MİLAS'DAN
1 HAFTA SONRA
Hastaneden çıkalı bir hafta oldu ve ikizim de dahil bütün abilerim bana prensesler gibi bakıyor bir abim hariç...Barış abim. O bir haftadır eve gelmiyor. Gelsede beni gözüyle kontrol ediyordu.
Nedenini sormayın bende bilmiyorum. Valla bak.
Deniz abimde yanımda fakat sürekli telefonla konuşuyor ve konuşurken o kadar sinirleniyor ki ben bile korkuyorum. Aslında onlara alışmaya başladım çünkü benim onlardan başka kimsem yok. Abilerim artık benim ailem,arkadaşım,dostum,dünyam kısacası herşeyim olmuşlardı.
Şimdi size abilerimi tanıtıyım;
Barış, sevimsiz ölü.
Deniz, damarlı elli sevgilim.
Barkın, flörtüm.
Mete, aç kekim.
Demir, diğer yarım.
Hayatımdakiler işte bunlar. Keşke annem ve babamıda tanıtabilseydim. Ama ben onları çok hatırlamıyorum ki,daha doğrusu hatırlayamıyorum.
SABAH'TAN MİLAS'IN ANLATIMIYLA
Boğazımın kurumasıyla gözlerimi açtım yatağımdan kafamı kaldırdım saate bakmak istedim çünkü hava hafifte olsa aydınlıktı kafamı sağa çevirdiğimde simsiyah giyinmiş,siyah maskeli birinin koltukta oturduğunu gördüm hemen yataktan doğruldum hafif uykulu ve korkmuş sesimle "S-sen kimsin" dedim piçimsi yavaş bir sesle güldü "Hayır yenge bunun zamanı değil sadece-" sözünü kestim ve bağırmaya başladım "BEN SENİN YENGEN DEĞİLİM ÇIK GİT ODAMDAN" sesim titresede bağırmak zorundaydım,abimler beni duymak zorundaydı.. Benim bağırmamla adam hızlı adımlarla yanıma gelip tek eliyle benim ağzımı kapatıp bir eliyle belimden kaçmamam için sıkı sıkı tutarken âdeta çırpınıyordum. Tam içimden bildiğim bütün duaları okurken kapının kırılırcasına açılmasıyla oraya döndüm. Allah'ım sesimi duydun çok şükür Yarabbim. İçeriye abimlerin küfür ederek gelmesiyle Deniz abim adamı tutup bir güzel kafa geçirdi. O sırada korkudan ne yapacağımı bilemedim bir anda bana sarılan kişiye baktım, Demir'di....diğer yarımdı ve çok korkmuştu. Gözlerinde ki sinirden,öfkeden,korkudan,sevgiden,
merhametten görebiliyordum.Düşüncelerimi bir kenara bırakıp Demir'e daha çok sokuldum. Çünkü mis gibi kokuyordu. Huzur kokuyordu..
DEMİR'DEN
Gece hiç uyuyamıştım çünkü kalbim çok acıyordu. Aklımda ki fikrin olmaması için dua ediyordum ama 'ya Milas'a birşey olmuşsa' düşüncemden de kendimi alı koyamıyordum.Hemen yatağımdan kalktım ve merdivenlere doğru ilerledim bir anlık kalbimin sıkışmasıyla durdum tam o sırada da Milas'ın çılığı geldi kulağıma hızlı hızlı merdivenleri aşarken 2. katın odalarından Deniz, Barkın ve Mete abim çıktı. Hepsi en üst kata çıktı ve kapıyı kırarcasına Milas'ın odasına girdiler bende hemen peşlerinden girdim. Milas'ın ağzını tutan simsiyah giyinmiş biri vardı. Deniz abim direk o adamı tutup kafa atmasıyla diğer abimlerde daldı. Gözlerimi odada gezdirirken korkudan ne yapacağını bilmeyen Milas'la karşılaştım o güzel gözlerinden yavaş yavaş yaşlar akıyordu hemen yanına gidip sarıldım. İlk başta korkup irkildi sonra o da bana sokuldu. Nefesinde hayat buluyordum. Kafamı istemedende olsa Milas'ın saçından kaldırırken sinirle abimlerin dövdüğü piçe bakıyordum. Nasıl girmişti ki buraya,nasıl ikizimi rahatsız edebilmişti. Bu hakkı ona kim vermişti.
Deniz abimin bağırmasıyla irkildi kollarımda ki minik ikizim. Deniz abimin "KORUMALAR" diye bağırmasından sonra korumalar 7-8 dakika sonra Milas'ın odasına geldi, "Buyrun Deniz Bey" dedi en önde ki, abim başını hızla onlara çevirdi,sinirli olduğu kilometre öteden görülebilirdi "Aşağıda bekleyin beni" dedi sesi tehditvari çıkmıştı. Valla ne yalan söyliyeyim ben bile korkmuştum. Onlara bakmayı kesince tekrardan kollarımın altında ki Milas beybime baktım. Ne kadarda güzeldi öyle,ne kadarda sevgi doluydu..onu yaşadığım süre zarfınca hep koruyacaktım. Kendime söz vermiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞ ERKEĞİN TEK DELİSİYİM
ChickLitBen Milas Çelik 16 yaşındayım lise 2'ye gidiyorum yetimhanede yaşıyorum çünkü ben 6 yaşımdayken annem ve babam gözlerimin önünde kendi evimizde yandılar.5 tane de abim vardı ama..onlar da ölmüşler...her gece uykumdan kâbuslarla uyanıyorum sürekli on...