⅗| i can feel your heart beatin' with mine

147 14 130
                                    

Sevilmek...

Gerçekten ilaç gibi geliyordu, insanın hem ruhuna hem bedenine. Mingi bu hissi bu kadar geç tattığı için çok üzgündü. Son 2 haftada kendini yeniden keşfetmişti resmen. 1 ay önce gülümsemek bile onun için o kadar büyük külfetti ki, şimdi dudaklarından gülümseme eksilmeyen kendisine hala alışamamıştı.

Normalde uyanır uyanmaz gördüğü boşlukla söylenmesi gerekirdi ama tüm yatak Yunho'nun kokusu ile kaplı olduğu için bunu dert etmemiş, birkaç tur yatağın içinde dönüp durmuştu. Ah! Bir de bu vardı, sarışının kokusu. Mingi normalde kahveden ve onunla ilgili olan her şeyden nefret ederdi. Yine de sevgilisi her duştan çıktığında boynuna sokulup kahveli duş jeline karışan teninin kokusunu içine çekerken bundan rahatsızlık durmuyordu ya da onun akşam 8 rutinindeki kahve saatine bir bardak bitki çayı ile eşlik ederken burnuna gelen o yoğun acı kahve kokusundan.

Mesela Mingi temas da sevmezdi, evet dışarıdan öyle gözükmediğinin farkındaydı ama insanlara ait o sıcaklıktan hoşlanmazdı. Sarışının yanında olduğu her sefer ona dokunmak için can atan bedeni kendisini şoka uğratıyordu mesela. Hiçbir şey yapamasa bile eline uzanıp parmakları ile oynuyordu sevgilisinin. Tüm o anlarda kendisini yeryüzündeki en değerli varlıkmış gibi izleyen parlak gözler bulutlarda gibi hissettiriyordu.

Ve Mingi bu büyülü rüyayı çok yakında yok edecekti.

Yanındaki komodinin üzerindeki telefonunu uzanıp aldıktan sonra saati kontrol etti. Gördüğü rakamla inleyip başını yastığa gömmüştü. Saat henüz 9 olmamıştı bile ama sevgilisi çoktan uyanmıştı. Pazar günü bu kadar yaşama istediğini nereden buluyordu acaba? Normalde bu saatte uyandığı için evrene küfürler edip geri uyuması gerekiyordu ama sarışını görme isteği uyuma isteğinden daha yoğundu. Kendisiyle ilgili şaşırması gereken konular iyice artmaya başlamıştı son zamanlarda.

Üzerinde Yunho'ya ait olan kıyafetler şapşik şapşik sırıtmasını sağlarken sonunda yatağın içinden çıkmayı başarabilmişti. Aslında dün buraya sarışının arabasında düşürdüğü cüzdanını vermek için gelmişti. Kalmak gibi bir niyeti yoktu ama akşam aniden şiddetli bir yağmur bastırınca Yunho bu havada araba kullanmak için aklını yemiş olması gerektiğini söyleyerek kızılı hiçbir yere göndermemişti. Yeosang ise editörlüğünü yaptığı bir yazarın imza günü için şehir dışına çıkmıştı.

Evde yalnız kalma fikri kızılın aklında tehlike çanları çalmasına neden olsa da aralarında hiçbir şey geçmemişti. Yunho kızıla ilk önce rahat etmesi adına kendi kıyafetlerinden vermiş, ardından yemek için bir şeyler hazırlamıştı. Bol kahkahalı yemeğin ardından ise Yunho'nun meşhur kahve saatine giriş yaptıkları için Mingi bitki çayını kapıp elindeki metinlerle boğuşan sevgilisini izlemeye başlamıştı. Yunho'nun bu saat diliminde tek bir çıt sesine bile tahammül edemediğini bildiği için kahkaha atmamak ve ona sataşmamak için kendini zor tutmuştu. 1 saatin ardından Yunho girdiği transtan çıktığında, "Gül gül, kendini kasmaktan domatese döndün." dediğinde içinde tuttuğu her şeyden kurtulmuştu.

Sarışın sevgilisinin kendisiyle dalga geçmekten vazgeçmeyeceğini anladığında dudaklarına minik bir öpücük bırakmış, "Film izleyelim." demişti. Kızıl bu hareket karşısında sus pus olduğunda onu çekiştirerek odasına gelmiş, masasının üzerinde duran laptopını alarak ışığı kapamış ve yatakta kendisini bekleyen sevgilisinin yanına geçmişti. Filmin ilk yarısını zaman zaman konuşup fikirlerini belirterek geçirseler de ikinci yarında Mingi'nin başı sevgilisinin omzuna düşmüş, gözlerini açık tutmak için verdiği çaba başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Yunho ilk önce omzundaki kızıl saçlara ardından Mingi'nin uyurken büzdüğü dudaklarına bakmış ve sevgilisinin saçlarının arasına kuş tüyü hafifliğinde bir öpücük kondurmuştu. Onu uyandırmayacak kadar minik hamlelerle hareket ederek bilgisayarını kapatıp komodinin üzerine bırakıp sevgilisinin yatmasını sağlamıştı. Dirseğini yatağa, başını ise eline yaslayarak uyuyan sevgilisini izlemeye başladı. Her şeyin bu kadar mükemmel ilerlemesi onu korkutsa da bu sefer bu saçma sesleri görmezden gelecekti. Birkaç dakika sevgilisinin saçları ile oynadıktan sonra bu defa şakağına hafif bir öpücük bırakmış ve sevgilisine iyi geceler dileyerek gözlerini kapatmıştı.

blindingly obvious ↬ yungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin