Bölüm 3

1.1K 71 8
                                    

Suat abiyle bizim eve gittik salona geçtik babamla arası çok iyiydi Suat abinin. Bizim aile her zaman onunla takılmamı tembihlerdi iyi insandı çünkü. Çayımızı içtik Suat abi babama abi Nihat'la bizim köye gidelim diyoruz orada bir hocam var ne zamandır ziyaretine gitmemiştim hem Nihat içinde değişiklik olur hocamızı görür hayır duasını alır dedi. Babam hemen verdi izni direk ne zaman gidiyorsunuz dedi.Abi bu akşam çıkalım yola diyoruz babam biraz şaşırdı ama Nenem de gidin dedi Allah'ın dostudur gidin biraz ders alın dedi.Babamda fazla uzatmadı tamam dedi yolunuz açık olsun abim ve halam evde yoktu. Neyse bizimkilerin elini öptük evden çıktık. Ben bi şey belli etmemek için baya gayret ettim ama sesim ister istemez çıkmıyordu. Suat abinin eski model bi arabası vardı ama baya sıcak bir arabaydı çok şirindi bindik yola çıktık gideceğimiz yer 8 saat uzaklıktaki Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı bir köydü. Yola çıkmıştık Suat abi beni rahatlatmaya çalışıyordu Allah ondan razı olsun böyle bi insanı tanımak bile yeter ve artardı. Nihat halledecez merak etme olabilir korkma hocamın ilmi Allah'tandır o istedi Allah verdi oda bize Allah'ın ona öğrettikleriyle yardım edecek inşallah dedi. Yola devam ediyorduk ben uyuyakalmışım bir ara sallantıdan uyandım gözümü açtım Suat abi o an off ya kesin su kaynattı dedi. Abi ne oldu dedim arıza var dedi indi. Bende indim lan zifiri karanlık her yer, yanımızdan geçen nehrin gürültüsü ortamı bayağı geriyordu. Suat abi arabayı tamir ediyordu bende arabaya yaslanmıştım birden nehrin oradan bir ses gelmeye başladı boğuk bir sesle -teâle- diyordu.Eyvah dedim yine geliyorlar.Suat abiye bakıyorum kesinlikle duymamış arabaya odaklanmış adam. Dondum kadım. Birden tekrar bi ses geldi yine aynı şeyi söylüyordu ama bu ses tonunu duymuştum tamda o sesti Suat abilerde bana yüzünü dön diyen sesti bu ama teale neydi derken bir ses daha geldi -le tuğfirbu- baya korktum Suat abi o esnada tamamdır Nihat arabaya binde marşa bas bir dedi hızlıca geçtim arabayı çalıştırdım olmuştu çok şükür. Arabaya bindik Suat abi fazla zaman kaybetmedik hızlı yaptık dedi bende abi dereden sesler geliyodu duydun mu dedim. Hayır duymadım ne sesi dedi abi biri bana öfkeyle teale dedi ardından başka biri le tuğfirbu dedi Suat abi emin misin Nihat nasıl olur araba bile geçmedi dedi bende abi cidden duydum hatta o gece sizde duyduğum 2 farklı sesti aynı sesleri biraz önce duydum dedim. Nihat bu işte bi iş var dedi nasıl abi dedim. Biri sana gel diğeri gitme demiş demesiyle benim betim benzim attı gerçekten de içinde bulunduğum durumun psikolojimi yerle bir edeceği ve geri kalan hayatımın bambaşka bir yaşantı haline dönüşeceği bir durumdaydım. Cehennemin dibi bu olsa gerek diye düşündüm. Hiç konuşamadım Suat abi bir yola bir bana bakıyordu ardından sen biraz daha uyu az kaldı zaten merak etme herkesin başına gelebilir dedi. Evet herkesin başına gelebilir belkide bu tür olaylar Allah'ın bize kendini hatırlattığı olaylardır diye düşünürken uyuya kaldım. Artık kabuslar başlıyordu. Kötü bir kabus gördüm bir sandal dayım çok tedirgin bir durumdayım. Avazım çıktığı kadar bağırıyorum yardım edin boğulacağım kimse yok mu baba, Suat abi,abi diye diye tek tek herkese seslendim ama kimse yok arkamı döndüm kıyı görünüyordu ama çok çok uzaktaydı sonra diğer tarafa döndüm aman Allah'ım bir karartı hemde o karanlıkta öyle büyük bir karartı ki çok uzakta olmasına rağmen tüm görüş alanımı kaplıyordu sonra gözüm daha yakınlara takıldı korkuyla tek tek saydım 12 tane sandal bana doğru yaklaşıyor hızlıca 10-15 metre uzağıma kadar gelip durdular tam o sırada arkamdan, kıyıdan bir ses geldi hemen buraya dön bakma onlara dedi bu sesi hatırlıyordum o gece bana korkma ve derenin orada gitme diyen sesti hızlıca oraya doğru döndüm ama baktım kimse yok neredesin Allah hakkı için yardım et diye ağlaya ağlaya haykırdım kıyıdayım denize gelemem dediklerimi yap kurtulacaksın dedi başka çarem mi var sanki dediklerini yapacaktım dediklerinin hiçbirini kabul etme dedi. Birden arkamdakiler den biri yüzünü dön dedi ben o an bu tarafın düşman olduğunu anlamıştım elbet hayır dedim. Ya dön yada ömründen ömür gitsin dedi.Bağırarak ''Sizin gitsin ey lanetlenmişler.'' dedim. Biraz sessizlik oldu ardından Onu vereceksin yoksa tüm konuşmuşluğun olanlar parçalanacak dedi. Susuyordum ne istiyordu bunlar bu nasıl bi rüya, rüya mı gerçek mi beynim artık yavaş yavaş idrak etme ve sorgulama yetisini kaybediyordu. Hiç bi şey düşünemiyordum kabul edecektim evet diyecektim. Tam dönecek ve tamam istediğiniz nedir diyecekken kıyıdaki ses geldi. Onu mu istiyorsunuz kıyıya gelin, gelin ve alın o zaman...O sırada ''Bu ne!'' diye uyandım deli gibi bağırıyorum 2-3 dakika sadece bağırıp zapt edildiğimi hatırlıyorum. Hiçbir şey duymuyorum Suat abinin Nihat dur sakin ol kardeşim dediğini duydum. O an kendime geldim. Adama bir sürü tekme atmışım her yeri ayakkabı izi yüzünü de çizmişim. Bi an gözgöze geldik. Direk attım kendimi yere ama nasıl ağlıyorum. Hayatımda öyle ağlamadım.Tüm bu yaşadıklarımın hatta önceden yaşadığım kötü zamanların patlamasıydı belki . Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Suat abiye ''Özür dilerim.'' dedim. Saçmalama olum ne özrü belli ki kabus gördün dedi. O an kendimi yolun karşı tarafındaki uçurumdan atmak istedim bu adamın ne suçu var neden bu yaşadıklarımı o temizlemek zorundaki belkide çıldırdım ben en iyisi bi hastaneye yatmak diye düşünüyorum. O an Suat abi elini uzattı ve güçlü ol dedi korkma hadi kalk ayağa köye geldik hocamızın yanına gidelim. O ki tek işi gücü düşündüğü Allahtır. Allah'ın sevdiği adamın yanından daha hayırlı bi yer mi var bitecek korkma hadi kalk dedi. Elini tuttum ve kalktım biraz durdum ve Suat abiye sıkıca sarıldım tamam abi sen ne diyorsan o, söz veriyorum öl desen ölürüm dedim. Hadi hadi sen bana sağ lazımsın bu iş bittikten sonra ben sana yapacağımı bilirim dedi. Arabaya bindik 500 metre kadar ilerden sola saptık. Köyün girişine gelmiştik etrafı izliyordum çok güzel bir yerdi zaten Bursa yemyeşil bir yerdi cennet gibiydi. Arabadan indik köy kahvesine doğru ilerledik. Suat abi ''Selamın Aleyküm'' deyip içeri girdi herkes selamını aldı bende arkasından merhaba dedim lan kimseden çıt yok hayda sanki küfür ettim diye düşünürken ''Selamun Aleyküm'' dedim ''Vayy Aleyküm Selam'' dediler. Lan bunlarda on numaraymış dedim tebessüm ettim içeri geçtim. Sanki kurtulacakmışım gibi bi his geldi hemde çok yakın bi zamanda. Keşke düşündüğümden kolay olsaydı.

İlk Görüş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin