Bölüm 6

1.3K 70 35
                                    

İçeriden tekrar sesler gelmeye başlamıştı. Aynı dualar aynı sesler. Karar için davet ve konuşmaya başlangıçta aynı şekilde başladı. Ahmet hoca yine kısık bir sesle konuşmaya devam etti. Bir süre konuşma sürdü. Allah'ım birden bir ses geldi ki öyle ince bir çığlık patladı ki içeriden, kalbim küt küt atmaya başladı gözlerim karardı hemen geriye doğru yaslandım. Suat abi bu neydi diye bağırdı. Gürültüyle birlikte evde sallanmaya başlıyor, kerpiç evin tavanından tozlar geliyordu. Suat abi Nihat iyi misin dedi. İyiyim abi bir şeyim yok merak etme dedim. Ses kesilmişti. Sarsıntıda geçmişti. Tam o anda içeriden defol buradan iblisin uşağı yoksa ateşini dumana boğar yok ederim helak olursun defol diye öyle bir bağırdı ki Ahmet hoca herhalde memleketten bile duyuldu dedim. Lan arkadaş altıma yapacaktım az kalmıştı. Ahmet hoca biraz daha durduktan sonra çıktı odadan. Oturdu ardından evlatlarım Huteyn kabilesine yardım edeceğimiz hususunda söz verdim. Sözü tutmak gerek. Cinde olsa verilen söz tutulmalı hiç bir mahluk yüz üstü bırakılmamalı dedi. Suat abi iyi yapmışsın hocam ben ve Nihat ne gerekiyorsa yapmaya hazırız dedi. Bende evet hocam yeter ki kimseye bir şey olmadan çıkarın bizi bu işin içinden dedim. Ahmet hoca gülümsedi. Allah yazmışsa olur inşallah. Ama oturup ta hiç bir şey yapmazsak takdir-tedbiri görmezden gelmiş oluruz dedi. Suat abi hocam babam öldüğünde köyde elimden tutan bir siz vardınız. Okumama vesile oldunuz beni hep desteklediniz. Bugüne kadar arkamda hep siz vardınız Allah razı olsun o yüzden siz ne diyorsanız boynumuz kıldan incedir. Bende heyecanla aynen hocam dedim. Ahmet hoca tamam dedi biraz dinlenin teyzenizle size güzel bir yemek hazırlayalım. Ardından yarın sabah ezanından sonra yola çıkarız dedi. Hocam hemen gitsek olmaz mı ya Nihat'ın ailesine bir şey yaparlarsa dedi. Ahmet hoca yorgunsun Suat günde 5 saat uyusan sana yeter biliyorum dedi gülümseyerek. Ama sabah ezanı daha uygun olur. Nihat'ın ailesi de korunuyor anlaşmaya göre unutma. Abi korktum ailem için ama korunuyor oldukları ihtimali daha ağır bastı ve Hocam haklı abi dinlenelim yarın sabah ezanında çıkarız yola dedim. Hem şimdi gidersek neden hemen döndünüz diye şüphelenebilirler dedim . Suat abi tamam hocam daha iyi bilir dedi. Ahmet hoca tamam o halde evlatlarım burada bekleyin çıkmayın dışarı dedi. Ben kardeşime haber vereyim gelsin diyerek evden çıktık. Direk birbirimize döndük Suat abiyle. Lan hoca gitti ya bir şey olsa dedim sessizce Suat abi ev korunuyor işte merak etme diye bir gülüşü vardı artık korkusunu bastırmak için mi yoksa yüzümdeki projektör yemiş tavşan ifadesinden midir bilmem ama ben böyle gülerken görmemiştim onu. Neyse biraz oturduk sohbet ettik ardından hocayla kardeşi içeri girdiler. Ayağa kalktık Suat abi Amine teyze nasılsın deyip elini öptü gerginlikten ilk anda soramamıştık kadını. İyiyim oğlum dedi ardından bende sordum sonra içeri geçti. Ahmet hocayla sohbet ettik biraz Suat abinin işini benim okulumu sordu falan. Neyse oturduk yemek yedik. O gün hiç olağan dışı bir şey yaşanmadı. Ahmet hocayla birlikte yatsı ve akşam ezanına gittik ardından yataklar serildi. Ahmet hocayla kardeşi içerideki odada benle Suat abide salondaki karşılıklı iki kanepede yattık. Uzandım kafayı koyduğumuz gibi yattık. Mışıl mışıl uyudum öyle rahat uyudum ki anlatamam ne kabus ne başka bir şey uyandığım gibi, oh arkadaş kebap bunlar bizi korusun rahat rahat sürdürelim hayatımızı dedim biraz daha uzanacaktım çok rahattım. Birden karşı yataktan Suat abi fırladı off Allah'ım diye bağırarak yere düştü. Hemen ışığı açtıp Suat abinin yanına fırladım içeriden Ahmet hocada geldi. Ne oldu abi dedim su su dedi. Ahmet hoca su getirdi. Suat abi içmeye başladı. Ne oldu Suat dedi Ahmet hoca. Gördüm hocam onları gördüm. Neyi gördün abi dedim. Karartıyı dedi. Uşaklarıyla beraberdiler. Ahmet hoca anlat hele dedi merakla. Suat abi belli ki çok etkilenmişti baya kötüydü dili dönmüyordu nasıl dönsün ki ben o rüyayı gördükten sonra yerlere atmıştım kendimi. Suat abi yine sağlam duruyordu en azından benden sağlamdı. Sonra Suat abi önce bana ardından hocaya bakarak anlatmaya başladı. Hocam bir nehrin ortasındaydım nehir hızlıca akıyordu ama bulunduğum sandal hareket dahi etmiyordu sabit bir yerde duruyordum. Sağ tarafımdan da sol tarafımdan da sesler geliyordu. Sesler o kadar karışıktı ki hiç bi şey anlayamıyordum. Ardından nehrin ilerisinde tam karşımda bir şey dikkati mi çekti hava kapalıydı ve kararmak üzereydi sanki yağmur yağacakmış gibi bulutlar vardı griydi gökyüzü. Dikkatimi çeken o karartı büyüdü büyüdü büyüdü ve devasa bir hale geldi hava karardı. Birden bir ses gelmeye başladı. Sol tarafımdan geldi tam hatırlamıyorum ama. Sen bizimle ol diye. Diğer taraftan biri sinirli bir şekilde bağırdı anlaşmaya -uy ey ademoğlu- dedi. Ben ağlamaya başladım beni rahat bırakın dedim. Sonra sol taraftan biri seslendi -ya gel ya öl- diye. Sağ taraftan biri ise ona cevap verdi siz öleceksiniz hemde hepiniz dedi. Tam o anda o karartı öyle büyüdü öyle büyüdü ki her taraf zifiri karanlık oldu sonrada bağırarak Allah'ım dediğimi hatırlıyorum. Baktım ikiniz başımdasınız. Ahmet hoca çömeldiği yerden ayağa kalktı bu iş çok büyüdü böyle devam ederse bir kaç alim arkadaşıma haber vermek zorundayım dedi. Hocam zaten işler çok büyük kitabı ele geçirirlerse tüm insanları ve cinleri etkisine alacak demiştiniz. Oğlum dedi tüm insanlara bulaşmayı göze alamazlar kaç tane alim var insanlarda tahmin ediyorlardır. Hatta bizim kadar olmasa da cinlerinde alimleri var hepsini karşılarına alırlarsa kaybederler. Hem emaneti kullanabilmek içinde belli ki çok büyük bir ilim gerekiyor ve emin ol bunlar emellerine ulaşamayacak. Sen tüm insanlar için korkuyu bir kenara bırak ta bizim için tasalan çünkü en büyük risk bizde. Kitap bulunsa ne yapacağız bulunmasa ne yapacağız diye şimdiden düşünmeliyiz dedi. Suat abi biraz daha kendine gelir gibi oldu. Hocam dedi bu nasıl bir iş düşündüğüm şey mi rüyanın anlamı dedi. Hoca düşündüğünden şüphem yok Suat Berzah kabilesi sana davette bulunmuş bizim tarafımıza geç diye. Ben artık aklımı yitiriyordum ya her şey besbelli ortadaydı.Neyse herkes toparlandı gitme vakti gelmişti. Hoca kardeşine ben gelene kadar evden çıkma diye sıkı sıkı tembihledi. Camiye geçtik namazı kıldık ardından arabaya bindik yola çıkmıştık. Bu işi çözme vakti gelmişti artık. Ama bu şekilde olacağını tahmin edemezdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İlk Görüş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin