20

413 76 56
                                    

Jimin pembe saçlarıyla girdiği klüpte fazlasıyla dikkat çekiyordu. Yeonjun, Jungkook ve Hoseok'un olduğu tarafa doğru ilerlediğinde, Yoongi'nin gözleri direkt onu buldu.

Pembe saçları ona çok yakışmıştı ve Yoongi'de bunun farkındaydı fakat o geldiğinde yüzünü ekşitmişti. Jin Taehyung'a bakarak, "Geldi yine siktiğimin salağı." dediğinde önüne döndü.

Hoseok'la konuşmayı kesmişlerdi ve bu Hoseok'un umrunda bile değildi. Onun için en ve tek önemli şey dolgun ve parlatıcı kaplı dudaklarıyla küçük ve hafif bir öpücük armağan eden pembe saçlı sevgilisiydi.

"Saçların çok yakışmış bebegim." dediginde gülümseyerek elini saçlarına attı. Jimin bundan hoşlanmazdı. Saçları şekilliyken dokunulmasından nefret ederdi.

Müsade isteyip hızlıca kalktı, bar kısmına gittiğinde orada olduğunu fark etmediği Yoongi ile yanyanaydı. Ani bir baş dönmesiyle ona hafiften çarptığında, yüzüne baktı. Kim olduğunu anlayınca, hızlıca öbür barmenden tarafa gitti.

Derin bir nefes alıp elindekilerle dönerken, Yoongi kendini susturamadı. "İyi numaralar." dediğinde, Jimin sinirle ona dönüp "Teşekkürler." diyip yoluna devam etti.

Bir ay sonra ilk konuştukları şey bu olmuştu. Sinirle geri yerine döndü Jimin.

"Küs olduğum kişilerle mi konuşuyorsun Jimin?" diye imali sesiyle sorduğunda, Jimin suçlandığı için daha fazla sinirlendi. "Bana hesap mı soruyorsun Hoseok? Sen kimsin?" diye bağırırcasına konuştuğunda, "Jimin ben senin sevgilinim. Bana sesini yükseltme." diyerek üstüne yürüdüğünde, Yoongi'lerde onu izliyordu.

Yeonjun, Hoseok'u durdurmaya çalışmak için hareket etti, Jungkook onu durdurdu. Jimin'e bir şey yapmasına asla izin vermezdi. Şuan sadece ortalığı kızıştırıp ve Jimin'i doldurup ayrılmalarını sağlamayı düşünüyordu.

Jimin onu ittirdi. "Senin sevgili anlayışın bu mu? Senin istediğin kişiyle konuşacağım istemediğinle konuşmayacağım?" dediğinde Hosoek sözünü kesti. "Bunu yapan ben değilim sensin Jimin. Çocuk gibi beni yönetmeye çalışıyorsun. Canın isteyince gel Hoseok istemeyince çalışıyorum Hoseok. Ben senin köpeğin miyim?" dediğinde, Jungkook ortalığı karıştırmak için "Jimin sana öyle bir şey demedi Hoseok, ama sen şuan köpeklik yapıyorsun." diye dalga geçer sesiyle konuştu.

Hoseok, Jungkook'la tartışmaya başladığında Taehyung dayanamayıp yanlarına gitti. "Al bak itinde geldi." diyip Taehyung'u ima ettiğinde, dayanamayıp bir yumruk attı. Hoseok ona vurmaya çalıştığında Yeonjun ona zorla dışarı doğru çıkarttı.

Yoongi, Namjoon ve Jin ise onları zevkle izliyordu. Yoongi fazlasıyla mutlu olmuştu Hoseok'un yediği yumruk için, çünkü daha fazlasını hak ettiğini düşünüyordu.

Yerinden kalkmasının sebebide Hoseok'un kendini koruyabilen biri olmamasıydı. O Taehyung'a bir şey yapamazdı ve konu Jimin'ken kimse Hoseok'a destek olmazdı. Ayriyetten Taehyung'a vurmaya kalkan Jimin dahi olsa Jungkook ona asla izin vermezdi. İkisi de onun için çok özeldi.

Jimin yarım saat aradan sonra dayanamayıp dışarıya çıktığında kendisini bekleyen Hoseok ile karşılaştı. "Arabaya bin seninle konuşacağız." yüksek sesle dediğinde, Jimin gerildiğini belli etmemeye çalıştı. "Konuşacak bir şey yok Hoseok." diyip, geri kulübe dönmek için arkasını döndü.

Onu kolundan tutup, kendisine çevirerek durduran Hoseok olmuştu. "Yoongi'yle ne konuştun? Ben senin için onlarla konuşmayı kestim Jimin." diye bağırdığında, onu ittirip yalpalamasını sağladı.

"Geldi laf soktu Hoseok. O kadar. Gerçekten senin böyle birisi olduğunu bilmiyordum, her şeyden kıskanıp sürekli beni kısıtlamaya çalışıyorsun ve ben böyle şeylerden asla hoşlanmam. Sana değer verdiğim için susup durdum ama gerçekten yoruldum artık. Bu bir ayda beni o kadar çok yordun ki-" Hoseok sözlerini kesmişti. Onu kaybetmek istemiyordu. "Özür dilerim bebeğim. Gerçekten farkında değildim. Seni kaybetmekten korkuyorum, bu kadar darladığımın farkında değildim. Beni affet olur mu?" diye üzüntüyle konuştuğunda, Jimin kafasını gülümseyerek sallayıp ona sarıldı.

"Hoseok, ben aldatacak birisi değilim. Eğer beraber bir ilişkideysek birbirimize güvenmeliyiz , tıpkı benim sana güvendiğim gibi." diyip, parmak uçlarında yükselerek burnuna küçük bir öpücük kondurdu.

----

"Jimin sen şaka mısın? Hoseok'u sevmiyorsun bile onca şeyden sonra nasıl onunla barışabiliyorsun?" diye yüksek sesle çıkıştı Yeonjun. "Değer veriyorum ona anlıyor musun? Beni gerçekten seviyor çocuk." dediğinde Yeonjun gözlerindeki keskin ifadeyle "Jimin seni seven kaç kişi var? Sen tutturdun Hoseok için." diye bağırdı.

Jungkook sesli bir şekilde kıkırdadı, o araları bozulsun diye uğraşıp ortalığı karıştırmışken geri barışmaları sinirlerini bozmuştu.

"Yoongi'ye aşık oluyor. Ondan kaçıyor Yeonjun. Hoseok'u da ona aşık olmamak için kullanıyor." dediğinde, Jimin ona sinirle döndü. "Ben ona aşık falan değilim Jungkook. Sikik sikik konuşma!" diye bağırıp, sinirle evden çıktı. Jungkook'un evi kendi evine yürümeyle bir buçuk saatti.

Telefonunun şarjı bitmişti ve yolda taksi de gözükmüyordu. Mecburen yürümeye başladı köşeyi döndüğünde, Arene ile öpüşen Yoongi'yi görünce duraksadı. O an gidip Yoongi'nin burnunu kırmayı ve Arene'nin ona hisleri olduğunu söylemek istedi. Ama yapamazdı. Jimin Yoongi'nin dediğini yapmak yerine tam tersini yaptığı için her şey bozulmuştu.

Canının yandığını hissetti o an. Kıskanmıştı ama bunu asla kabullenemezdi. Jimin'i fark etmemişlerdi bile, sinirle yürümeye başladı.

Yoongi nefes almak için Arene den kendini ayırdığında, yürüyen Jimin'i gördü. Parlayan pembe saçlarından tanıdı onu. Yanına gidip durdurmak istedi ama yapamadı.

"Arene sende evine git artık. Saat geç oldu." dediğinde, "Ne?" dediği gibi Yoongi ona baktı ve cevap vermeden, uzaklaşan Jimin'in yanına gitmek için motoruna bindi.

Jimin arkadan gelen motor sesiyle endişelenip hızlanmaya başladığında motor önünde durup yavaşça kaskını çıkarttı. "Sakin ol benim." dediğinde, "Ne istiyorsun Yoongi?" cevabını aldı.

Yoongi motordan inip ona doğru yaklaştı. "Bilmiyorum. Sizin oradaki banka gidelim mi?"  dediğinde, "Ne konuşmak istiyorsun?" dedi.

"Konuşmak istemiyorum Jimin. Sadece gidelim ve oturalım." dediğinde elini ona doğru uzatıp motora yaklaştırdı. Kask verirken "Saçların bozulabilir." dediğinde, ses çıkartmadı. Hoseok'un saçlarına dokunmasına sinirlenirken, Yoongi'ye kötü bir tepki vermiyordu bile.

Banka oturdular. Aralarında bir kişinin daha oturabileceği kadar boşluk vardı. "Buraya her geldiğimizde susmak zorunda mısın?" dediğinde güldü Yoongi. "Saçların güzel olmuş." bunu duyduğunda istemsizce kalbi hızlandı.

"Hoseok'u seviyor musun Jimin?" dediğinde düşündü Jimin. Çünkü o da Jungkook gibi sevmediğini biliyordu ve sadece Yoongi'ye inadına öyle yaptığını da. "Sen Arene'nin beni sevdiğini biliyor muydun Yoongi?" diye yanıtladığında gülmek istedi. Cevap veremediği için bunu demişti. Kafasını salladı Yoongi.

Yarım saat öylece oturduktan sonra Yoongi konuşmaya başladı. "Tekrar eskisi gibi mi olacağız?" dediginde, Jimin gülümsedi. "Öyle mi olmak isterdin?" dediginde Yoongi kafasını salladı.

Jimin, Yoongi'nin dudaklarına küçük bir öpücük armağan edip hemen geri çekildi. "Bak işte kalbin nasıl hızlandı. Eskisi gibi olamıyoruz Yoongi ve bunu ikimizde istemiyoruz. Birbirimizden uzak durmalıyız." dediğinde, Yoongi onu kendisine çekip öpmeye başladı, sert bir şekilde alt dudağını emerken, Jimin karşılık vermek yerine geri çekildi. "Yoongi yapmamalıyız. Hoseok senin arkadaşın diyip kalktı.

Gözünden bir damla yaş akmıştı. Beraberlerken bunun farkında değillerdi ama Jimin, Hoseok ile beraber olduğunda anlamışlardı, birbirlerine aşık oluyorlardı ve ikiside bundan korkuyordu.




.
.

Biliyorum bölüm güzel değil, ama siz güzelmiş gibi yapın bb

.

FEEL | YOONMİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin