DEPREM:RUSYA

55 BÖLÜM-ULUÇ IRAK'A GİDİYOR

Uluç Sühat'ı yakaladıktan sonra onu kendi evinde sıkıca bağladı.
Uluç:Bak Sühat sana iddia ediyorum bu sefer kurtuluşun yok seni bugün mutlaka geberticem
Sühat:Görürüz
Arap Emrah Sühat'ın bu lafından sonra ona tekme attı.Sühat ise bağırdı.Drakula'nın emrinde olan Orel timi Drakula'nın emriyle Turhan'ın köşküne giderek kapıyı çaldılar.Ve Turhan kapıyı açar açmaz onu baseball sopası ile bayılttılar.Turhan bayıldıktan sonra Orel timi onu alarak Uluç'a Bekir Ağa'nın verdiği yalıya götürdüler.Ve Orel timi askerleri yalı'yı bir uçaksavar ile taradılar.Bunun üzerine yalı'nın bütün pencereleri kırıldı eşyaları ise delik deşik oldu.Orel timinin "Balta" lakaplı komutanı Uluç'u yalıya çağırıp öldürmeyi planladı.Timin komutanı Balta'nın ismini kimse bilmiyordu sadece lakabı biliniyordu.Balta Turhan'ın telefonu alarak Uluç'u aradı.
Uluç:Alo baba
Balta:Я не твой отец
(Ben senin baban değilim)
Uluç:Кто ты такой что ты делаешь с телефоном моего отца?
(Kimsin sen babamın telefonuyla napıyorsun?)
Balta:Mой ник топор
(Benim lakabım balta)
Uluç:Где ты?
(Nerdesin sen?)
Balta:Benimle rusça konuşmana gerek yok Uluç ben türkçe biliyorum
Uluç:O zaman söyle nerdesin
Balta:Senin yalındayım
Uluç:Kimsin necisin söyle
Balta:Gelince görürsün
Uluç Balta ile konuştuktan sonra Bekir Ağa'nın ona hediye ettiği yalıya gitti.Gidince Orel timi ile karşılaştı.
Uluç:Defolun gidin ulan evimden
Uluç AK-47 çıkararak Orel timi ile çatışmaya girdi.Orel timi askerleri yalı'nın bir taraftaki duvarının arkasında Uluç ise yalı'nın diğer duvarında saklanıyordu.Uluç AK-47 ile Orel timinden 2 kişiyi indirdi.Orel timindeki askerlerde aynı şekilde Uluç ile piyade tüfeği ile çatışıyorlardı.Uluç Orel timinden 4 kişiyi daha indirdi.
Balta:Biriniz onu arkadan dolaşıp yakalayın
Orel timi Uluç iyi nişancı olduğu için onunla çatışamadılar ve timdeki askerlerden biri yalı'nın etrafını dolaştı ve Uluç'un arkasına yaklaşarak kafasına levye ile vurup bayılttı.Uluç yere düşüp yüzüstü bayıldıktan sonra Orel timi onu yakalayarak Drakula'nın mekanına götürdüler.Ve Drakula Uluç'u mahzen'e hapsetti.Sühat ise Uluç'un gitmesinin üzerine bağlı olarak kendi evinde kaldı.Fakat başında Uluç'un ekibi vardı.
Mevlüt:Aga gitti şimdi seni gebertme işi bir tek bize kalıyor
Mevlüt cebinden tabancasını çıkararak Sühat'a doğrulttu.
Mevlüt:Seni ne abi öldürebildi ne o Başkomiser ne de ben
Mevlüt:Ama bu defa benden kurtuluşun yok
Ardından Mevlüt tabanca ile Sühat'ın kafasına sıktı.Uluç ise mahzen'den kurtulmak için çeşitli planlar düşündü.Mahzen'e götürüldükten sonra Drakula'nın adamları tarafından dövüldüğü için gözleri morarmıştı.Uluç kendini sahte şekilde öldürmeye karar verdi ve mahzendeki çakıyı alarak boğazına hafifce batırdı ve boğazından biraz kan aktı.Ardından Uluç mahzen'in kapısına vurdu ve bağırmaya başladı.Orel timi askerleri mahzen'e doğru gelirken Uluç yere yattı ve gözlerini kapattı.Orel timinden 8 asker içeri girdi ve Uluç'un yerde yattığını gördüler.Askerlerden birisi Uluç'un kalbine dokundu.
Orel timi askeri:E bu ölmemiş ki
Uluç yattığı yerden ayağa kalktı ve o askerin silahını alarak tüm 8 askeride vurup öldürdü.Ancak askerlerden birisi onun göğsüne 1 kez ateş ettiği için yaralanıp gözlerini kapatarak yere yattı.Drakula'nın adamı mahzen'e geldi ve Uluç'un vurulduğunu askerlerin ise öldüğünü gördü.Bunun üzerine Drakula'nın adamı Drakula'ya haberi vermek için gitti.
Drakula'nın adamı:Efendim Uluç öldü
Drakula:Nerden biliyorsun?
Drakula'nın adamı:Efendim göösünden vurulumuş galiba askerlerle kavga etmiş
Drakula:Öldüğünden emin misin?
Drakula'nın adamı:Evet efendim
Drakula:O zaman git onu tabuta koy çukura göm
Drakula'nın adamı:Emredersiniz efendim
Drakula'nın adamları Uluç'u tabuta koyarak bir çukura gömdüler.Ardından Drakula'nın adamları gittikten sonra Uluç tabuttan çıktı ve çukurdan çıkarak hava limanına gitti.
Uluç:Artık bu işler beni bozdu benimde dağlara gitme vaktim geldi
Uluç uçağa binip Irak'a gidip Karayılan'ı öldürmek üzere yola çıktı.Ve uçakta bir hostes'j yanına çağırdı.
Hostes:Buyurun efendim?
Uluç:Sizden bişey istesem yapar mısınız?
Hostes:Buyurun
Uluç:Lütfen alın bu telefonu ve rehbere kaydettiğim Mevlüt isimli arkadaşımı arayın ve ona diyin ki Uluç Karakaya öldü
Hostes:Ama bunu neden yapıyım?
Uluç:Lütfen yapmanız gerek
Hostes yapıp yapmamakta kararsız kaldı fakat sonunda Uluç'un teklifini kabul edip Mevlüt'ü aradı.
Mevlüt:Alo abi
Hostes:Alo merhaba ben doktorum
Mevlüt:Doktor mu ne doktoru?
Hostes:Bildiğiniz doktor işte
Mevlüt:Ee?
Hostes:Uluç Karakaya öldü Mevlüt bey
Mevlüt:Ne! nasıl öldü
Hostes:Drakula isimli bir rus istihbaratçı tarafından diri diri gömülerek öldürüldü
Mevlüt:Ne hangi hastanedesiniz?
Hostes:Mevlüt bey Uluç Karakaya çoktan mezara gömüldü onu artık göremezsiniz
Mevlüt:Ee nolucak şimdi?
Hostes:Artık onun ekibinde siz lider olucaksınız
Mevlüt:Ama hanımefendi böyle olmaz ki!!
Hostes:Yapıcak bişey yok Mevlüt bey kısmet bu
Mevlüt:Peki iyi günler
Hostes telefonu kapattı ve Uluç'a verdi.Mevlüt ise Uluç'un öldüğünü düşündüğü için Drakula'ya karşı nefret duymaya başladı.Ve sert görünümünü yitirerek Uluç'un mekanına gidip orda hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Mevlüt:Kardeşim niye öldün sana yumruk atan elim kırılsaydı keşke
Uluç ise ertesi gün Irak'ın başkenti Bağdat'a vardı.Ve ayrıca Uluç tedbir için yanında çok sayıda silah'ta getirmişti.