0.4

9 3 0
                                    

Yeniden merhabalarrr

Bölüme geçmeden sol alttaki yıldızı parlatmayı unutmayalım <3

***

"İyi de sen Erva'nın limon sevdiğini nereden biliyorsun?" İdil'in sorusu üzerine bakışlar Utku'ya döndü. Utku'ysa gülümsedi.

"Yani her hafta en az üç kez buraya geliyorlar, defalarca kez servis yaptım ve devamlı limonlu şeyler sipariş ediyor. Tahmin etmek zor olmadı." diye cevapladı. Haklıydı. Didem sağ olsun kafenin bütün kazancını biz karşılıyorduk resmen.

"Evet haklı valla. O kadar sık gelirdik ki buraya, ben o sayede burada çalışıyorum. Bir gelişimizde Cahit Abi bakmıştı masaya. Ne sık geliyorsunuz buyurun siz yapın servisi dedi şakayla. Ben durur muyum üzerine gittim şakanın ve gerçek oldu. Ben yapıyorum servisi." dedi iki elini havaya kaldırıp gülerek. Yaptığı açıklama İdil içindi çünkü diğer herkes zaten şahit olmuştu bu olaya. 

"Neyse size afiyet olsun ben gideyim." dedi ve teşekkürlerimizden sonra masadan ayrıldı Utku.

Biz de kendi aramızda konuşmaya başladık. Toprak molası bitince kalktı ve işine döndü. 2 saat çalışması kaldığını sonrasında çıkacağını söylemişti. Biz de ona ayak uydurup 2 saat sonra birlikte çıkmayı planlamıştık.

***

Toprak'ın işi bitince toparlanmış ve çıkmıştık. Biz çıkarken Selim ve arkadaşları hala kafede oturuyorlardı.

"Eee nereye gidiyoruz?" diye sordu Toprak merakla. Ona söylememiştik.

"Bize." dedi İdil gayet sakince.

"Onun için erken biraz güzellik ya. Birkaç gün geçseydi bari." dedi Toprak gülerek. Alay ediyordu, İdil'in şaka yaptığını düşünmüştü. Bu cevaba karşılık olarak İdil'in yanakları kızarmaya başlamıştı. Hafifçe güldüm ve Toprak'a döndüm.

"Yok kardeşim doğru söylüyor. İdiller yeni taşındılar ya hani. Biz de ailelerle birlikte onlara yemeğe gidiyoruz bugün. Ve sen de geliyorsun." diye açıkladım durumu. Bir yandan da Toprak'ın yüz ifadesine gülüyordum.

"Ailelerle birlikte? Ailecek? Bu güzelliğin de ailesiyle? Yok olmaz. Bu kadar erken olmaz. Hazır değilim." Şaşkın ve tedirgindi. Bu sefer şaka değildi ve bu çok komikti. Tepkilerine Didem'le gülmeye başladık.

"Ne oldu Toprak Bey? Kızın ailesiyle tanışmak zor mu geldi? Yoksa sadece eğlenip bırakacak mıydın benim güzelim Rus'umu?" diye takıldı Didem. Ben gülüyordum, Toprak ciddiye alıyordu, İdil ise sadece kızarıyordu. Durum oldukça komikti. Bir yandan yürüyor bir yandan gülerek sohbet ediyorduk.

"Ne alakası var kızım! Tabii ki eğlenmeyeceğim. Sadece... Yani bugün tanıştık daha, erken işte amına koyayım." diye kendini açıkladı Toprak. Toprak, İdil'in burada olduğunu unutmuş gibi konuşuyordu ve ciddiydi. Sanırım cidden İdil'i beğenmişti ama tam bir şey de söyleyemiyordum çünkü Toprak her zaman böyle şakalar yapıp takılırdı. Sadece şu anki ciddi ifadesi garip gelmişti ama bunu da eğlenmek için yapıyor olabilirdi.

Bu şekilde sohbet ede ede İdillerin evine vardık. Toprak gelmeme konusunda ısrar etse de bizim ısrarlarımız sonucunda kabul etmişti. Tabii ki İdil'in 'gelirsem iyi olur aslında hem vakit falan geçiririz' demesi de baya etki etmişti.

***

Instagram

Instagram

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Buzdan Duvarlar / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin