Red Room -Hyunlix-

Prolog

"ʜᴀɴɢɪ ʜᴀʏᴀʟ ʜᴀɴɢɪ ʜᴀᴛıʀᴀɴıɴ ʏᴇʀɪɴɪ ᴛᴜᴛᴀʀ?"
_________________________

Dedektif Hwang Hyunjin için sıradan bir gündü, masasında oturmuş büronun küçük mutfağında hazırladığı kahveyi yudumluyordu.

Oflayarak kolundaki saate baktı daha öğelden sonra ikiydi. Elindeki geçmiş davaların dosyalarını defalarca gözden geçirirken ılınmış olan kahvesinden bir yudum daha aldı.

Hwang Hyunjin her zaman titizdi hatta altlarının şikayet edeceği kadar titizdi ama bu özelliği sayesinde cinayet bürosunda yardımcı dedektif olmuştu.

Daha ilkokula giderken babasının etkisiyle merak salmıştı dedektifliğe Hyunjin, ki bu ilk başta annesini ve öğretmenini şaşırtmış aynı zamanda korkutmuştu,

Öğretmeni, annesine bunun sadece bir heves olduğunu söylesede babası bu durumdan gayet mutluydu. Sonuçta hangi baba çocuğunun kendi izinden gitmesini istemezdi ki?

Lisede ise annesinin ısrarlarına rağmen dedektiflik hayalinden vazgeçmedi, gecesini gündüzüne kattı.

Hwang Hyunjin bir şeyi istiyorsa onu elde ederdi.

Dosyada bir hata olmadığından emin olduktan sonra meslektaşı ve altı olan Seo Changbin'e seslendi,

" Changbin, dosyayı düzenledim ve kopyasını genel merkeze gönderdim."

Changbin, kafasını yediği hazır ramenden kaldırmadan konuştu,
"Gerçekten hızlısın Hyun." Hyunjin'e dönerek sırıttı "Benim dosyaları da halleder misin yardımcı dedektif?"

Changbin ile altı yıldır tanışıyorlardı. Aynı akademiden mezun olmuş ve ilk davalarını beraber almışlardı. Changbin, Hyunjin'in güvendiği nadir insanlardan biriydi.

Hwang Hyunjin kolay kolay herkese güvenmezdi.

Bunu hayat öğretmişti.

Seo Changbin işinde başarılıydı ve Dedektif Hyunjin'e fazlasıyla güveniyordu.

Hwang Hyunjin'i ilk gördüğünde ondan nefret edeceğini düşünmüştü Seo Changbin ama tamam tersi olmuş bir kez daha insanlar onu yanıltmıştı.

Dedektif Changbin, Hyunjin'e güveni tamdı hem arkadaş olarak hem meslektaş olarak.

"Kendi başına yapmalısın Bin." dedi Hyunjin arkadaşına gülümseyerek.
Hyunjin işinde her zaman ciddiydi.

"Çok sıkıcısın Hyun! " Buna karşın Hyunjin sırıtmakla yetindi.

"Bahsettiğin stajer ne zaman gelecek?" dedi yardımcı dedektif.

Büroya yeni bir stajer gelecekti ve Hwang Hyunjin bir haftadır onu bekliyordu. Aslında sadece o değildi tüm büro merakla gelecek olan yeni stajeri bekliyordu çünkü ilk defa cinayet bürosuna stajer geliyordu.

Seo Changbin saatine bakarak konuştu " Bugün gelmesi gerekiyordu aslında." dedi
"Bir stajerin başlaması için uygun bir birim değil."

Hyunjin ve Changbin ilk stajını cinayet biriminde yapmıştı. İkisi içinde zor bir dönemdi ama bu deneyimden çok fazla şey öğrenmişlerdi.

Dava bir dedektif için sıradan bir davaydı. Bir mafya cinayetiydi. Eski bir depoda işkence edilerek öldürülmüş bir adamdı.

Changbin cesedi ilk gördüğünde akşam yemeğini midesinden çıkarmıştı.

Hwang Hyunjin ise hiç bir şey hissetmemişti. Evet belki bu tuhaftı ama o bu meslek için yaratılmıştı.

"Ne olacağını bilemezsin Bin." dedi Hyunjin.

"Her neyse, bu sıkıcı dosyayı bitirmeliyim." dedi gözlerini deviriken.

"Kahve ister misin? İhtiyacın var gibi."

"Kesinlikle." dedi Changbin esneyerek.

Hyunjin, Changbin ve kendi kahve kupasını aldı ve doldurmak için küçük mutfağa adımladı ama yarı yolda baş dedektif Bang Chan'ın seslenmesiyle durdu.

"Dedektif Hwang, ekibini odama çağır yeni bir dava var."

~~~~~~~

Yayınlanmış 9294040 tane fic var ve ben okunmayacağını bildiğim halde yeni bir tane  yayınlıyorum ✌️🤡

Bu bolum prolog gibi bir sey  begenilirse diger bolumu salarım cunku sınav haftam ve bir bok yemeliyim  

Başlama tarihiniz👉