Bir

3.5K 316 263
                                    

.
.

Aşklarım ilk ficim ve bunu baya önceden yazmıştım, o yüzden fazlasıyla yazım hatası bulabilirsiniz gördüklerimi düzeltmeye çalışacağım ve hızlı bir anlatım olmuş lütfen bu ficimi ilk olduğu için acemiliğime verin ama şunu söylemek isterim ki yedinci bölümden sonra daha güzel ilerlemeye başlıyor. Umarım seversiniz.💗

İspiyonlanmanın verdiği sinirle "Kes bu masum iyi çocuk ayaklarını hocaya kopya çektiğimi senin ispiyonladığını biliyorum!" diye bağırdı büyük olan.

Küçük olan ona korkmuş gibi bakıp birden bağırırcasına bir kahkaha koparıverdi. Minik parmaklarını, Yoongi'nin yüzüne hafifçe sürtüp alayla "Diyelim ki ben ispiyonladım, ne yapacaksın? Ah yoksa Seulgi'ye yaptığın gibi benide mi dövüp tuvalete kilitlersin?" demesiyle büyük olan onu hızla ittirdi.

Yoongi'nin sinirden gözü dönmüştü. Onu bir kez daha ittirip, sırtını sertçe duvara çarpmasını sağladı.

Jimin herkese iyi davranan fakat kıskanç, manipülatif birisiydi. Yoongi ise herkesin kendisinden çekindiği Namjoon, Jin, Hoseok ve Taehyung hariç hiç kimseyle konuşmazdı.

Hepsi birbirinden dengesizdi. Yoongi onu duvara itmeden önce onun dedikleriyle anlamaya başlamıştı. Gözüktüğü ve davrandığı gibi sevimli değildi, içinde yanan, gözlerinden dahi belli olacak kadar parlayan bir ateş vardı ruhunda.

"Kes sesini bir duyan olacak." diye tısladı adeta. Cevabı hızla yetiştirdi "Neden bu kadar korkuyorsun anlamıyorum ki?" diyip masumca gülümsedi. Biraz duraksayıp devam etti "Az önce o sikik ellerinle sırtımı incittiğin için özür dile, konu kapansın" dedi az önceki ifadesine ters bir şekilde. Sesi kendinden fazla emin çıkıyordu.

Yoongi onun dediklerini sahte bir sırıtışla izleyip alt dudağını alayla ısırdı, kafasını hafif sağa eğdi. O an sadece Jimin'in güzel burnuna kafa atmayı düşünüyordu. Sınıf kapısının birden açılmasıyla düşünceleri havada kaldı gencin. Edebiyat öğretmenleri Park Bogum'du gelen.

"Okul bitti siz niye hâlâ sınıftasınız?" dedi sertçe. Jimin atıldı hemen oyuncu bir tavırla "Bay Park iyi ki geldiniz. Bugün ki kopya konusundan dolayı Yoongi beni sıkıştırıyor. Eğer size gelip yalan söylediğimi, onun öyle bir şey yapmadığını söylemezsem, beni bu okulda barındırmayacağını söyledi.'' dedi. Yoongi şaşkınca atıldı "Bay Park öyle bir şey demeyeceğimi biliyorsunuz, kandırmaya çalışıyor sizi inanmayın buna." dedi şaşkınca. Öğretmenlerinin beraber burada yiyiştiklerini sanmasına bile tahammül edebilirdi ama buna asla.

"O zaman burada ne yapıyorsunuz Yoongi?" diye haykırdı orta yaşlı adam. O an aklına gelen en uçuk şeyi söyledi. "Jimin'e açılmaya gelmiştim. Ona karşı boş olmadığımı söyledim" dedi. İçinden nefretimi diye geçirdi. Bunu söylemesinin sebebi öğretmenlerini daha önce erkeklerle samimi bir şekilde görmüş olmasıydı. Eğer bunları demeseydi, direkt müdüre götürürdü onu öğretmenleri ve bu kez affedilmez direkt ceza alırdı.

Jimin gülmekle şaşırmak arasında bir yüz ifadesindeydi. İçinden "Gerizekalı." diye geçirdi. Bogum "Oh peki, burada da tek kalmayın benim dışında tüm öğretmenleriniz homofobik. Sırf bu yüzden bile tutanak tutarlar size." diyip ayrıldı sınıftan.

Jimin kapıyı aralayıp öğretmenine baktı. Uzaklaştığı zaman sert bir kahkaha attı. Yoongi onu öldürmek istiyordu. "Demek bana karşı hislerin var. Biliyordum çok belli ediyordun." diyip ona doğru havaya bir öpücük atıp çıktı sınıftan.

Yoongi iyi değildi. Çünkü Jimin onu karşısına almıştı. En yakın arkadaşı, Hoseok'un okulun ilk gününden beri masumluğuna aşık olduğu çocuğun, içinden bir şeytan çıkmıştı ve onu karşısına almıştı.

****

"Sen şaka yapıyorsun. Oh Jimin, Yoongi'nin o yüz ifadesini görmek için nelerimi vermezdim." dedi kıkırdayarak.

Jungkook'un telefonun mesaj sesi kapladı odayı. Mesaja bakıp gülerek göz devirdi. Kim olduğunu sordu büyük olan. "Sence kim olabilir? Senin embesilin, gerizekalı arkadaşı Taehyun." dedi. Jimin kıkırdadı.

"Taehyung onun adı. Ne diyor?" dedi merakla. "Siktir et cidden." dedi. Jungkook utandığını belli etnemek adına arkasını dönüp kocaman bir gülümseyiş salıverdi. Hoşuna gidiyordu, Taehyung'un ona karşı ilgisi ama farkında değilmiş gibi davranmak onun için daha eğlenceli oluyordu.

"Neyse bende kalkayım. Bizimkiler birazdan aramaya başlar." dedi küçük olan. Büyük olan onu kapıya kadar geçirdi. Salondaki koltuğa geçip gülümseyip telefonu elinde sallamaya başladı. Ardından "Sınıf grubu ilk defa bir işe yarayacak." diyip ukala bir gülümseme yerleştirdi dolgun dudaklarına.

+05*********
Saçlarını yarın ortadan ikiye ayır.
Öyle daha çok hoşuma gidiyor.


Yoongi gelen bildirimin sesiyle uyandı. Gözlerini oymak istercesine ovalayıp "Gecenin bu saatine hangi dengesiz bu?" diye söylenip derin bir nefes alıp telefonuna gelen mesaja yöneldi.

Emin olmak için gözlerini ovalayıp, tekrar baktıktan sonra parmaklarını klavyenin üzerinde gezdirmeye başladı.

Min Yoongi Sınıf
Sen kimsin orospunun evladı

+05*********
Aşkını itiraf ettiğin çocuk :)

Min Yoongi Sınıf
Siktir git Jimin
Sana karşı bir şeyler hissedeceğime inandın mı gerçekten
Bu kadar aptal olmak zorlamıyor mu seni

Yoongi telefonu sessize alıp, gelen mesajlara bakıp bir mesaj ötesindeki, kendisine hakaret ettiği için sinirden kendisine mesaj yağmuruna tutan çocuğu, görmezden gelip balkona geçip bir dal sigara yaktı. "Gerizekalı. Birde herkes bunun masum bir şey olduğunu sanıyor." dedikten sonra aklına en yakın arkadaşının, Jimin'e olan hislerinin gelmesiyle yüzü düştü. Artık onun onu unutmasını sağlamanın vakti gelmişti. Sabah okulda bu konuyu Hosoek, Namjoon, Taehyung ve Jin'le konuşacaktı

.
.

.
.

FEEL | YOONMİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin