Merhaba güzel sevdiceğim.
Bu mektubu yazmak çok zor, inan bana nereden başlayacağımı bilemedim. Eminim sen yazdığın mektuba bunun tam bir saçmalık olduğunu söyleyerek başlamışsındır, çünkü saçma buluyorsun. Ama ne olursa olsun Min Yoongi, elbette bir gün birimize bir şey olabilir. Ve eğer ikimizden birisi birbirimizden gidersek artık kimse bizi ısıtamaz. Fakat kalemimizden çıkan bir mektup anılarımızı yaşatır, sevgimizi besler, birbirimizi unutmamamızı sağlar. Gerçi bize bir şey olduktan sonra unutamıyor oluşumuz ne kadar doğru bilemem ama...
Her neyse sevgilim! Bu öneriyi duyduğunda yüzün resmen ekşidi! Seni hiç böyle görmemiştim... Bir an için benden soğuyacağını bile düşünmüştüm? Of Yoongi, iyikimsin, gerçekten. Benim biricik sevdiceğim. Mektuplarımızı yazarken bile farklı odalarda yazmak istemedin, şu an bu mektubu tam olarak sana bakarak yazmak çok komik. Kaşlarını çatmış, kağıda ne yazacağını düşünüyorsun ve ben seni öpmemek için direniyorum. Hadi ama, yazabilirsin bir şeyler. Beni geride bırakıp gidersen hiç mi üzülmezsin?
Tamam, sözlerimi geri almam lazım sanırım. Düşüncesi bile berbat. Tanrım... Eğer ikimizden birisi gidecekse umarım bu ben olurum Yoongi, çünkü sensiz yaşamak nedir bilemem, öğrenmek istemem. Özür dilerim sevgilim, belki bencillik olacak ama benden önce gitme lütfen. Sensiz yapmamam. Hayır, ne düşünüyorum ben böyle? Bu mektuplar çok aptalca bir fikirdi değil mi? Hem daha çok yolumuz var, evleneceğiz, çocuk sahipleneceğiz, onu okula beraber götüreceğiz, beraber pizza geceleri yapacağız, onun aşk acılarını dinleyip bizim zamanlarımızı hatırlayacağız. Bu hayalleri beraber gerçekleştireceğiz sevgilim, yaşamadan ölmek yok.
Şimdi her şeyden önce sana demek istediğim bir şey var; Yoongi, ben hastayım. İleri düzey bipolar bozukluğum var. Evet bunu sana daha önce söylemeliydim, belki söylemişimdir bile. Bilmiyorum. Ama şunu belirtmek isterim, seninle tanıştıktan sonra hiçbir şekilde ilaçlarıma ihtiyaç duymadım. Benim duygularımın dengede durması için iki üç hapa gerek yoktu, artık sen vardın. Ve Yoongi, başka bir şeye daha değinmek istiyorum sevgilim; öldükten sonra bedenimi yaktıracağım. Belki çok acımasızca görünebilir ama öyle değil, sana yemin ederim değil. Organlarımı bağışlayıp bedenimi krematoryumda yaktırmaları için ne kadar belge imzaladım sana anlatamam... Lakin bir şey değişmeyecek sevgilim; ben, sen diye yanarken de içimden alev alıp içimden sönmüştüm. En nihayetinde şöyle düşün; beni yanında hissedebilmek için bir yere gitmene gerek yok, havayı soluman yeterli! :)
Ah Min Yoongi, seni gördüğüm ilk anı hatırlıyorum. Markette sesim kısılmıştı, öylece kalakalmıştım. Cevap veremiyor oluşumdan dolayı susmuştum ve rezil olduğumu düşünmüştüm.
Sana bir sır vereyim mi sevgilim? Ben senden önce kendimi her zaman yetersiz hissediyordum. Zayıflamazsam beni sevmezsin diye düşünüyor, kendimi aç bırakıyordum. Günde en az on defa saçlarımı kontrol ediyor, senin olduğun ortamlarda fazla kasıyordum kendimi. Aynadan çok, irislerinde kayan görüntümü izlemeyi severdim ben. Senden bakınca çok güzel görünürdüm çünkü. Senin için yanıp tutuşan ruhumdan başka, aşkın çeşmesi dudaklarına hasret bedenime itaat kaçınılmazdı...
Benim ben olmamı sağlayan sensin. Beni olduğum halde seven sen, beni her türlü kabullenen sen, yeri gelince sümüklerimi bile temizleyen sensin ve Yoongi; ben hayatımın hiçbir alanında böyle sevilmedim. Benim annem oldun, babam oldun, sırdaşım, sevgilim oldun. Bana özgürlüğü tattırdın, sonra kendine esir ettin. Senin emalsiz aşkınla yeniden yaratılmışım ben.
Eğer bana bir şey olursa unutma ki şu hayatta en değer verdiğim insan sensin. Seni iyi ki tanımışım. İyi ki o kızarmış burnundan öpmüşüm.
Mavi bana yakışıyorsa senin sayende sevdiceğim.
3 temmuz 2019
-Park jimin4 temmuz 2027
Min Yoongi, ellerinde özenle tuttuğu kağıdı okuduktan sonra olduğu yere çökmüş, dizlerini kendine çekerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.
“Eve dön, Jimin. Eve dön sana aradığın güneşi vereceğim ve çiçek açtıracağım benim güzel mavi kasımpatım.”
Tek umudu zamanında Jimin'in sıcak ellerinden çıkmış olan bir kağıt parçasına sayıklamak olurken artık sarı tutamları göremiyordu.Min Yoongi, sadece çok yanlış yapmış bir aşıktı.
________________________________
9 Ağustos 2022
Özlem duygusu birçok duygudan daha köreltici ve zor bir duygudur. Çünkü çoğu zaman özlemek, geçmişe dayalı bir tarihe yada geçmişte kalan bir insana karşı duyulan hissiyattır ve maalesef yaşadığımız devirde bir zaman makinesi yok. Sizi özleyecek olan herkese bir anı bırakmaktan fazlasını yapın, mektup bırakın.
Ne de olsa söz uçar yazı kalır.
Bu ficte kasımpatılar artık solmayacak, mavi en çok güzel seven yüreklere yakışacak, mektuplar beraber açılacak ve gözyaşları içlerinde tutulmayacak.
Özür dilerim... Fici bitiremiyorum. :')
wiseofslytherin teşekkürler sana mavim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fourth Of July // Yoonmin √
FanfictionTarih 4 temmuzu her gösterdiğinde Min Yoongi zamanı geriye almak istiyordu.