Şu anda şoktaydım. Daha 2 ay önce tanıştığım arkadaş sandığım yakışıklı ve karizmatik dediğim çocuk bana okul bahçesinde çıkma teklifi etmişti. Tamam şimdi ilk gördüğümde arkadaş gözüyle bakmamış olabilirim ama bu kadar erken olacağını hiç düşünmemiştim. Furkan elini kaldırdı ve gözümün önünde sallayıp durdu. Ona baktığımda tanışırız dedi sanki ne düşündüğümü anlamış gibiydi. Kafa salladım kulağıma eğilip bir hafta, bir haftada tanışırız sarışın dedi. Nöbetçi öğretmen bahçeye çıktı ve zil çaldı dedi. Tam zamanında diye geçirdim aklımdan.
1 HAFTA SONRA
Aradan kocaman bir hafta bitti. Ve yine bahçedeydik. Banktaydık ve baş başaydık. Bu bir haftada gerçekten onu iyi tanımıştım. Ve iç sesim hadi hadi diye tezahüratlarda bulunuyordu. İç sesimi bastırarak evet dedim efendim nasıl yani şimdi sen kabul mu ettin diye bağırmaya başladı. Bahçedeki herkes bize dönmüştü. Kızardığıma bahse girebilirdim. Bende kısık bir sesle evet deyip tebessüm ettim. şu anda havadaydım daha doğrusu furkanın kucağında bahçedeki herkez alkış yapıyordu. Yüzümü furkanın boynuna bastırıp kendine has kokusunu içime çektim.
***
Son derse girmiştik. Furkan yan sıradan kağıt yolluyordu. İçinde
Okul çıkışı bir işin varmı sarışınım yazıyordu.
Bende hayır yok niye sordun yazdım ve özlem aracılığıyla geri gönderdim. Çok geçmeden kağıt bir daha geldi. Açtım içinde güzel çıkışta sınıftakiler öylesine bir pikniğe gideceklermiş bizde gidelimmi yazıyordu olur deyip geri gönderdim. Özlem okul çıkışı bizim sınıf bir pikniğe gidecekmiş ben batuyla gidicem sende gelsene dedi. Bende bir dakika bir dakika batuylamı dedim. Evet yeniden çıkıyoruz dedi. Vayy iyiymiş ama sen bana hemen söyleme zaten dedim. Oda ya zaten ilk öğrenen sensin dedi. Hmm dedim okul çıkışı bizde furkanla gidecektik dedim. Oldu o zaman dedi zil çaldı sınıf boşaldı sadece furkan ve ben kaldık. Furkan hadi sarışın hadi diyor ve beni daha da hızlandırıp karıştırmama neden oluyordu. Sonunda çıkmıştık sınıftan furkan elini omzuma atmıştı. Sınıf bizi bahçede bekliyormuş. Hep beraber yürüyorduk. Aslı elini koluma koyarak hayırlı olsun dedi. Saol deyip en tatlı gülümsememi gönderdim aynı şekilde oda bana. Piknik yapacağımız yere geldiğimizde bir masa belirledik ama bu masa bize küçük gelirdi. Bu yüzden erkekler yandaki masayıda yanımıza taşıdılar. Bende kızların hazırladığı piknik sepetinden sofra bezini çıkarıp masaların üzerine serdim. Erkekler nerede diye sorduğumda banu mangal için çomak toplamaya çıktılar dedi. Bende oh herkes hazırlıklı gelmiş. Sepetler mangallar falan dedim. O sırada çalıların arkasından furkanın sesi geldi. O tarafa doğru döndümde furkan elinde siyah ve şık bir kutu vardı. Tabikide şimdiki düşündüğünüz gibi değil. Çünkü bu karşımda duran şık kutu büyük. Furkan yanıma yaklaştı ve sadece gözlerime bakıyordu. Bende sadece onun gözlerine bakıyordum. Furkan kutuyu yavaş yavaş açıyordu hemde sadece gözlerime bakarak bende gözümü hiç ayırmıyordum. Sanki o açık kahverengi gözlerinde kayıp olmuştum. Bir melodi geldi kulağıma bizimkiler oooooo diye bağırıyorlardı. Sevdikçe daha güzelsin diye müzik başlamıştı. Furkan dahada yaklaştı ve kulağıma eğilerek seni seviyorum aşkım diye fısıldadı. Bende seni gerçeğim dedim. Aslı kolyeyi tak kolyeyi tak diye bağırdı. Furkan nazik hareketlerle kolyeyi kutudan çıkardı. Özlem hemen kutuyu elinden aldı. Furkan arkama geçti nazik ve kibar hareketlerle saçımı sağ tarafa da topladı ve kolyeyi boynuma taktı. Ne diyeceğimi bilmiyodum. Bu çok güzel teşekkür ederim aşkım deyip boynuna sarıldım
Oda benim belimden sıkıca tuttu. Şu an gerçekten çok mutluyum. Bizimkiler bu seferde alkışlamaya başladı.
***
İçimde kötü bir his vardı. Nedenini bilmiyordum ama bir şey olacakmış gibime geliyordu. Oysa bugün neşeli olmam gerekirdi. Sevgilimle aynı grupta bir proje yapacaktık ve konusu gerçektende önemliydi. Aliağa ve çevresindeki hastaneler neden artık kapalıydı, neden halka hizmet vermiyordu. Hasta olan insanlar neden 2 saatlik yol çekip de muayene olabiliyordu. Saatin sesi geldi kulağıma. Kapattım. Bir dakika bir dakika ben şimdi öğrencilik hayatımda bu saat çalmadan kalkmıştım. Vayy bee iyiymiş. Her neyse deyip lavaboya gittim. Geldim formamı giydim aşağı indim kahvaltımı yaptım ve servisin korna sesini duymadan aşağı indim gerçekten bu gün bir şeyler vardı. Okula vardığımda sınıfta sadece aslı vardı. Tabi birde benimle birlikte servisle gelen özlem ve batu var. Özlem elini koluma koyup nr oldu canım bir şeyin mi var diye sordu. Kafamı hayır anlamında salladım ve kısık bir ses tonuyla yook dedim. Furkanın sarışınım sesini duydum ve kafamı sesin geldiği tarafa kafamı çevirdim. İyice yaklaştı ve elini omzuma koyup anlımdan öptü. Bende elimle yüzünü okşadım. Elini omzumdan çekip yüzüme bakarak neyin var senin dedi. Bende bilmiyorum ama içimde kötü his var dedim. Furkan beni kendine çekerek merak etme sarım bu gün çok güzel olacak yeni bir projeye başlayacağız dedi. Yüzüm iki elinin arasaındaydı. Tamam dedim kısık bir ses tonuyla. 3. Derse girmiştik. Projeye başlamıştık. Aliağa çevresindeki hastaneler neden kapandı. Araştırmalara başlamıştık. Bir derste sadece yarım sayfa yapmıştık. Zil çaldı. Dışarıdan çık dışarı Furkan diye bağırma sesi geldi. Bu söz bana çok tanıdık gelmişti. Beni o geceye büyük kazaya götürmüştü. Kendimi sarsılırken hissettim ve gerçek hayata geri döndüm dönmesinede karşımda siyah takım giymiş iki adam vardı. Furkan bana bakarak bahar çık dışarı dedi. Adamlar elindeki silahları furkana uzatmışlardı. Adamlardan biri oooo meşhur bahar sensin demek dedi. Bende evet benimle nereden meşhur oluyormuşum diye soru yönelttim adama. Adam katıldığın programdan furkanın sevgilisi olduğundan daha sayayım mı dedi. Furkan sana çık dışarı bahar dedim diye bağırdı. Bende sakin bir ifadeyle oldu Canım başka sen burada silahlar karşında durucan bende dışarı çıkıp beklicem yok öyle bir dünya dedim. Adamlardan biri ötekinin kulağına birşeyler fısıldadı. Öteki adamda haklısın dedi ve bize doğru dönüp futkan biz şimdi srni burada öldürürsek senin canın en fazla on dakika yanacak ama bizim amacımız senin canını daha çok yakmak bu nedenle en sevdiğinden başlayalım dedi. Furkan hayır bana ne yaparsanız yapın ama sakın, sakın baharıma bir şey yapmayın diye resmen yalvarıyordu. Tam o sırada polis sesleri duyuldu. Adamlardan bir tanesi furkanın üzerine doğru silahı kaldırdı ve ateş etti. Kendimi furkanın önünde buldum. Yetişmiştim. Ama anlayamadığım şey neden kendimi taşıyamıyordum. Elimi göbeğime götürdüm bil ıslaklık vardı. Elime baktım kandı. Furkanın sesi geliyordu ama çok boğuktu. Nasıl desem sanki suyun altında konuşur gibi. Kendimi göz kapaklarımı taşıyamıyordum. Furkan sakıııııın sakın bak aşkım gibi şeyler söylüyordu sanki yok sonrası yok hatırlamıyorum kararsızlık arasında kaldığımı hatırlıyorum sadece ve en doğrusunu yapıp sevdiğim çocuğu kurtardığımı. Benim kimsem yoktu ama onun ailesi vardı. Ben bir şey kaybetmezdim.