Part 2) Yakışıklı çocuk

52 15 53
                                    

"Emree? Senin ne işin var burda??"

"Duygu sizdemi?"

"Evet, bizde" Damla baya şaşırmış ve telaşlanmıştı

"İçeri gire bilirmiyim" Emre bir adım atdı, ama Damla hemen önüne geçti, "Napıyorsun sen? Evin adresini nerden buldun deseler ne diyeceksin?"

"İzin ver içeri giriyim bişiy buluruz.."

Damla Emrenin önünden çekildi. Emre içeri girip, Duyguya seslendi. Duygu ismini duyunca, hemen ses geldiyi tarafa gitti. Rüyayla Aylada ardından geldiler.

"Taşınmışsın, bana neden haber vermedin?" Emre baya sinirli görünüyordu. Ayla kaşlarını çatdı, ama Emre o kadar sinirliydiki, Aylanın ne kadar kıskandığını fark etmedi bile.

"Haber verecektim, zaten yeni geldim. Kirayı ödeyemeyince mecbur kaldım, biliyorsun zaten durumu."

Emrenin siniri biraz geçmişti. Rüya Emreyi içeriye davet etti. Biraz konuştuktan sonra, Selin Aylanın kulağına yaklaşıp "Daha ilk günden ne diye çocuğa evin adresini veriyorsun?" dedi. Aylanın gözleri büyüdü, Seline bi kaç saniye baktıktan sonra Emreye dönüp "Emre, sen adresi nereden buldun? Ben sadece sana Duygunun bizde olduğunu dedim" dedi. Damlanın çayı boğazında kaldığından öksürmeye başladı.

Emre daha fazla dikkat çekmeden, "Bu sokakta oturduğunuzu, biliyordum, işte sorup-soruşturarak buldum." dedi.

Emre gitdikten sonra, Duygu son eşyalarını yerleştirdi. Bi kahve içip, erkenden yattılar.

Sabah Selin uyandı. Daha kimsenin uyanmadığını düşünüp, mutfağa geçti. Kızlar kalkıncaya kadar yemek hazırlar diye düşünmüştü. Ama Ayla çoktan hazırlamaya başlamıştı bile. Selin yardım ederek, Aylayı soru savaşına tuttu. "Emreyle aranızda bana söylemediğin ne var, Ayla?", "Aşıkmısın o çocuğa?", "Mesajlaşıyorsunuzda, bundan neden benim haberim yok?" Ayla bi kaç dakika şaşkın şekilde Selini izledikten sonra "Flörtleşiyoruz evet, ama tanımıyorumki onu hala bu yüzden emin olamıyorum. Her haraketi beni şaşırtıyo zaten. Mesala dün gördünmü? Nasılda Duyguyu merak etmiş buralara kadar gelmiş, bulmuş. Ardadan sonra birine güvene bileceğimi sanmıyordum ki zaten güvenemiyorum. Ama en azından deniyicem." deyib, arkadaşını rahatlatdı.

İyirmi dakika sonra masa hazırdı. Diğer kızlarda kalkmıştılar. Herkes yemeğini yedikten sonra hazırlanıp okula gittiler.

Okula girince Damla kızlara "Evden aceleyle çıktım diye laveboya gidemedim, siz gidin geliyorum." dedi.

Damla sınıfa taraf gidiyordu, kalidoru dönünce bi erkekle çarpıştı. 1.70 boylarında, sarışın, kahverengi gözlü erkek başını kaldırmadan "Pardon" dedi ve gitti. Acelesi olduğu belliydi. Damla çocuğun arkasından 1, 2 dakika baktıktan sonra sınıfına geçti. Sınıfta ilk Emrenin yüzüne baktı. Ders boyunca 1 2 defa bakıştılar, Selin bunu farketmişti, ama çok umursamadı.

Bugün kızlar dünden daha rahatdılar. Okula ve çocuklara alışmaya başlamıştılar.

İlk ders bittikten hemen sonra Ayla Emrenin yanına gitti. "Dünkü neydi öyle?"

"Anlamadım Ayla? Arkadaşımı merak edip gelmiş olamazmıyım?"

"Bu arkadaş kızsa olamaz. Hem ben sizin bu kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum. Hiç anlatmadında."

"Ayla lütfen hiç tartışacak halim yok. Hem çok anlamsız trip atıyorsun."

Ayla Emrenin onu geçişdirdiğinden baya rahatsız oldu, ve çok uzatmadan yerine geçti. Sonra da hiç konuşmadılar.

Okuldan sonra her zamanki gibi Aylayla Selin meşğeleye gittiler. Ayla baya keyifsizdi. Selin sormadı bile çünkü az çok tahmin ede biliyordu. Emrede aynı durumdaydı.

Diğer kızlar akşam yemeğine hazırlanıyordu. Duyguda yardım etti.

Aylayla Selin geldikten sonra masaya oturdular. Ama Selinle Ayla hala yemeğe inmemiştiler. Rüya Damlaya "Neden gelmediler? Haber vermedinmi?" Dedi.

"Ayla istemiyormuş, Selinde annesiyle konuşuyor. Siz başlayın dedi."

5 6 dakika sonra Selinde yemeğe indi. Ne kadar acıktığını masaya oturunca anladı. Damla "Ne konuştunuz annenlerle?" diye sordu. Selin elindeki çatalı yere bırakıp, arkaya yaslandı "Resm'e devam etmemi istiyor. Ya kendi mesleğini yaptırmaya çalışıyor bana ama benim fikrimi soran yok ki hangi mesleği istiyorum diye."

"Ee, napıcaksın peki? Gidicenmi?"

"Başka şansımmı var Rüya? Gidicem malasef. Acil resm hocası bulmam lazım"

Damla Duyguya "Sen biliyormusun buralardan resm hocası?"

"Evet aslında öyle birini tanıyorum. Selin eğer istersen yarın birlikte gidip konuşa biliriz?"

"İyi olur bide aramakla uğraşmam"

Yemeği bitirdikten sonra her kes odalarına gitti. Damla tam odasına giderken Aylanın odasının kapısında durdu. Tıklayıp içeriye girdi. "Uyumuyorsan konuşa bilirmiyiz?"

"Uyumuyorum ama konuşmak istemiyorum Damla."

"Neden? Belki rahatlarsın."

"Bazen konuşmamak daha iyi hissettirir."

"Tamam nasıl iyi hissediyorsan öyle olsun ama konuşmak istersen yanıma gele bilirsin"

"Teşekkür ederim. İyi geceler"

Yarın okulda Damla Emreye yakınlaşıp "Neden o kızı üzüyorsun? Sana güvenmeye çalıştığını görmüyormusun?" Emre şaşkın şekilde "Ben naptımki? Yersiz kıskançlık yapan oydu. Dünde zaten sinirli zamanımda konuştuk. Konuşurum ben yinede onunla." dedi. Damlada "İyi olur" dedi sonra sırasına geçti.

İkinci dersin sonunda Emre Aylaya yakınlaştı. "Konuşa bilirmiyiz?" Ayla biraz durup çocuğu yüz cizgilerini inceledikten sonra "Ders başlıyor şimdi, sonra konuşuruz."

"Ayla, beden eğitimi dersi zaten biraz geç kalsak bişiy olmaz." Ayla yine bir kaç saniye çocuğun yüzüne baktıktan sonra "Tamam olur" dedi.

Birlikte okulun arka bahçesine geçtiler. Bi süre devam eden, rahatsız edici sessizliyi Emre bozdu. "Biliyormusun, Duygu ayrı eve çıktığında yanında hiç kimsesi yoktu. Ne ailesi ne akrabaları ne de arkadaşları. Okulda hiç kimseyle konuşmuyordu. Benim erkekler dışında hiç arkadaşım olmadı. Ama Duygu bir farklıydı benim için. Hoşlanmak falan değilde, tam arkadaş olacağım tipiydi. Zaten onunda arkadaşa ihtiyacı vardı. Zor anında her zaman yanında olurdum, her şeyini anlatırdı. Geçen günde benden habersiz gittiği için şaşırmıştım ve baya endişelenmiştim işte."

Ayla dikkatlice dinledikten sonra "Bunu bana neden dün anlatmadın? Beni ne kadar kırdığının farkındamısın?"

"Anlıyorum, özür dilerim. Ama cidden dün bunları konuçacak durumda değildim. Evden sinirli şekilde çıkıp, gelmiştim okula."

"Tamam anladım" dedi Ayla. Emre elini kızın elinin üstüne koyup "barıştıkmı?" dedi. Ayla başını aşağı yukarı salladı. Emre gülümseyip "Ee, yarın geliyormusunuz?" Ayla şaşkın şekilde "Nereye dedi?" Emre gözlerinu büyütdü "Ayy ben size söylemeyi unutdum, yarın benim doğum günüm, evde küçük bi parti düzenliyoruz, sizde gelsenize?"

"Siz derken? Kızlardamı?"

"Evet, zaten Duygu sen geliceksin. Onlarda gelsin işte."

"Ben gelirim de kızları bilmem ben yinede derim."

"Tamam o zaman, hadi kalk derse gidelim"

Her zamanki gibi bu günüde atladılar. Sabah kalkıp her kes hazırlanmaya başladı. Okuldan zor olsada izin ala bilmiştiler. Emre gelip onları almak istemişti ama razı olmamıştılar. Ama Emre israr etti ve arkadaşının gelip onları alcağını söyledi.

Kızlar nerdeyse hazırdılar ama Emrenin bahs ettiyi çocuk gelmemişti.

Bi kaç dakika sonra kapı çalındı. Damla kapıyı açtı. Karışısındakı yakışıklı çocuğu tanıyordu. Bu keçen gün kalidorda çarpıştığı çocuktu.


Bölüm bitti sonunda bitti sjdkd
İyi okumalaaar... Diğer bölümün ne zaman geleceğini ve bölüm hakkında diğer bilgiler için @kapininardindakiyuz instagram sayfamı takib ede bilirsinizz 🦋

Kapının ardındaki yüz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin