Sabah alarmın sesiyle uyandım . Saat yediyi gösteriyordu. Düne rağmen biraz daha iyiyim. Babam iki gündür evde yok .Geç kalmamak için hemen banyoya girdim . Güzel bir duş aldım . Saçlarımı hemen kuruladım. Hafif bir göz makyajı yapıp banyodan çıktım . Okul kıyafetlerimden nefret ederim ama yapacak bir şey yok. Tek başımayken kahvaltı yapmayı sevmem . Hemen evden çıkıp taksiyi çağırdım . Beş dakika içinde taksi geldi .
Okula girdim hızlı adımlarla sınıfıma girip en arka sıradaki yerimi aldım . Zaten sınıfta tek başına oturan bir tek benim . Diğerleri hep çifter çifter oturur. Çantamı sıraya yerleştirdim . Kulaklıklarımı çıkarıp kafamı masaya gömdüm . Müzik bana iyi geliyor . İlk dersimiz edebiyat ve ben bu dersi gerçekten çok seviyorum. Annemden sonra tek uğraşım kitaplar oldu ve onlar benim gerçek dostlarım . Edebiyat öğretmenim de her şeyin farkında ve benim bu alanda gelişmemi istiyor . Zilin çalmasına beş dakika var . En iyisi kantine inip bir su almalıyım . Okulun popiler grubu bir köşede toplanmış . Gözleri karşı masadaki çocuğa odaklanmıştı . Ona bakarak aralarında fısıldaşıp gülümsüyor ve çocuğa laf atıyorlardı . Bu çocuk da neyin nesiydi ? Bir masaya oturdum ve onları gözlemledim . Çocuk mahçup eziklenmiş gözlerle etrafına bakıyordu . Yeni biri olduğu apaçık belliydi. Bu çocuğun kim olduğunu gerçekten merak ediyordum .
Mavi gözleri ürkmüş olduğunu hemen göz önüne seriyordu Bu çocuğu araştırmam gerektiğini aklımın bir köşesine not ettim öğretmen ve kantinde gördüğüm yeni çocuk içeri girdi. Çocuğa dikkatlice baktım . Mavi gözleri gökyüzünü andırıyordu . Benim aksime saf ve temiz bakışları vardı. Kahverengi saçları tenine çok uygundu . Sertap hoca yeni çocuğun isminin Koray olduğunu ve burslu okuduğunu söyledi . Sınıfta bir tek benim yanım boştu . Sertap hoca edebiyat derslerinde Korayla oturmamızın iyi olacağını söyledi . O da edebiyata çok ilgiliymiş ve tüm notları ortalamanın üzerindeymiş . Koray utangaç adımlarla yanıma geldi ve bana gülümsedi. Sanırım bu merhaba demek oluyor . Bende zoraki bir şekilde ona gülümsedim . Arkadaş olmayı hem çok istiyor hem de çekiniyordum.
Küçük çaplı gülümseyişlerden sonra derse başladık . Derste bir tek ben ve korayın sesi duyuluyor , sadece ikimiz katılıyorduk . Edebiyat dersi bugün ayrı bir eğlenceli geçmişti . Sanırım bu eğlencenin büyük bir payı Koray ' a ait .
Böylece birinci ders bitti . Dışarı çıkmak için ayağa kalkacaktım ki Koray ' ın sesiyle durdum .
Koray :
- Sanırım burada bir tek sen onlara benzemiyorsun .
Bunu da nereden çıkarmıştı . Çok mu belli ediyorum duygularımı . Ben her zaman kapalı kutu olmayı tercih ettim şimdi bu yeni için kutuyu açamam
- Bunu nereden çıkardın . Bence emin olmamalısın .
Koray :
- Peki , özür dilerim sadece arkadaş olabileceğimizi düşünmüştüm .
- O halde yanlış düşünmüşsün çık önümden .
Koray sanırım bozuldu . Aman her neyse yeni tanıdığım biri için hiç üzülemeyeceğim . Dışarıya çıkmaya tadım kalmamıştı . Çantamdan Oğuz Atayın en sevdiğim kitabı Tutunamayanları çıkardım . Bu kitabı altıncı kez okuyuşum . Ama bıkmıyorum çünkü bu bir harika . En çokta ' Yalnızlığımın bir tek bana zararı dokundu ' sözünü seviyorum . Evet bu kesinlikle bana ithafen yazılmış olmalı . Uzun süre kitaba dalmış olmalıyım ki Koray başımda dikiliyordu. Normalde kimse benimle arkadaş olmak istemez bu çocuk şaşırmış olmalı . Öğlene kadar hiç konuşmadık . Korkuyordum işte . Üzülmekten , kırılmaktan korkuyorum . Sevmekten korkuyorum . Ve bu çocuk bende bir şeyler uyandırıyor , bilmiyorum . Daha ilk günden böyle olmamalıydım . Ne olduğunu da bilmiyorum . Bu herkes için normal olabilir ama benim için ilk . İlk defa biri benimle arkadaş olmak istedi . Gerçekten tuhaf .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KIZI
ChickLitAfra 17 yaşında bir genç kız o da herkes gibi normal bir hayat yaşamak istiyor ama bunun olması imkansız gibi bir şey . Afranın babası mafya ve başı bir türlü beladan kurtulamıyor o siyah hayatında beyazı bulmak istiyor . karanlık hayata son vermek...