Başlangıç

2.3K 45 144
                                    

Küçük bir açıklama, bu fanficte ismi geçen ekip üyeleri ve Porçay'ın falan yaşı gerçek hayattakiyle aynı değil. Bu fanficte bütün ekip aynı yaşta ve daha yeni üniversite kazanmış gibi hayal edelimm

İyi eğlenceler :)

Sonunda üniversiteyi kazanabildim. İstediğim yeri kazandığım için çok mutluydum. Psikoloji bölümündeydim ve okulun ilk günü için okul formamı giydim. Daha yeni otobüs durağına yakın küçük bir ev tutmuştum. Okulun önünden geçen bir otobüse bindim. Otobüste tanıdık birini fark ettim. Bana bakıyordu ben de ona bakıyordum. Nereden tanıdık olduğunu tam çözemedim ama küçük kuzenimin internette takip ettiği biri vardı. Yanına gitmeye utandığım için fotoğraf çekemedim fakat çocuğa gülümsedim. O da bana gülümsedi ve sonra telefonuma daldım. Okula geldiğim zaman çocukla aynı yola gittiğimizi fark edince yanına gitme zamanımın geldiğini anlamıştım.

(Y = YN'nin kısaltması // Ö = Ömer'in kısaltması)

Y: Selam, aynı yöne gittiğimizi fark ettim de... Sen hangi bölümde okuyorsun?
Ö: Şu karşıdaki üniversite değil mi? Psikoloji bölümündeyim daha yeni kazandım.
Y: Ne tesadüf, aynı sınıftayızdır umarım!
Ö: İsmin nedir? Ben sınıftakilerin isimlerine bakmıştım.
Y: YN YLN (YLN = Your Last Name)
Ö: Ömer ben de. Aynı sınıfayız sanırım. İsmini bir yerden hatırladım.
Y: Yanlış biliyorsam kusura bakma ama senin herhangi bir sosyal medya hesabında belirli bir kitlen var mı? Küçük kuzenimin sevdiği bir adam var da, ona benzettim.
Ö: Büyük ihtimalle o kişi benim.
Y: Memnun oldum Ömer :)
Ömer sırıtır
Ö: Memnun oldum YN :)

Ömer anlatıyor

YN YLN isimli biriyle hemen tanıştım. Fanım falan değildi belli ki. İyi birine benziyor samimş konuştu benimle hemen. Turuncu saçlı, yeşil gözlü, çilleriyle ve güzel fiziğiyle çok güzel görünüyordu. İyi izlenimlerim var. İçinde kötülük varmış gibi gelmedi.

YN anlatıyor

İyi birine benziyor. Sırıtışı gözüme çok çekici geldi. Youtubedan belirli bir kitlesi varsa insanın dikkatini çekecek bir özelliği de vardır herhalde. Komik biriydi.

Yan yana öylesine sohbet ederek sınıfımıza girdik. Tek arkadaşım şu an oydu bu yüzden yan yana oturduk. Ders başlamadan önce defterimi çıkarıp rastgele bir kadın portesi çizdim

Ö: Ne güzel çizdin öyle, 2 saniyeni bile almadı.

Kafamı kaldırıp baktığımda yüzümün dibindeydi ve sırıtıyordu. Yüzümüz yakınlaşınca ikimiz de refleks olarak çekildik ve önümüze geri baktık. Aynı anda utanmıştık

Y: Teşekkürler bu arada...
Ö: Sorun değil.

Saatlerce not alıp ders dinledikten sonra sonunda dersimiz bitti ve Ömer hemen yerinden kalktı. Kolundan tuttum

Y: Ömer? Nereye gidiyorsan ben de gelebilir miyim? Buralarda arkadaşım yok çok geriliyorum.
Ö: Tabii sorun yok, başka bölümde okuyan arkadaşlarım var da onların yanına gidiyorum.
Y: Ben de arkadaş edinmiş olurum hem. Beni onlarla tanıştırır mısın?
Ö: Peşimden gel, eminim seni severler onlar da.

Ömerle beraber mühendislik bölümünde beraber dolaşan bir erkek grubu gördük ve yanlarına gittik. Hepsi uzaktaydı o yüzden tam göremedim.

Ö: Arkadaşlar selam. Bugün sınıfta yeni bir arkadaş edindim aramıza girebilir mi?
E: Ben Emre, sorun olmaz grubumuza katılman!
K: YN?? Sen misin?
Y: Kaan!! Seni çok özledim!
K: Arkadaşlar, YN ile biz ilkokulda yakın arkadaştık ve uzun süredir konuşmamıştık :)

Kaan ile uzuuun uzun sarıldım

H: Ben Hürkan
M: Ben de Mert :)

Kaanı bıraktım ve konuştum

Y: Ben de YN. Ömerle biz otobüsten çıkınca tanıştık. Değil mi Ömer?
Ö: Ee.. Evet otobüsten çıkınca aynı yöne yürüdüğümüzü fark ettik ve tanıştık.

Ömer durgun görünmüştü gözüme. İyi tanıdığımdan değil ama. Anlaşılıyordu bir şeyin aklına falan geldiği.

E: Beyler, bizim mühendislik dersinin başlamasına çok az kalmış. Geç kalamayız koşun!!

Emre, Mert ve Kaan koştular, sadece Hürkan kaldı.

H: Benim de bir arkadaşım vardı, bir süre onun yanında olacağım. Bir şey olursa müzik bölümündeyim. Ha bu arada. Bu akşam tüm grup benim evdeyiz, siz ikiniz geliyor musunuz?
Y: Çok teşekkür ederim, Ömer sen evini biliyorsan beraber gidelim mi?
Ö: Bana uyar. Akşam görüşürüz.

Hürkan diğer tarafa doğru gidip müzik bölümüne girdi.

Y: Ömer bir şeye mi üzüldün? Durgun geldin gözüme. Bir şey olduysa söyleyebilirsin.
Ö: Yok bir şey ya. Siz Kaanla böyle sarıldınız ya, benim ilkokulda pek arkadaşım yoktu.
Y: Ömer sen hiç üzülme, bak o günler geride kalmış burda 5 koca arkadaşın var.
Ö: Artık çok takmıyorum zaten de sizi öyle sarılınca aklıma geldi. Teselli etmene gerek yok. Kampüsün arka kısımlarında bir kafe var, gidelim mi?
Y: Çok iyi olur!

İkimiz kafeye kadar yürüdük ve laptoplarımızı da götürdük. Beraber ödevlerimizi yapıp konuştuk.

Ömer anlatıyor

Hoş birisine benziyor. Arkadaş grubumuzda da farklı cinsiyetli biri olması iyi oldu.

Ö: YN, bu sayfa bende diğeri sende. Olur mu?
YN: ...
Ö: YN, cevap vermi-
Bir anda omzumda bir ağırlık hissettim. YN uyuyakalmış, çok yorulmuş belli. Uyanana kadat ödevi bitiriyorum ben de o uyanana kadar. En son YN'nin bilgisayarına geçiririm.

Ödevleri bitirip YN'nin kitabına geçirecektim ve biraz eğilince fark ettim ki YN çok güzel kokuyor. Çaktırmadan koklayıp ödevi geçirdim ve biraz sonra uyandırdım.

YN anlatıyor

Y: Omzunda mı uyumuşum? Özür dilerim rahatsızlık verdiysem...
Ö: Rahatsızlık vermediniz YN Hanım. Ödevinizi yapmak karşılığında hesabı size kitliyorum.
Y: Ayıp oluyor Ömer Bey, bu seferlik kabul ediyorum ama- aaa? Telefonum nereye kayboldu ya...? Ömer sen çaldırsana benimkini.
Ö: Numaranı yaz çaldır :)

Numaramı yazıp çaldırdım ve telefon yere düşmüş. Ama şükür çiziği falan yoktu.

Y: Hadi numaramı da beleşe aldın yine ;)
Ö: Hadi kolay gelsin bana artık ;D

Sonradan uzun süre geçtiğini fark ettik ve grubun çıkıp Hürkan'ın evine gitmesine az olduğunu fark ettik. Hürkanın evine otobüsle giderken Ömer oturdu ben de yanında ayakta durdum. Taş kağıt makasta neredeyse kazanıyordum... Otobüs anlık durdu ve ben Ömerin kucağına oturmuş şekilde düştüm. Kalkmak istediğimde belimden tuttu. Kısık bir sesle;

Ö: Kalkma, burda oturabilirsin. Rahatsız değilim.
Y: (///////) ---> (utanmak anlamında)
Ö: Gerilmene gerek yok. İstersen öne doğru otur... Böyle biraz... garip bir pozisyon oldu. Canımı acıtacak bir yerde duruyorsun...
Y: Eehm-- Tamam öne g-geçtim.
Ö: Tamam iyiyim ben de böyle.

Bütün yol kucağında oturdum ve titredim neredeyse. Ömer arkadan bir de bana omuz masajı yapınca iyice alışamadım. Bütün yol domates gibi kızarık gittim.

Durağımıza geldiğimizde ayağa kalkıp önden gittim

Ö: YN, eteğin bozulmuş.

Eteğim yukarı doğru çıkmış. Altımda şort vardı en azından.

Y: Söylediğin için sağol, oraya mı baktın ;)
Ö: Hayır bakmadım, yani ben sadece gözüm çarptı ben öyle demek isteme-
Y: Şaka yaptım, bozulunca gözün çarpmıştır sorun değil.

Hürkanların evinin önüne doğru yürüdük. İndiğimiz duraktan biraz uzaktı, yürüyünce evinin önüne geldik.

(1000 kelime)

Porcay X YNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin