kırıklığına uğramıştım doğrusu.

Babam gelip saçlarımı karıştırdığında dağılan saçlarımı düzeltip babama döndüm.

"Haksız mıyım baba!" Umutla cevap vermesini beklerken başını iki yana salladığında itinayla gözlerimi devirdim. "Ev seçimini babanla birlikte yaptık oğlum." dedi tok sesi, yüzüne içerisinde bulunduğu durumdan memnun olduğunu bildiren bir gülümseme asıldı. Babam anneme arka çıkınca ikiye bir kaldım ne yazık ki. Ah hadi ama...

Annem kıkırdayarak gelip yanağımı öptüğünde dudaklarımı büzerek şişirip ofladım. "Zevkinizden şüphem yoktu!" diye huysuzca homurdandım ve merdivenlerden inip bahçeye çıktım.

Ilık rüzgar tenimi selamlarken, bahçeye çıkmamla havuzun çaprazındaki salıncak dikkatimi çekti. Ama üşengeçliğim nedeniyle salıncağa ilerlemek yerine çimenlerin üzerine çakılmayı seçtim.

Biçilmesi gereken çimenlerin üstünde oturup etrafı inceledim. Hava çoktan kararmıştı. Bizim evin yakınlarında bir tane bile ev yoktu.

Evin bahçesindeki koca çınar ağacının önünde bir gölge farkettiğimde gözlerimi kısıp o yöne baktım.

"Kim var orada?" Bir kedi olacağını düşündüğüm sırada vücuduma büyük bir ürperti yollanıldı. Sanki.. Sanki içimden bir şey geçip gitmiş, veya bana çarpıp bedenimi sarsmış gibi...

Tüylerim diken diken kesilirken vücudumu ele geçiren bu garip his nedeniyle ürkerek yerden kalktım. Arkamı dönemeden omzumda bir el hissettiğimde yerimden sıçrayarak çığlık attım. "Tanrım sakin ol Jungkook, benim." Annemin yumuşak sesini işitince derin bir oh çektim. "Neler oluyor?" diye sordu anlamsızca bana bakarken.

"Yok bir şey olmadı. Sadece... Bir daha sessiz yaklaşma anne." diyerek onu uyardım ve yanından geçip eve girdim.

*

Yemekte çok sessizdim ve dışarıda olan şeyi düşünmeden edememiştim. Bunu hissetmiştim. Çok garipti.

Sandalyeden kalkıp annem ve babama afiyet olsun dedikten sonra salonun kapısına yöneldim.

"Çatı katını tercih edersin diye düşündük." Annem arkamdan seslenince duraksayıp omzumun üzerinden ona baktım. "İyi düşünmüşsünüz." Gülümsemeye çalışsamda onlara soğuk bir gülüşten fazlasını veremedim.

DEPTH • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin