day 5

349 49 16
                                    

size 2 bölüm uzunluğunda bir bölüm yazdım, yine gece yayınlıyorum ama olsun :(

.


lisa, hafta sonları uyurdu. bayağı bayağı uyurdu, öğlen on iki, bir fark etmeksizin.

ama o gün heyecandan sabahın dokuzunda kalkmıştı. yatağından büyük bir coşkuyla kalktı, mutfağa, kahvaltılık bir şeyler hazırlamaya gitti.

kahve yapmak için su ısıtırken, içeriye pijamalarıyla annesi girdi. "günaydın, anne!"

annesi birkaç saniye lisa'ya baktı. "kızım? günaydın da, hayırdır sen hiç bu saatte kalkmazdın?"

"hah, bugün kalktım işte. ben hazırlarım kahvaltıyı, uzun zaman sonra. otur sen." annesi şaşkınlıkla sandalyeye oturdu.

lisa'nın annesi ile babası ayrıydı. annesiyle kalıyordu. 

dolaptan iki yumurta çıkarttı, yumurtaları tezgaha vurup kırarken konuştu. "anneciğim, bugün bir arkadaşım gelecek, bana özel ders vermek için. jennie adı, bahsetmiştim. yani, yakın bir arkadaşım değil fakat matematiği iyi. ben de sınava az kalınca ondan ders almak istedim." 

"lalisa, bugün beni çok şaşırtıyorsun kızım. önce erken kalkmak, sonra kahvaltı hazırlamaya gönüllü olmak, şimdi de matematik dersi almak. iyi misin canım?"

lisa güldü. "anne ya, takılma bana."

"tamam tamam, bir şey demedim. kaç gibi gelir?"

"bilmiyorum, daha konuşmadık da sen muhtemelen işte olursun zaten. çıkmayacak mısın kahvaltıdan sonra?"

"evet canım. gelince anlatırsın nasıl geçtiğini. dolapta atıştırmalıklar var, kahve, çay ikram et arkadaşını boşta bırakma o kadar sana ders anlatmaya gelmiş."

"anneciğim, merak etme, o iş bende." lisa yağlı kızgın tavaya yumurtaları döktü. "omlet yapıyorum, şef lisa'nın ellerinden." ardından tabakların olduğu dolabı açıp yeşil kahvaltı tabaklarını çıkarttı.

omlet hazır olduğunda, kahveleri doldurdu, omleti tabağa koydu ve masaya koydu. "afiyet olsun." annesinin karşısındaki sandalyeye oturdu.

lisa çocukken kahvaltıları çok severdi, artık pek de sevdiği söylenemezdi. sıkıcılardı. fakat o kadar uzun zamandır annesiyle karşılıklı kahvaltı etmiyordu ki, bu hissi çok özlemişti.

annesi işe gittikten sonra odasına girdi, kendini yatağa attı. bilinmeyen bir numaradan bir mesaj gördü: günaydın!

whatsapp'a girip numaranın sahibini gördü, jennie kim. 

jennie'den günaydın mesajı mı almıştı şimdi? bu o tarz günaydın mesajlarına sayılır mıydı? sayılırdı yaa. herhalde.

yanıt yazdı. günaydın :) 

allah kahretsin o gülücük neydi ya... sapık adam gülücüğü koymuştu mesajın sonuna. utançtan kafasını yastığa gömdü. jennie'den yanıt gecikmedi. 

bugün 2'de gelsem senin için uygun mudur?

uygun tabii. konumu atıyorum.

teşekkür ettimmm, görüşürüz! :)

görüşürüzz!

lisa heyecanla yerinden kalktı, odasını toplamaya başladı. yastığının üzerindeki kıyafet yığınını yıkanacaklara attı, masasındaki boş kahve bardakları bulaşık makinesine dizdi, gereksiz kitapları bir güzel yerine dizdi. jennie daha şimdiden onun hayatını düzene sokmuştu, daha hayatına girmeden başarmıştı bunu.

30 days || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin