Tabakları toplarken birden elektrikler kesildi... Meryem'de tencereyi doğruca Emrah'ın üzerine döktü...
Emrah: "Naptınn yenge yaa karanlıkta bir de duş almam gerekecek."
Eylül: "Yoksa karanlıktan mı korkuyorsun???" =D
Emrah: "Ne alakası var canım hiçte bile tamam ben gidip duş alcam. Bu karanlıktada yalnız oturulmaz istiklal'e
gidip takılcam biraz.... Sen de gelmek ister misin Emre?"
Emre: "Yok ben almayım. Kızları tek başına bırakmak olmaz şimdi."
Emrah: "Ayy sevgilisini de düşünürmüş... Yesinler siziii... Neyse ben kaçtım..."
Meryem: "Kankaa laa sen şu çamaşırları assan balkona. Ben de patlamış mısır, cips falan hazırlasam da film
izlesek???"
Eylül:" Tamam... İçecek bir şeyler de hazırla... Korku filmi olsun..."
Meryem: "Anlaştıkk..." =D
Meryemin elindeki çamaşır sepetini aldım... Gözüm kırmızı dantelli bir iç çamşıra denk geldi.
Eylül:"Kankaa bu neee???"
Meryem:" İşine bak sen =D"
Neyse... Çamaşır sepetini alıp balkona çamaşırları asmaya çıktımm... Bu cihangir güzel bir yer yeni maceralar bizi bekliyor olacak..
Meryem'in kırmızı dantelli kilodunu asarken birden aşağı düştü... Ve maalesef ki orası Emrah'ın evi????? !!!!! ?????
(Ben her zaman böyle sakarımdır...)
Meryem beni öldürecekk Offf Üfff Söylemesem mi ki acaba??? Ama Emrah görürse Bizim üstümüzdede daire yok.
Başka kimden gelecek ki??? Öfff yaaa.
Mutfağa gittim. Kendimi en kötü sona hazırlıyordum.
"Kankaaa... Sana 1 iyi 1 de kötü haberim var.
"İlk önce kötüyü söyle.."
"Kötü haber şu ki senin iç çamaşırını asarklen düşürdüm"
"Neeee????? Malmısın sen??? İyi haber nee??"
"Aslında iyi haber mi bilmiyorum ama göreceli bir kavram..."
"Adamı kızdırmadan söyleee.."
"Mmm şeyyy yani iç çamaşırın... Emrah'ın balkonuna düştü. Ve o şuan evde değil. Girip alabiliriz..."
"Neeee**??? ben seni *******..... anladın sen?? hemen gidip sen alacaksın... Emre'nin çalışma odasının 2 çekmeceside anahtar var." Amaa o çekmecede kilitli vee ceketinin cebinde saklıyor.."
"Tamamm anahtarı ben alırım ama Emrah'ın evine sen de geleceksin.."
"Hayır..."
"Kafamıza çorap geçiririz"
"Mal mısın yaaa*???"
"Hem evde yok karanlıkk kankaa benimle gel ben tek başıma giremem."
"Üff tamam anahtarı nasıl alacaksın peki."
"İzle ve görrr.."
Elime çay tepsisini alıp Emre'nin yanına gittim.
"Enişte çayları getirdim... Kaç şeker"
"6"
"Ahh evet unutmuşum. Dur ben atayım şekerleri..."
Ovvvv (Bunu yaptığım için beni öldüreceğinizi biliyorummm amaa napimmm)
Emre: ANNECİĞİMMM YANDIMMMMMM
Meryem: "Naptın yaaa yaktınn sevgilimi...!!!!! Çıkar üstündekilerini aşkımm..." Mutfafa gidip dolaptan elime sülahiyi aldım. ve Emre'nin üstüne döktüm.."
Emre: Hııııhhhh Öldümm yaa buzzz gibi... Durun yaaa biriniz yakar biriniz dondurur yeter..
Eylül: Emre üstündeki ceketi, tişörtü çıkartıp banyoyaa koştu. Ben de hemen ceketini aramaya koyuldum..
Bulldummm. (Çok cani olduğumu biliyorum.. )
Meryem bana pis pis bakmaya başladı.. Ben sana yapacağımı bilirim der gibi. "İstersen kilot Emrah'ın balkonunda kalsın" dedim.... (hehehehe)
Elimden anahtarı çektip aldı. Emre'nin çalışma odasına gittik. Buraya el sürmememe rağmen çok derli topluydu.
Meryem çekmeceyi açtı. Burası sırf anahtarlarla doluydu. Renk ayrımı yapmış. Üstünde Emrah'ın Cihangirdeki evi yazan mor renkli bir anahtar aldık...
Yanımıza el feneri. Siyah eldiven. Siyah bere Siyah güneş gözlüleri.
"Kankaaa abartmadın mı?? Kendimi james bond filminde gibi hissediyorum" dedim.
"Yakalanırsak ne olacağını düşündün mü ki?? hadi acele etmemiz lazımm Emre duştan çıkmadan " dedi.
Ağır adımlarla bina merdivenlerinden aşağı indik. Meryem etrafı kontrol ederken ben de kapıyı açmaya çalışıyordum ama açılmıyordu.
"Meryemm bu açılmıyorr??"
"Üff bir kapıyı açmayı becersen şaşardım" dedi. Anahtarı alıp kapıyı açtı. içeri girdiğimizde fena şekilde dağınıktı.
"Ohaa" dedim.
"Şiiişşt sessiz olsana" dedi.
Yerdeki kıyafet yığınlarından atlaya atlaya balkona ulaştık. Bir ses geldi...
"Heyyy kim var oradaaa???"
"Sıçtıkk kızım Emrah evdeymiş." dedim.
Meryem gidip iç çamaşırını alıp cebine tıkıştırdı. "Sen görürsün" dedi. Kenera saklndı. Ben ortada mal gibi kaldım..
Emrah "Polisi arayacam sakın kaçmaya kalkışma hırsızzz varrr" diye bağırıyordu. Ne yapacağımı şaşırdım.
"Durr aramaa benim" dedim.
O sırada ışıklar geldi. Emrah yanıma gelip gözlüğümü ve beremi çıkardı. "Eylül?? ne işin var burada nasıl girdin içeriye? dedi.
Emre de kapıdan girip yedek anahtarlarını kimin aldığıı anlaşılıyorrr dedi.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Kişilik
Romance-------İKİ KİŞİLİK----- Aşkların iki kişilik olması gerektiğini savunurlar hep.. Çok klişe olduğu, gerçeğin bu olmadığı anlamına gelmez elbette.. Herkesin de bildiği gibi; bir eksiği yanlızlık, bi fazlası ihanettir 2'nin... Peki biri 2.ci bir kişiy...
