III

177 10 1
                                        

Öncelikle hepinize çok teşekkür ediyorum, zemheri Mahkum tag'ı içinde birinci olmuş ve zemheri II henüz yeni yazmama ve 2 bölüm olmasına rağmen 22. ! Okuyan, oy veren, yorum yapan, takip eden herkese çok teşekkürler, böyle şeyleri görüp gaza geliyorum, on tane daha kitap yazasım geliyor.. 

Büge**

Sabah uyandığımda, sevgilimin kolları arasındaydım.. Bu anı sadece rüyamda görebileceğim gerçeğini kabullenmeye çalışırken, kendimi o anda bulmuştum.

"Günaydın, daha doğrusu iyi akşamlar"

Diye mırıldandı, esneyip dudaklarını alnıma sürttü.

"İyi akşamlar"

Deyip gülümsedim, şuan hayattan başka bir şey isteyemezdim, bütün dualarım kabul olmuştu..

"Her şey bitti artık, ilk beraber uyuduğumuz gece demiştin ya, sonsuza kadar kalamaz mıyız yatakta diye, artık kalabiliriz."

Dedi yanaklarımı severken, uzun zamandır böyle rahat uyumamıştım.

"Bitmiyor ki, Can orada kaldı, hem de dediğine göre seni her yerde arıyorlar."

"Canı gider alırız, onlarla savaşmaya gücüm kalmadı Büge, sonra da üçümüz dünyayı gezeriz, olmaz mı?"

Sasha**

Olur cevabını vermesine ihtiyacım vardı. O ise soruma soruyla karşılık vermeyi tercih etti.

"Sasha, peki Barış?"

O geceye geri gittim, garaj kapısından kaçmadan önce; vicdanımın sızlamasını, ağzımdaki gaz maskesini çıkartıp Barışa takmamı, sonra ona verdiğim zehrin panzehrini enjekte etmemi..

Artık daha fazla can alamazdım, vicdanım el vermemişti. En azından elimden geleni yaptım, diyebiliyordum şu anda.

"Hiç bir fikrim yok"

Verdiği cevabı almayı hiç beklemiyordum;

"Umarım geberip gitmiştir şerefsiz"

"Artık kötü şeyleri konuşup durmasak mı baby?" 

"Iyy baby deme bana"

Küçük suratını büzüştürdü, o kadar tatlı duruyordu ki şu anda..

Akşam güneşi yüzüne vuruyor -ki güzele vururmuş, doğru- soluk buğday teni olduğundan daha da parlak duruyordu. Uzun süredir görmediğimden, daha da güzel gözüküyordu, nasıl olabilir böyle bir şey bilmiyorum, bundan daha güzel olamaz dedikçe daha da güzelleşiyordu gözümde. Her halinden belliydi ona neler çektirdiğim, gözlerinin feri yerinde değildi, çökmüştü resmen.

"Ne diyeyim?" 

"Sen bana seslen de ne dersen de hiç önemli değil, o kadar özledim ki"

Tekrar dolmuştu sonsuz, ucu bucağı olmayan gözleri. Kafasını tekrar göğsüme koydu, iyice gömüldü bana.

"Gözyaşlarına esir olma
Akıt onları nefretin gibi
Bir sır ver ta derinden
Anlatsın gözlerin gizemini"

Mırıldandım o eski şarkıyı o göğsümü yaşlarıyla ıslatırken.

"Ellerin bedenimde
Biliyorum yasak bize"

Sessiz ve boğuk bir sesle o da ekledi, bilmesine şaşırmıştım.

"Artık bize yasak hiç bir şey yok"

-İKİ HAFTA SONRA-

Büge**

zemheri II ~sasbügHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin