Her yeri gezdirdiğimde Mert'in çok tatlı ve komik bi çocuk olduğunu anladım. Yarım saat içinde eğlenceli zaman geçirmiştik ve birbirimizi daha iyi tanıma zamanı bularak spor da yapmıştık.
Eve geldiğimde beni öptüğü aklımdan çıkmıyordu. Evet beni öpmüştü vedalaşırken. Belki bu doğal diyebilirsiniz ama ben daha önce hemen tanıştığım bi çocukla öpüşmemiştim. Öpüşmek derken de yanaktan yani yanlış anlaşılmasın. Konuyu biraz uzatmış olabilirim ama gerçekten çok etkilenmiştim bu çocuktan. Uzun zamandan sonra belki de aşık olucaktım. Neyse fazla uzatmayalım.
Bu mutluluğumu Oscarla paylaşmak istedim. Üstüme bişey alıp bahçeye çıktım. Oscarla oynarken telefonumun titrediğini hissettim.
Özel numara..
Açtım telefonu. Çok şaşırmıştım ki bu ses bi yerlerden tanıdık geliyordu. " Almila" demişti. Adımı nerden biliyor diye düşündüm . Ama beni tanıyo olduğuna göre biliyo olması gerekiyo dedim içimden. Cevap veremedim tabi bende. O da Almila Almila deyip duruyordu. Sıkıldım kapattım yüzüne. Tanımadığım birinin yüzüne kapatmıştım evet.
Oscarla oynamaya devam ettim. Bu düşünceler aklımdan çıkmasa da hayatıma devam etmeliydim. Oscarla oynamayı bırakarak eve girdim. Mutfağa gittim ve cips, çikolata, çekirdek ne varsa aldım. Odama giderek bi film açtım. Filmden pek bişey anlamasamda izledim. Güzel film gibiydi. Bu arada da cips, çikolata derken baya yemiştim. Yarın sivilcelere merhabaaa diyecektim.
Uyandığımda sürünerek tuvalete gittim elimi yüzümü yıkarken o da ne !! Bir sivilce....
Çok sinir ediyo bu sivilceler beni. Bi de kaç hafta geçmiyo. Hele Bi de sivilceyle oynarsan izi kalıyo tabiki.
Hemen sivilce kremi sürdüm ve mutfağa gittim. Annecim yine çok güzel şeyler hazırlamıştı. Masaya oturdum. Yemeye başladım. Çünkü çok acıkmıştım. Babamı felan beklemeden başlamıştım hemde. Saygısızlık mı acaba diye düşündüm ama sonradan aman ne saygısızlığı dedim içimden.
Yemek bitince giyinip spor salonuna antrenmanlara gittim. Mertte ordaydı. Beni görünce yanıma geldi.
"Merhaba" dedi. Bende "Merhaba" dedim. Halimizi hatrımızı sorduktan sonra beraber antrenmanlara başladık. Ilk önce ısınma hareketleri yaptık. Koşu bandında biraz koştuktan sonra hocamız takımları oluşturdu ve öylesine bi maç yaptık. Mertle karşı takımlardaydık. Nedense üzülmüştüm aynı takımda olmadığımız için.Ben bunları düşünürken maç düdüğü çaldı ve başladık. Ben pasör olarak oynamaya başlamıştım. O da arkalarda oynuyordu.
Maç esnasında arkadaşım Şevvalle çarpıştık ve ben düşerken ayağımın ters tarafına düşmüştüm. Yerde yatarken bi yandan da "Ah" diye bağırıyordum. Tabi herkes başıma toplandı ama yanımda Mert vardı. Direk beni kucağına aldı. Arabasına taşıdı ve hastaneye gittik.
Çekilen röntgen sonuçlarına göre ayağım çatlamıştı. Ayağımı alçıya aldıktan sonra hastaneden çıktık. Spor salonundaki arkadaşlarım da telefonla arıyorlardı. Ilk arayan Şevvaldi.
"İyi misin?" diye sordu. Bende "İyiyim, alçıya aldılar ayağımı çatlak varmış" dedim. Tabi o sırada da imalı imalı konuşmalara başladı tabi Şevval Hanım. Neden beni o götürmüşte Mert bana aşıkmışta ben de seviyomuşumda falan filan. Telefonu gülerek kapattığımdan Mert "Noldu?" diye sordu. Bende "Yok bişey ya Şevval'in kuruntuları işte" dedim ve güldüm. O da bana güldü. Umarım Şevval'in bana dediklerini duymamıştır diye düşünürken "Eviniz nerde?" diye sordu Mert. Bende tarif ettim.
Eve geldiğimizde yine beni kucağına alarak eve kadar taşıdı. Zili bastım ve annem çıktı. Tabi şaşırdı annem de noluyo diye. Direk soru yağmuruna tuttu. "Noldu? Nasıl oldu? Kim yaptı? Yanındaki çocuk kim?"dedi "Bunların hepsini cevaplıcam anne" dedim Mert beni koltuğa bırakırken. Mert giderken annem ona teşekkür etti e tabi bende ettim. Ama giderken anneme bakarak "Akşam yemeğe kalsan olur mu?" dedim. Annemde beni destekliyerek "Evet oğlum buyur otur akşam yemek te yeriz öyle gidersin" dedi. Mert de " Yok rahatsız etmiyim" falan dese de ikna etmiştik annemle onu.
Ben koltuğa yattım ve o da ayak ucuma oturarak sohbet etmeye başladık. Annem mutfakta yemek hazırlıkları yapıyordu.
"Nasıl düştün öyle ya?" dedi bana. Bende "Anlayamadım ki bende birden çarpıştık ve düştüm" dedim. "İyiki daha kötü bişey olmadı ucuz atlattın." dedi. Biz muhabbet ederken annem çağırdı içerden. Yemek yemek üzere ayaklandım. Fakat yürüyemiyodum. Mert de yürüyemediğimi görünce bana destek verdi ve mutfağa gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ NUMARA
Ficção AdolescenteAniden gelen bir telefonla hayatınızın değiştiğini düşünün. Üstelik kimse size inanmazken...