He Is An Psychopath?! // HaruKyu

3

Baba doğru yürürken haraket edemedim, geldiği gibi beni duvar ile kendisi arasına alması bir olmuştu. TANRIM NE YAPIYOR BU. Şaşkınlıktan dilini yutmuş bir kediye benziyor olmalıydım, ki o da bununla dalga geçiyor gibi sırıtıyordu.

Haruto: "Ne oldu? Merak etme, dizi klişelerine alışık değilim." deyip bana tokat attı.

ŞAKA MISIN??!

Haruto: "Bu hızlı mı gelişti. Haha. Hadi numaranı ver ve eğlenelim. Telefonun nerede? Onu arka cebine sokmuşsundur umarım."
Beni taciz etmeye mi çalışıyordu? Bana dokunmasına izin vermeden geri çekilip koşmaya başladım. Muhtemelen arkamdan gelmiyordu. Ne de olsa sıra arkadaşıyız. Arkadaş dedim, hah?

Bekle...
Cidden, telefonum?..
TELEFONUMU ALMAYI UNUTTUM??!!!!
UMARIM BIRI ALMAMISTIR.

Ara sokağa varıp telefonumu aradım. Tek bulduğum, o fakir çocuğun kurumuş kanıydı.
Junkyu: "O çocuk bunu yapıp nasıl rahat yaşıyor?" dedim kendi kendime.
Haruto: "Sadece hızlı gidiyorum."
BENI TAKIP MI ETTI!!!
Junkyu: "H-hey, ne yapıyorsun burada??"
Haruto: "Bunu mu arıyorsun?" bunu alaycı bir şekilde söyleyip telefonumu göstermesi beni sinir etmişti. O aptal gülüşünü bir daha duymak istemiyordum.
Haruto: "Beni kovalamak ister misin? Yoksa kölem olmayı şahsen kabul edip sorunu kökünden mi çözeceksin? Benim için fark etmez, her türlü eğleniyorum." TANRIM, CIDDEN O GÜLÜŞÜ DUYMAK ISTEMIYORDUM.

Haruto: "Ah, sanırım bunu babana söylemelisin. Savaş başlıyor, hadi oynayalım."

Ne?

Junkyu: "Ne demek istiyorsun?"
Haruto: "Yakında öğreniriz, ha?"

...
Ne yapıyorum ben?? Bununla nasıl başa çıkacağım!
...
Babama söylemek mi? Bir dakika... Bu ne anlama geliyor?

Canim sıkıldıginda gelip bunu yazmak cok eglenceli kendi kendime o kadar iyi takiliyorum ki of