Efe'ye tokat attım ve "Sen ne yapıyorsun?!"
Dedim. "Öptüm." Dedi. "Öpme Efe biz barışmadık." Dedim. "Barışalım?" Dedi. "Hayır Efe benim senle." Dedim. Güldü ve "Devamı yok mu?" Dedi. "İşim kalmadı." Dedim. Efe cevap vermedi. "Deren biz bir daha karşılaşmayalım." Dedi. "Karşılaşmayalım." Dedim. Hızlı şekilde eve yürümeye başladım.
-
Sabah olmuştu. Kapım çalıyordu. Hemen gittim ve kapıyı açtım. Ozan elinde Çiçek'le gelmişti. "Günaydın." Dedi. Kapıyı örterken ayağını kapının arasına koydu. "Konuşalım." Dedi. "İstemiyorum Ozan gider misin?" Dedim. Kapıyı ittirdi ve içeri girdi. "Bak ben akıllandım arkadaş kalalım." Dedi. "Ozan şu an konuşmasak." Dedim. "Lütfen gideceğim burdan." Dedi. "Nereye?" Dedim. "İstanbul'a." Dedi. "Tamam." Dedim. "Gel arabaya gidelim sahilde konuşalım." Dedi. "Burda konuşsak." Dedim. "Lütfen." Dedi. "Ama geri getireceksin." Dedim. Kafa salladı.
-
Arabaya bindik gidiyorduk. Sahile yaklaşmıştık. Sahilinden önünden hızlı bir şekilde geçti. "Geçtik." Dedim. "Evet." Dedi. "Ee dönsene." Dedim. "Hayır." Dedi. "Aç, aç kapıyı." Dedim. "Benle geleceksin." Dedi. "Sana inandım, aptal kafam." Dedim. "Mutlu olacaksın." Dedi. "Aç!" Dedim bağırarak. "Sus yoksa seni bayıltmak zorunda kalacağım." Dedi. "İndir lütfen." Dedim. Elimi tutu ve "Seni Efe'den daha mutlu ederim." Dedi. "İstemiyorum." Dedim. Telefondan hemen Hazal'ı aradım. "Hazal Ozan beni kaçırıyor!" Dedim ve Ozan telefonu camdan aşağı attı.
-
"Ne yaptın sen!" Dedim. Ozan bir anda sağa çekti. Arka koltuktan tiner ve pamuk çıkardı. Cama vurmaya başlamıştım. Beni kendine çevirdi ve "Bunu yapmasaydın bayıltmazdım." Dedi. "Bırak!" Dedim ağlayarak ve bağırarak.
Ozan'dan;
Deren'in burnunda bayağı tuttum. Kendinden geçtiğinden saçını okşadım. "Seni mutlu edeceğim." Dedim ve öptüm. Kafası omzuna düştü. "Bakalım Efegil neler yapıyor şu an!" Dedim. Cebim titrediğinde Atakan arıyordu. "Alo." Dedim. "Lan it bırak kızı nerdesin?" Dedi. "Ee biz İstanbul'a gidiyoruz." Dedim. Efe'nin sesi geldi ve "Şerefsiz seni bulunca sikeceğim" Dedi ve Hazal aldı. "Vay it nerdesin lan." Dedi. "Çok istiyorsan seni de alayım." Dedim.
-
"Gel al gel." Dedi Atakan. "Biz çok mutluyuz." Dedi. "Deren'e ver." Dedi Efe. "O şu an uyuyor. Daha doğrusu baygın." Dedim. "Ne yaptın lan!" Dedi Efe. Telefonu yüzüne kapattım.
Efe'den;
"Kapattı." Dedim. "Bir şey yaparsa?" Dedi Atakan. "Hadi arabaya." Dedi Hazal. Hepimiz arabaya doğru koştuk. "İstanbul'a doğru gidelim belki denk geliriz." Dedi Atakan. "Tamam,çabuk." Dedim. Hızlı bir şekilde yola koyulduk.
-
"Of gitmişler." Dedim. "Arayın açar belki." Dedi Hazal. Atakan hemen aradı. "Alo." Dedim. "Ne var ya." Dedi. "Nerdesin lan." Dedim. "Efe biliyor musun Deren yakından daha güzelmiş." Dedi. "Yaklaşma Deren'e!" Dedim. "Yaklaşırsam ne olur?" Dedi. Cevap vermedim. "Onun kılına zarar gelirse seni öldürüm." Dedim. "Çok korktum gelsene." Dedi. "Kaçıyorsun şerefsiz." Dedim. "Konum atayım gel ama erkeksen tek gel." Dedi ve kapattı.
"Birlikte gideceğiz." Dedi Atakan. Mesaj gelince hızlıca oraya sürdük.
-
Varmıştık. "Siz kalın." Dedim. "Olum gelelim." Dedi Atakan. "Eğer lazım olursa gelin." Dedim. "Tamam." Dedi. Bende arabadan indim ve depo gibi bir yere girdim.
Girdiğimde Deren zincire bağlıydı. Yanına koşacakken "Gelme." Dedi. "Deren ne yaptı sana!" Dedim çünkü ağzı, kaşı kanıyordu.
"Vurdu." Dedi güçlükle. Kapıdan Ozan geldi. "Vay Efe tam erkeksin ha." Dedi. "Şurdan bi çıkalım seni öldüresiye döveceğim." Dedim. "Sağ çıkarsan yaparsın." Dedi. "Bırak Deren'i." Dedim. "Efe arkanda." Dedi zar zor. Arkamı döndüğümde elinde sopa olan bir adam vardı. Ozan gelip beni tuttu. "Bırak, bırak lan!" Dedim. Elinde sopa olan adam karnıma vurmaya başladı.
-
Ozan'ın bacak arasına vurup kurtuldum. Gidip Deren'i çözmeye başladım. Zincirler açılmıyordu. "Açıl lan açıl." Dedim. "O zaman sıra Deren'de." Dedi. Beni kenara asıldılar ben ise resmen kükrüyordum. "Yapma!" Dedim. Ozan Deren'i çözdü ve sürüklemeye başladı. Taciz edecekti. "Efe, Efe yardım et." Dedi. "Bırak lan bırak." Dedim. "Bırak!" Dedi Deren çığlık atarak. Kapıdan içeri sokup kapıyı kapattı. "Atakan!" Dedim. Atakan içeri girdi Hazal'da vardı.
-
"Deren nerde?" Dedi. Atakan adamı benden alıp vurmaya başladı. Kapıyı açıp içeri koştum. Dere'nin üzerini çıkarmıştı. "Piç." Dedim ve yüzüne vurdum. "Nasıl dokunursun."Dedim.
-
Atakan geldi durdu. "Ölecek dur!" Dedi. Hazal çantasıyla Ozan'a vurmaya başladı. "İt, pislik yazık lan sana." Dedi. Atakan onu da durdurdu.
Ordan çıktık ve arabayla yakın bir benzinliyle durduk. "Beni neden kurtardın?" Dedi. "İnsanlık namına." Dedim. "Kurtarmana ihtiyacım yok, ben zaten Hazal'a
dedim." Dedi. Direksiyona vurup "Yeter lan yeter, sadece kurtarmak istedim." Dedim. Cevap vermedi. "Yeter artık, her şeye bir itirazın var." Dedim. "Elimden geleni yapıyorum barışalım diye." Dedim. "YAPMA!" Dedi. "Bir hatam oldu sadece, bir hata." Dedim. "Tamam sakin." Dedi Atakan.
-
Deren ağlamaya başladı. "Ağlama Deren ağlama." Dedim. "Bana inanmadın!" Dedi. "İn arabadan, inin arabadan!" Dedi. Deren hemen indi. "Olum ne oluyor bi dur." Dedi. "Atakan şu an in." Dedim. Hazal ve Atakan da indi.
Arabayı hızlıca sürdüm. Yağmur yağmaya başlamıştı. Hem ağlıyordum hem de çok hızlı sürüyordum. Yağmur çok hızlanmıştı. Araba bir anda kaydı ve bariyerlere çarptım.
-
Deren'den;
Hazal bize gelmişti birlikte yarıyorduk. Saat gece 04.30 du. Telefon çalıyordu, kalktım ve arayan Atakan'dı. "Alo." Dedim sersem şekilde.
"Deren." Dedi. "Efendim." Dedim. "Efe." Dedi. "Öf Atakan sabah konuşalım." Dedim. "Efe kaza yapmış..." Dedi. Sevdiğimi şimdi anladım. "Ne?" Dedim şaşkınlıkla. "Deren, durumu çok kötü." Dedi. Ağlayarak "Hayır, hayır!" Dedim bağırarak. Hazal uyandı ve "Ne oldu?" Dedi. "Efe kaza yapmış." Dedim zorlukla. "Ne?" Dedi.
Hazal elimden telefonu aldı ve konuşmaya başladı. "Hangi hastene?" Dedi. "Tamam." Dedi.
-
Hemen hastaneye geldik. "Nasıl?" Dedim. "Kötü." Dedi. Doktor çıktı ve "Efe'nin yakınları kimler?" Dedi. "Biz." Dedi Atakan. "Şu an hayati tehlikesini atlattı ama durum değişebilir." Dedi. "Görebilir miyiz?" Dedi Atakan. "Tabi." Dedi doktor. "Deren ilk sen gir." Dedi Hazal. Atakan'a baktım oda olumlu anlamda kafa salladı.
-
İçeri girdim,Efe uyanık değildi. Yanına gittim ve elini tuttum. "Seni seviyorum." Dedim. Efe tabi beni affetmeyecekti. "Kıymetini anladım." Dedim. Elini öpeceğimde elini çekti. Uyanmıştı. "Efe, iyi misin?" Dedim. "Ne işin var benle?" Dedi. "Efe şimdi sırası değil." Dedim. "Tam sırası." Dedi. "Özür dilerim." Dedim. Ayağa kalkmaya çalıştı. "Efe kalkma yaralısın." Dedim ve kolundan tuttum. İtti. "Git burdan." Dedi sert bir şekilde. "Efe." Dedim. Ayağa kalktı ve "Git dedim sana git." Dedim ve itti. "Efe lütfen dur." Dedim. "Deren sana bir şey diyeyim mi?" Dedi "De tabi." Dedim. "Siktir git." Dedi.
-
"Hayır." Dedim. Güldü ve "Neden?" Dedi. "Kalmak istiyorum." Dedim. "Deren." Dedi. "Efendim." Dedim. "Benim senle bu saatten sonra işim kalmadı." Dedi. Bayağı bir bakıştık. Sonra hızlı bir şekilde omzuna çarptım ve odadan çıktım.
-
Efe'den;
Omzuma çarptı ve odadan çıktı. Hazal ve Atakan girdi. "Ne oldu?" Dedi. "Boşver." Dedim ve yatağa yattım.
-
Uyandığımda tavana baktım. Aklıma sen çıkmıyordu Allah kahretsin ki çıkmıyordu. Bir anımız geldi.
"Yeter artık bir kerede beni dinle be adam." Dedi Deren. "Dinliyorum, sen anlamıyorsun." Dedim. "Niye bu kadar büyüttün." Dedim. "Nasıl büyütmeyeyim. Kızlarla bakıştın." Dedi. "Hayır onlar baktı." Dedim. "Sen nasıl gördün!" Dedi ve yastıkla vurmaya başladı.
"Dur be kızım." Dedim. Üstüme çıkmıştı bende koltukta yatıyordum. Kendime çektim ve durdu. Göz göze geldik. "Ne oldu sustun." Dedim. "Susturdun." Dedi. "Susturmayı görmemişsin." Dedim ve dudağına yapıştım.
Deli gibi öpüşüyorduk. Oturur pozisyona geldim ve kucağıma geldi. "Gördüm." Dedi. Elleri ile tişörtümü çıkardı ve fırlattı. "Azcık kas yap dümdüz." Dedi. "Yaparız." Dedim. "Ne zaman?" Dedi. "Şimdi." Dedim. "Nerde?" Dedi.
"Yukarda, yatakta." Dedim. Deren sırıttı ve "Çüş." Dedi. Dudaklarımız tekrar birleşti ve bu sefer dillerimizde oyuna dahildi. Deren'i kucağıma aldım ve odaya çıkardım.
Yatağa yavaşça yatırdım. "O narin bedenin zarar görmesin." Dedim. "Görsün ama senden." Dedi. Güldüm. Hızlıca Deren'in de üstünü çıkardım. Sadece iç çamaşırıları vardı.
Benimde. Deren'in üstüne geçtim ve öpmeye başladım. Deren boynumu tutuyordu.
"Kozların bu kadar mı?" Dedi. "Göstermeme izin verir misin?" Dedim. "Avın önünde." Dedi.
Kendine gel Efe. Devamını düşünme. "Deren gitti mi?" Dedim. "Hayır dışarda." Dedi Atakan.
Selam inşallah beğenirsiniz.💞🌸
