Onlar beni tanıyorlardı. Evet ama ben ben onları tanamıyordum. Son derslere doğru artık hepsiyle tanışmıştım. Sıra arkadaşım özlem di. Oda iyi bir arkadaştı. Daha ilk günden bana sırlarını vermeye başlamıştı. Aslında bana güvenmesi hoşuma gitmişti ve sıcakkanlığıda öyle. Derken aradan 2 ay geçmişti. Özlemle çok yakın arkadaş olmuştuk. Tenefüste özlemle kantinden çıkmıştık. Sabah kahvaltı yapmadığım için elimde hatta kollarımda bir sürü abur cubur vardı. Bahçede bir banka doğru yürürken sert bir biçimde furkanla çarpıştık. Furkan pardon dedi bense yavaş ya görmüyormusun elimde bir sürü yiyecek var dikkat etsene diye bağırdım. Furkanda ya pardon dedik yanlışlıkla oldu napayım yani diye üstüme doğru eğilerek bağırdı tam o sırada zil çaldı ve nöbetçi öğretmen bahçeye çıkıp hadi zil çaldı herkes sınıflara dedi. El mahkum bizde sınıflara gitmek için kolidora doğru yürümeye başladık. Furkan elini omzuma atıp küsmüyüz sarı dedi. Bende küçük bir tebessümle hayır diye ekleme yaptım. Sonunda ilk günü atlatmıştım. Eve vardığımda ilk önce ılık bir duş aldım. Daha sonra yemeğe indim. Semra hanım ( tarık beyin eşi) sonunda indin aşağı diye mırıldandı. Bende bir şey demeden evin yardımcısı olan ayşe sultana yardım etmeye başladım. Bu Evet geldim gelesi semra hanımla yıldızlarımız tam barışmamıştı.
***
Yemekten sonra masayı ayşe sultanla beraber topladık. Odama çıkıp biraz dinlenmek istiyordum. Elime kitap alıp kendimi yatağa atmıştım ama telefonumun sesi geldi kulağıma baktım numaraydı. Açtım naber napıyorsun sarı diye tanıdık bir ses duydum. Aslında sarı deyince kimin olduğunu anlamak çok da zor değildi " Furkan" efendim dedim. Beni Tanıdın mı dedi bende sinir bozucu bir ses tonuyla evet dedim peki kimim sarı diye sorduğunda Furkan sensin demi diye bende sorusuna soruyla cevap verdim. Evet benim dedi bana neden sarı diyorsun benim bir ismim var ba-har kolay yani dedim oda biliyorum ama sana sarı demek daha hoşuma gidiyor dedi. Tövbe tövbe diye mırıldandım. Derken saate kaydı gözüm 11 e geliyordu. Benim uykum geldi deyip telefonu kapattım. Şarza taktım saati kurdum ve kendimi uykuya teslim ettim.
***
Daha sabahın körü ve saat çalıyor acaba ben bu saati yanlış mı kurdum diye düşünürken kapı sesi geldi kulağıma ayşe sultan hadi kızım kalk okul vakti dedi bende el mahkum kalktım. Formalarımı giyindim. Kahvaltımızı yaptıktan sonra tarık beyle sohbet ettik. Normalde servisin çoktan gelmesi gerekiyordu. Tarık bey evden çıkmıştı. Sonunda servisin korna sesini duydum ve aşağı indim. Servise bindiğimde özlemin yanına oturdum selam verdikten sonra bana batu ' dan bahsetti. Eski sevgilisiymiş aslında çokta eski sayılmazmış yani hala birbirlerini deli gibi seviyorlarmış. Sadece bir dokunuşa ihtiyaçları var diye geçirdim içimden ve öğrendim ki bu batu bu gün bizim okula başlayacakmış. Bence kesin bunlar yine çıkacaklar. Okula vardığımızda sınıfa gidip cam kenarına oturdum ve başımı sıraya koydum. İlk iki ders edebiyattı ninni gibi gelmişti. 3-4 ise matematikti. Mecburiyetten kalktım zaten özlem habire dürtükleyip duruyordu. Bu iki derste full ders dinlemiştim. Öğle arasında Furkan ben ve özlemi masasına davet etmişti. Yanındada bir çocuk vardı. Özlem hadi be deyişini duymuştum. Ne oldu diye sordum. Furkanın yanındaki kim biliyormusun dedi bende safa yatarak kim Hayır bilmiyorum dedim oda batu dedi. Beraber ellerimizdeki tabaklarla masalarına oturduk. Özlem afiyet olsun diye mırıldandı. Bende bir şey demedim. Yemeklerimiz bittikten sonra tatlı yiyecektik. Ben furkanın ayağına ufak bir tekme Attım ama hemen bağırdı ne yapıyorsun be dedi. Bense kaş göz işaretleriyle masadan kalkalım demeye çalıştım sanırım başarılı olmuştum çünkü masadan izin isteyip kalktı aynı şekilde bende. Furkanla beraber banklara oturduk bana özlemle batunun eski sevgili olduklarını Bildiğimimi sordu bende evet özlem anlattı dedim furkanda banada batu anlattı dedi Furkan bedenini bana döndürdü. Hazırmısın dedi neye dedim
Soruma dedi ne sorusu dedim BAHAR BENİMLE ÇIKAR MISIN?? sorusuna dedi...