14

506 93 82
                                    

  
Hello Hello Hello
Merhaba

.
.

Jimin, hazırlanıp sınıfa çıktığında, matematik dersine beş dakika geç kalmıştı. Öğretmenleri, Jimin gözde öğrencisi olduğu için, ona bir şey dememişti.

Jungkook, yüzünü kaşıyarak, "Neredeydin?" diye sorduğunda, gözü arkadaşından çaldığı bilekliğe takıldı. Gördüğü şeyle yutkundu. "Hazırlanmam uzun sürdü." dedi.

Jimin, ne olduğunu anlamak için, "Jungkook, bileklik bileğinde çürüdü. Çıkar artık şunu." dediğinde, Jungkook "Asla çıkartmam, o benim için çok değerli. Zaten nasıl olduysa kopmuş, Taehyung bulup getirdi. Yeonjunla zar zor düzeltebildik ama bakıma göndermem şart." dediğinde, Jimin "Dikkatli ol, Jungkook. Bu ara aklın çok farklı yerlerde." diyip, içinden koca bir siktir çekti.

Tekrar bir şeyler bulması gerekiyordu. Annesini kurtarabilmek için bir şeyler. Sinirle düşünmeye çalışırken, Wheein'in aramasıyla "Hiç sırası değil, Wheein" diyip, açmadan geri kapattı telefonu.

Kendisini, duşta zor durumda bırakan  çocuğa baktığında, o ona çoktan bakıyordu. Jimin'in bakışıyla, göz kırpıp güldü. Jimin ona bir süre daha kilitlenip, öğretmenlerinin "Tahtaya bakın, birbirinize değil." diyişiyle, kendilerine dediklerini anlayıp, önlerine döndüler.

Okul çıkış zamanı geldiğinde, bahçeden çıkarken, kapının hemen yanında gördüğü, duvara yaslanmış Wheein'i görmesiyle şaşırdı. "Hiç haber vermedin. Ne ara geldin?" diye sorduğunda, "Yarım saat önce. Seni aradım ama açmadın?" diye cevapladı kız.

"Sinirlerim bozuktu Wheein. Parayı toplamak için, Jungkook'un bilekliğini çaldım. Sonra bir anlık boşluğumda nasıl olduysa, Taehyung bilekliği bulup Jungkook'a vermiş. Ama yapan Yoongi'de olabilir. Bilmiyorum ve annem bu gece yine sahneye çıkacak. Gece olmadan parayı toplamam lazım." dediğinde yüzü düşmüştü.

Wheein, eliyle karşısındaki çocuğun kolunu sıvazlayarak, "Jimin, ben sana yardım ederim. Fakat önceden olanları unutma. Yine parayı toplamıştın ve annen oradan ayrıldığı için, eve gelip hepinizi dövmüşlerdi. Şimdi aynı şeyi tekrar yaşayabilirsiniz. Hem daha taşınacak bir ev dahi bulmadın." dediğinde, Jimin'in gözleri dolmaya başladı. "Biliyorum Wheein, annemi kurtarmam lazım. Ama elimden bir bok geldiği yok. En yakın arkadaşım için, çok önemli bir şeyi çaldım ve onu da elimi yüzüme bulaştırdım. Ne yapacağımı bilmiyorum." dedi.

Gözünden akmak üzere olan yaşı zorla tutmaya çalıştı. Wheein'in önünde ağlamamak için, gözlerini kapatmamaya çalışıyordu. "Jimin sadece bir hafta kadar orada çalışsa annen?"diye sorduğunda, Jimin yüzüne Wheein'in bu dediğine dair, acınası bir yüz ifadesi takıldı. "Bir hafta çok uzun bir süre. Bizim eski takıldığımız kulübe gideceğiz. Bu sefer sadece borcu değil, yeni evin kaporası, kamyon parası hepsini bir gecede çıkaracağız. Yarın da onları okutup, ev bakarız." dedi.

Wheein, onun bu dediklerine gülümseyip. "Piyasa, bu gece bizde o zaman." diyip güldü. "Atla o zaman arabaya." dediğinde, Jimin şaşırarak "Yuh, onu da mı çaldın?" dedi. Kız kahkaha atıp arabanın kapısını açarak, şoför koltuğuna oturdu. "Hayır." diyip duraksadı.  "Babamın o, ölünce bende çaldım. Her ne kadar reşit olmayıp, yetimhanede yaşıyor olsamda, soyadı farkına rağmen bu arabayı çalmama engel değil. Ha bu arada polis görürsen haber ver. Çevirmeye takılırsak, sende benimle yanarsın." dediğinde, Jimin ona şaşkınca bakmaya devam etti. Kafasını sallayarak onu onayladığında, elini çaktırmadan cebine atıp, telefonunu kontrol etti. Yerindeydi. Onu her ne kadar seviyor ve uzun süredir arkadaş olsalarda, Wheein evlere girmeyen, sadece gözüne kestirdiği şeyleri çaktırmadan üzerinden çalan bir hırsızdı. Yetimhanede yaşadığı için, parayı genel olarak Jimin'e verip onun saklamasını istiyordu.

FEEL | YOONMİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin