8

98 8 3
                                    

Haruto beni kendine yaslandıktan sonra yüzüme sinirle bakıp kolumu çekiştirdi. Beş dakika kadar beni sürükledi, beni eve götürebileceği için kurtulmaya çalışmadım. Arabasına bindik ve konuşmaya başladı.

Haruto: "Sana anlatacağım şeyler bana güvenmen için, bana güvenmelisin!"
Junkyu: "Bunun bir gereği yok, buradan gideceğim! Annemin yanına!"
Haruto: "Buna izin vereceğimi mi sanıyorsun?"

Beni tehtid mi ediyordu.

Junkyu: "Seni tanımıyorum bile, ki tanıdığım kısmın hiç hoşuma gitmedi.

Bunu ne kadar sert söyledim bilmiyorum ama üzülmüş görünüyordu.

Haruto: "Yemin ederim sana her şeyi anlatacağım, sadece beni dinlemen gerekiyor. Ben kötü biri değilim."
Junkyu: "Yaptıklarına nasıl saçma bir açıklama bulacaksın bilmiyorum ama eşyalarımı toplamam lazım, beni eve götür!"

Arabayı hızlandırdı, kasabanın tersine doğru sürdü, ne olduğunu anlayamamıştım fakat korkuyordum. Ne kadar çabalasam da, hakaret etsem de beni indirmedi. Kasabanın arka tarafında, koca ormanın ilerisinde, kimsenin uğramadığı deniz kenarı.

Arabadan önce Haruto indi, bende sinirle arkasından. O denizin kenarındaki kayalıklardan birine oturunca omzuna hızlı bir tokat geçirdim. Ona kızmaya devam ediyordum, korksam da belli edemezdim. Elimi tuttu ve beni yanına oturttu. Kalkamamıştım, her yerim uyuşmuş gibiydi sanki. Bunu nedeni ise gerçekten fazla sinirlenmem olmalıydı. Ellerimden ayaklarıma kadar, ayaklarımdan omuzlarıma kadar uyuşmuştum.

"Katiller, kendi aralarında kötü olanlar, onlara zorbalık yapıp öldürüyorum ben."

Daha uzun yazmak isterdim ama cok yogun oldugum icin yazamadim ✊🏻✊🏻

He Is An Psychopath?! // HaruKyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin