3. Bölüm

141 5 7
                                    

(Öncelikle kusura bakmayın bazı sağlık sorunlarından dolayı yazamadım.)

İyi okumalar💫

Çünkü o adam oraya rehin aldığı küçük kızı öldürmek için gelmişti.Yani önüne atlamasaydi kız zaten ölmüş olucaktı.

Savcı hanım siz ne dediğinizi farkında mısınız ? Adam bir soyguncu ve biliyorsunuz ki  böyle bir durumda yakalanmamak için rehinesine zarar vermemesi gerekmez mi haksız mıyım? .Dedi Yiğit komser

Evet bu konuda haklısınız ama adam soyguncu olsaydı haklı olurdunuz .

Bu ne demek savcı hanım biraz daha açık konuşun diye sordu Barış.

Tamam biraz karışık bir giriş oldu kabul ediyorum . Şimdi herkes önüne koyulan dosyayı incelerken bende olayı baştan anlatmaya başlıyayım hem belki anlattıkça kafamdaki birkaç soru isaretini çözmüş olurum.

Samet Kaymisten başlıyım öncelikle gerçektende o adam oraya soygun için gitmiş bu doğru annesi kanser hastane masraflarını ödemek için kredi çekmiş ama  işsiz olduğundan kabul edilmemiş. Bu yüzdende böyle bir yola başvurmuş. Kutuluş Acarın gerçek niyeti bu değil  ve ikisi çok zamandır tanışmıyorlar. Tesadüfen olmuş birşey ama Kurtuluş   Sametin annesinin hasta olduğunu öğrenerek onu planına alet etmiş ama Sametin bunlardan haberi yok o sadece soygun yapıcaklarını biliyor. Plana gelicek olursak ise dosyada gördüğünüz üzere Kurtuluş Acarın bir karısı ve bir kızı var .Malesef karısı beş yıl önce 22 temmuzda kızı doğduğu zaman vefat etmiş ve ne tuhaf ki beş yıl sonra  karısını öldüğü gün kızının kayıp olduğunu söylemiş ve kayıp ihbarı başlatmış . İfadesinde de kızının bir anda kaybolduğunu söylemiş . Ne kadar saçma bir insan kızın kaybolduğunu nasıl anlamaz ki değil mi?

Savcı hanım haklısınız bir insanın kızının bir anda kayboldu demesi saçma ama bunun rehin alınan küçük kızla ne alakası var. Dedi orta yaşlarda bir polis

Rica ediyorum . Sözümü kesmeyin ve söyliyeceklerimi sonuna kadar dinleyin.

Daha sonrasında birkaç kere karakola gelip kızının bulunup bulunmadığını sormuş. Daha sonrasında hiç kızı kaybolmas gibi bir kere bile sormamış. Kız bir aydır kayıp şuan evin etrafındaki kameralarda dahil hiçbir ipucu yok . Bana göre kızı aslında hiç kaybolmadı aksine kızını kendisi öldürdü .
Konuşmaktan boğazım yorulmuştu. Eğilip masanın üstündeki suyu içtim ve derin bir nefes alarak konuşmaya devam ettim.

Ve sizin söylediğiniz şeye gelicek olursak ise Kurtuluş beyin kızının ve rehin alınan kızın fotoğrafına bakın saç renkleri , göz renkleri  kısacası iki kız birbirine çok ama çok benziyor.

Savcı hanım sizin ne dediğinizi farkında mısınız adam neden kızını öldürmek istesin onu gectim. Öldürdü ise neden kayıp ihbarı versin ve daha da ilginci diğer kızı niye öldürmek istesin. dedi biraz önceki soruyu soran polis

(Etrafıma baktım baş komseri hiçbir soru sormamıştı. Aynı zamanda beni ilgiyle dinliyordum. Sanki ne dersem doğruyu söylediğine eminmiş gibi)
Sorulan soruyla tekrardan konuşmaya başladım.

Bundan altı yıl önce Kurtuluş beyin eşi Fatma hanım hamile kalmış.
Doktorlar bu doğumun çok tehlikeli olduğunu söylemiş . Kurtuluş bey karısına çok fazla aşık bir insanmış . O yüzden  karısına zarar gelmesin diye karısına bebeği aldırmasını söylemiş ama Fatma Hanım'ın hiç çocuğu olmadığından dogurmakta israrcıymıs bu yüzden kimse ona laf dinletememisler. Herneyse doğum zamanı Fatma hanım kızını dünyaya getirmiş ama doğumun riskiyle berarber kaldıramamış ve ölmüş. Kurtuluş bey eşinin ölümüyle yıkılmış sonuçta aşık olduğu kadını kaybetmiş.  Bu yüzden kızını hiç sevmemiş . Öldürücem falan demiş. Yani anlıycanız adam kafayı yemiş bu durumun üzerine küçük bebege ninesi ve dedesi bakmaya başlamışlar ve Kurtuluş beyinde karısının öldüğünü bakul etsin diye bir piskiyatir hastanesine yatırmışlar. Kurtuluş bey bir yıl sonra doktorların iziniyle çıkmış. Sonra anne babasından kızı geri istemiş. İyileştiğini söylemiş. Komşularıda kızına çok iyi davrandığını falan söylüyorlar orda ifadelerinde yazıyor . Barış komiserde bilir bu küçük kızın kaçırılma davası ona verilmişti.

Doğru adamın hastanede yattığını biliyoruz bu yüzden soruşturmuştuk komşuları ise babasının ona çok iyi baktığını söylemişlerdi.

Aynen öyle söylemişler ama yaşlı bir kadın size ifadesinde kız kaybolmadan önceki gece evden çığlık sesleri geliyordu demiş.

Evet doğru ama diğer insanlarda sorduk öyle birşey olmadığını söylediler hem kadın alzheimer hastası olduğundan açıkçası başka delilde olmadığından ifadeyi kaldırmıştık..

Sorunuzda bu ya zaten kadının dediklerini kanıtlayacak birşeyi olmadı diye soruşturmayacak mısınız?.

Bizim işimizi bize mi öğretiyorsunuz diye sordu. Ne zamandır konuşmayan Yiğit komser

Hayır ama demek istediğim sizin sorumsuzluğunuz yüzünden bir kız çocuğu öldü. Hemde soyguncu dediğiniz  ve kızın babası olan Kurtuluş bey öldürdü. İnanmadığınızı söylüyorsunuz bir polis sorgulasın ama karısından falan bahsetsin anlatması için bende olayın devamını anlatmaya başlıyayım.

Baş komser masada oturan polise bakıp  "Ali Kurtuluş Acarı sorgula bakayım."dedi .

Baş üstüne komserim deyip çıktı Ali.

Rehin aldığı kızı öldürücekti dememe gelecek olursak ise rehin aldığı kız dediğim gibi kendi kızına çok benziyor. Ama asıl sorun kendi kızına benzemesi değil eşine benzemesi  çünkü ölmüş karısını hatırlatıyorudu ve hastalığından dolayı mantıklı düşünemiyordu. Bu yüzden bu kızda öldürmeyi düşündü. Kızın annesi banka sahibi olduğundan kızınıda kendi yanında işe götürdüğü için soygun yapma kararı aldı. Daha sonrasında ise Sametle karşılaşınca onuda kullandı . Aslında kızı orda herkesin içinde öldürmek istemediğinden rehine almış gibi gösterdi . Polisler çoğalınca da kacamiyacagini anladı. Kızın kafasına sıkıcaktı. Bende buna engel olmak istediğim için adamın önüne kendimi attım.

(Herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ama benim hala düşündüğüm şey küçük kızın cesedinin nerede olduğuydu. Burayı bir türlü anlamamıştım. O sıradan şaşkınlığını üzerinden atmış. Ama dehşetle bakmaya devam eden anladığım kadarıyla yeni polis olmuş genç kız )

Bu adam tam bir piskopat cani küçücük kızların ne suçu varya anlamıyorum dedi.

Baş komser öksürünce yaptığının hata olduğunu fark edip kusura bakmayın dedi. O sırada adının Ali olduğunu öğrendiğim polis izin isteyerek içeri girdi. Ve konuşmaya başladı

Baş komserim savcı hanımın dedikleri doğru adam kızını öldürdüğünü itiraf etti. Ama kızın cesedini söylemekte ısrarcı dedi.

(Aklıma o an adamın kız öldürmek istediğini gözünde gördüğüm ana gitti. Hatırladım bunu düşündükten sonra gözleri agacalarda dolanmıştı. Kameralarda evden çıkan olmadığından kesin bahçede ki ağaca gömmüş olmalı )
Ben bunu düşünürken Barış

Kameralar da evden çıkan yok biz bu adamın evinide aradık hiç birsey yoktu.

Çünkü bahçede ki ağacın dibine gömdü dedim.
Herkes kafasını bana çevirdi.

Baş komser Aliye çabuk gidin savcı hanımın dediği gibi bahçeyi kazın dedi. Ve Ali çıktı.

Savcı hanım inanılmaz bir düşünce sitiline sahipsiniz ama bu adamı tanımadan nasıl onca şeyi biliyorsunuz diye sordu.  Baş komser

Aslında bende yeni araştırdım. Orda sadece adamın kızı öldürmek istediğini anladığım için iç gudulerime güvendim. Yolda gelirkende araştırılmasını istedim bazı kişilerden sonra ise yazanlardan şüphelendim. Parçaları birleştirince de ortaya çıktı baş komserim.

Savcı hanım sayenizde bir kızın hayatı kurtuldu . Herkes adına size teşekkür ederim. Sizi daha fazla meşgul etmeyelim. Bir gelişme olursa size haberdar ederiz.dedi baş komser.

Rica ederim. Görevimiz keşke diğer kızı da kurtara bilmek isterdim ama olmadı . Sizede kolay gelsin . Benimde acil bir isim vardı haberdar edersiniz.

(Gözümü içeridekilerine çevirdim.herkes şaşkınlıkla bakıyordu . Birde gözünde pişmanlık olan bir Barış ve diğerlerine göre Yiğit komserin gözünde anlandıramadığım bakış vardı. Herneyse benim yetişmem gereken bir adliye var ve çok geç kaldım. Kapıyı açtım ve kendimi karakolun karidoruna attım.)



SAVCI HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin