DEPREM:RUSYA

68 BÖLÜM-ORKUN VE MEVLÜT ŞİŞLENİYOR

AGT ekibinden sadece Ergün kaçmamış mekanın önünde elinde pompalı tüfek'le Drakula'yı öldürmek için dışarda bekliyordu.Nadir ise Drakula tarafından çoktan mekana götürülmüştü.
Drakula:Açıkçası benim yerimde kim olsa senin çoktan kafana sıkmıştı Nadir
Nadir: Beni çabuk bırak hain köpek
Drakula Nadir'in bu söylediğine karşı ona yumruk attı.İstanbul'un elçisi Patron Orkun'a haset ettiği için onu öldürme kararı aldı.
Patron:Aydın
Patron'un adamı:Efendim abi
Patron:Koğuştaki adamlara söyle Orkun'u yaşatmasınlar
Patron'un adamı:Emredersin abi
Patron'un koğuştaki adamları dışarı çıkma vaktinde dışarda Patron'un adamı ile duvardan duvara gizlice planı kurdular.
Asker:Kiminle konuşuyorsun sen
Patron'un koğuştaki adamı:Hiç kimseyle
Hava alma saati bittikten sonra bütün mahkumlar tekrar koğuşa girdiler.
Patron'un koğuştaki adamı:Orkun abi rica etsem buraya bi gelir misin?
Orkun:Niye?
Patron'un koğuştaki adamı:Abi bişey vardıda onun için
Orkun:İyi tamam
Orkun ayağa kalkıp o adamların yanına gitti ancak Mevlüt'ün gözü adamları hiç tutmamıştı.
Orkun:Noldu söyleyin
Patronun adamları arka taraflarından gizlice şiş çıkardılar.Ve şişleri Orkun'un sırtına ve karnına sapladılar.Mevlüt hemen ayağa kalkarak Patron'un adamlarına saldırdı ancak adamlar'dan birisi Mevlüt'ü de omurgasından şişledi.Bütün ekip o adamlara saldırarak onlarda dövüştüler.Yunus Orkun'a şiş saplayan adamı yere yatırdı ve koğuştaki bıçakla kolları ile ensesini kesti.Ardından sesleri duyan gardiyan DGM Başsavcısı Tarık Akışık'a haber verdi ve Tarık koğuşa geldi.
Tarık:Çabuk aç şu kapıyı
Gardiyan kapıyı açtıktan sonra bazı jandarma subayları ve Tarık, ekibi durdurdular.
Tarık:Bana bakın ulan siz haddinizi iyice aştınız
Tarık yerde şişlenen Mevlüt ve Orkun'u gördü.
Tarık:Gardiyan bunları muayene'ye götür
Gardiyan:Tamam Tarık bey
Orkun ve Mevlüt gardiyanlar tarafından muayene'ye götürüldüler.
Tarık:Siz artık çizmeyi aştınız
Herkül:Savcı bey saldırganları görüyorsunuz yerde yatıyorlar
Tarık:Esas saldırgan sizsiniz şu yaptığınıza bakın
Tarık:Bana bakın lan sizi Gayrettepe'ye yollarım orda icabınıza bakarlar dolandırıcıları falakaya yatırıyorlar sizi naparlar siz düşünün artık
Tarık:Rahmetli İshak Kılınç yada Kenan Saraç yaşasaydı sizi ağlatırlardı
Uluç:Savcı herkesin bir sabrı var sende istersen sabrımı zorlama
Tarık:Zorlarsam?
Uluç:Zorlarsan mesleğinden olursun
Tarık:Akıllı olun
Tarık koğuştan çıktı ve kapıyı kilitlettirdi.Orkun ve Mevlüt ise muayene odasında yaşam mücadelesi veriyorlardı.Ertesi gün Orkun ve Yunus muayene odasından alındılar ve koğuşa geri gönderildiler.Ve Uluç Mevlüt'e Yunus ise Orkun'a sarıldı.
Yunus:Abi özür dilerim sen beni şişlenmekten kurtardın ama ben seni kurtaramadım
Orkun:Önemi yok şimdi napıcaz ona bakmak lazım
Orkun:Onlar kimin adamlarıydı öğrenmeliyiz
Herkül:Aras Irmak'ın
Orkun:Ne nerden biliyorsun?
Herkül:Onun adamlarını duvardan duvara gizlice konuşurlarken duydum ve gördüm
Orkun:Yunus bizim burdan firar etmemiz lazım o adam beni hafife aldı
Orkun Mevlüt'ün yanına gitti ve elini omzuna attı.
Orkun:Mevlüt kardeş geçmiş olsun
Mevlüt:Sağol abi
Orkun diğer mahkumlara döndü.
Orkun:Bana bakın lan eğer biriniz daha bir hainlik ederseniz inanın sizi öldürmeden ölmem
Çaycı:Estağfurullah abi olur mu öyle şey
Orkun:İyi olmasın da zaten
Patron'un adamı Patron'un odasına gitti ve Orkun ile Mevlüt'ün ölmediği haberini verdi.
Patron'un adamı:Abi
Patron:Noldu?
Patron'un adamı:Abi Orkun ölmemiş
Patron:Ne! ne demek ölmemiş lan!
Patron'un adamı:Abi Mevlüt Duman girmiş araya bizim adamlara saldırmış bizimkiler'de onu şişlemişler
Patron:O öldü mü?
Patron'un adamı:Maalesef abi
Patron:Allah kahretsin bi işinizide düzgün yapın be!
Patron'un adamı:Abi napıcaz?
Patron:Bişey yapmıyıcaz eğer konsey bunu bizim yaptığımızı anlarsa benim elçiliğimide elimden alırlar
Patron'un adamı:Abi tekrar suikast düzenleyelim mi?
Patron:Lan defol git benim canımı sıkma!
Patron'un adamı oda'dan dışarı çıktı ve bu olayı öğrenen Yılmaz Patron'u aradı.
Patron:Buyurun efendim
Yılmaz:Aras çabuk gel!
Patron:Nereye efendim?
Yılmaz:Her zaman buluştuğumuz yere!
Patron:Peki efendim
Patron telefonu kapattıktan sonra korkuyla Version Hotel'e gitti.
Patron:Buyurun efendim beni çağırmışsınız
Yılmaz:Aras biz sana İstanbul elçiliğini eşkıyalık yapasın diye mi verdik?
Patron:Anlamadım?
Yılmaz:Kulağıma senin Orkun'un kaldığı cezaevindeki adamlarını örgütlediğin geldi Aras!
Patron:Efendim ben-
Yılmaz:Ayrıca adamlarına Orkun'u şişlemelerini söylemişsin
Patron:Efendim Orkun basit bir tetikçi benim istediğim onun yaptığı 3 kuruşluk icraatlere kanmamanız
Yılmaz:Sen bizim kararlarımızı değiştirme yetkisine sahip değilsin
Yılmaz:Ha gün olur baron olursun işte o zaman karar verirsin ancak zinhar böyle bişey olmayacak
Patron:Efendim size saygım sonsuz bana bu koca İstanbul'u verdiniz ama Orkun'a  gösterdiğiniz destek benden daha fazla
Yılmaz:Aras ne zaman akıllı olursun işte o zaman sanada destek veririz
Yılmaz:Bu sana son uyarım ikincisinde uyarmam gereğini yaparım
Patron:Anladım efendim
Yılmaz:İstanbul'a doğru düzgün sahip çık!
Yılmaz özel arabasına bindi ve o aracın arkasıyla Yılmaz'a ait 2 araba daha gitti.
Patron:Bu Orkun'u öldüremezsem benden daha fazla ilgi çekicek
Patron'da Version Hotel'den ayrıldı ve kendi mekanına dönüp Orkun'u öldürme planlarına devam etti.