45 • orchid embroidery

89 18 31
                                    

✦ ✦ ✦

Pazartesi günü Bridgerton konağına güneş ışığı saçarak geldiğinde Violet Bridgerton'ın aklı elbette bütün çocuklarındaydı, belki de Daphne ve Anthony hariç. Ancak kadın ortadan bir anda kaybolmuş ikinci oğlunu daha çok düşünmekle meşguldü.

Colin Birleşik Krallık'tan ayrılacağını söylediğinde de Violet'in gönlü razı gelmemişti ama en azından Colin'den haber alabiliyordu arada sırada, adam annesini merakta bırakmayacak kadar bilinçli davranıyordu. Oysaki Benedict nereye gittiğini kimseye söylemeden gecenin bir vakti gözden kaybolmuştu, kadının içi içini yiyordu. Benedict'in daha önce kabuğuna çekildiğini görmüştü ve sebebini bildiğinde genelde oğlunun toparlanması için kendi haline bırakırdı ancak bu sefer sebebini bilmemek kadını daha da telaşlandırıyordu.

Kahvaltı sofrasına indiğinde herkesin çoktan yemeye başladığını gördü. Her zamanki yerine otururken hizmetçilerden biri bardağına çay doldurdu ve kadın derince bir nefesi yavaşça içine çektikten sonra tek şeker attığı çayından küçük bir yudum aldı. Önünde uzanan sofradan pek bir şey yiyesi gelmiyordu. Eloise meyvelerle küçük küçük karnını doyururken Colin bir elinde tuttuğu broşürü okuyor ve tereyağı sürdüğü ekmek dilimini yiyordu. Francesca yumurtasından küçük bir dilim aldı. Gregory ve Hyacinth pastırma tabağını paylaşmak için tartışıyorlardı.

Hizmetçilerden biri tepsinin yanında getirdiği Leydi Whistledown gazetesini masanın kenarına bıraktığında derin bir sessizlik masaya kuruldu. Herkes gazeteyi ilk kapan olmak için doğru zamanda harekete geçmeyi bekliyordu ve buna Gregory bile dahildi. Lakin Violet gazeteyi eline aldığında bu rekabet başlamadan bitti ve hepsi keyifsizce mırıldanarak ya da inleyerek kafasını kahvaltı tabağına doğru çevirdi.

Gregory bu sırada pastırma tabağının kazananı olurken Francesca onun elinden tabağı kaptı ve birkaç parçayı kendine koyduğu gibi ikisine de eşit paylaştırdı. "Bütün tabağı kendine alamazsın Gregory. Sadece senin için değil."

"Ama siz yemiyorsunuz bile!"

Francesca çatalını kestiği pastırma dilimine batırıp ağzına attı. "Sen öyle san."

Gregory göz devirerek kafasını eğdiği sırada Hyacinth sırıtıyordu. Masaya yavaşça tekrardan kurulmuş sessizliği bu sefer Violet'in bardağını tabağına beklediğinden daha sert bir şekilde bırakması olmuştu. Bardak adeta parmağından kaymıştı ve kadın gazeteyi okumaya kendisinç öyle kaptırmıştı ki ses kulaklarına ulaşıp onu yerinde titretene kadar olup bitenin farkına varamamıştı.

"İnanamıyorum." diye mırıldandığında Eloise yerinde kıpırdandı, kadının meraktan içi içine sığmıyordu.

"Anne, gazetede ne diyor?" Eloise düşünceli bakışlarını gazetenin kapağında gezdirdi. "Bu hafta o kadar olay da olmadı gerçi."

"Belki de olanları yazıp bırakmıştır sadece." Francesca omuz silktiğinde tasasızca kahvaltısını yapmaya odaklanmıştı.

Violet gazeteyi burnunun aşağısına indirdiğinde masaya damlattığı çaya bakındı. "Bay Tyrell Bayan Lemington ile nişanlanmış. Düğün tarihi bile almışlar dedikodulara göre."

Eloise ağzına atacağı ekmek dilimini tabağa düşürürken gözlerini kırpıştırdı. "Nasıl yani?" dedi kafa karışıklığıyla. "Bay Tyrell Cynthia Sparrow'a kur yapmıyor muydu?"

"Evet, öyleydi." Violet gazeteyi tabağının kenarına bıraktığında dudaklarını hafifçe büzmüştü. "Evleneceklerini sanmıştım."

"Bayan Lemington marifetlerini konuşturmuş yine. Bayan Sparrow'dan önce davranmış." Francesca omuzlarını silkerek annesini cevapladığında kadın umursamıyormuş gibi görünmüştü ancak sesindeki iğneleyicilik yoğundu.

sparkling soul • benedict bridgertonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin