° 8 °

72 10 14
                                    

Felix'in zihni birkaç gün önce yaşadıklarıyla doluydu. O günden sonra oturup çokça düşünmüştü. Belkide ona bu kadar çabuk güvenmemeliydi. Ama anlattığı şeylerde mantıksız, anlamsız bir şeyler yoktu. Onun Chris'i unutması anlamsızdı.

Chris hakkında ailesiyle konuşma kararı almıştı. Belki de onlar biliyorlardır bir şeyler. O günler hakkında hatırlaması gereken şeyler varmış gibi hissediyordu. O yüzden ailesiyle evlatlık alındığı gün hakkında konuşmaya çalışacaktı.

Felix'in evlatlık olması hakkında pek konuşulmazdı evlerinde. Zaten direkt Felix hakkında konuşulmazdı pek fazla. Her şeyi vermişlerdi ona. Yediği önünde yemediği arkasındaydı, istemeseler bile resimle ilgilenmesine bile izin vermişlerdi, ona ev de almışlardı yardım ediyorlardı işte yaşamasına. Daha ne isteyebilirdi? Neden istesindi ki?

Felix'in ne istediğini sormamışlardı bile.

Daha çok küçücükken terk edilmiş bir çocuk sevgiden başka ne isteyebilirdi ki? Gerçek ailesi bile onu terk etmiş, istememişti. Onu evlatlık alan ailesinden sevgi beklemesi çok normaldi küçük Felix'in. Ama istediği sevgiyi hissetmemişti işte. 'İşleri' vardı her zaman. Onunla ilgilenmek için hiçbir enerji harcamamışlardı. Buydu bahaneleri kendisiyle ilgilenmemelerinin. Onlara göre istediğinden fazlası vardı Felix'in elinde. Fazlasından çok hemde. Çok sevmişlerdi Felix'i. Şımartmışlardı onu fazlasını vererek. Daha ne istesin?

Sevmek dedikleri de eve geldikleri birkaç günde kafasını patpatlamaktı. Nasılsa bakıcıları ona iyi bakıyordu ya.

__________________________


Hızlı adımlarla evinden çıkarak ailesinin evine yol almaya basladı. Ailesine soracaktı merak ettiklerini. Neyseki artık eskisi kadar çalışacak enerjileri yoktu ki evde oluyorlardı çoğu günlerde. Bu da Felix için iyiydi.

Oraya ulaştığında hızla kapıya ilerleyip zili çaldı. Annesi Kapıyı açtığı gibi içeri daldı. Aceleci davranıyordu. Hemen öğrenmek ve beynindeki karmaşadan kurtulmak istiyordu. İçeride oturan babasının yanındaki koltuğa oturdu arkasından seslenen annesini cevaplamadan.

"Felix neden bu şekilde daldın eve bir selam verseydin, hal hatır sorsaydın değil mi oğlum?"

"Konuşmamız lazım anne. Bu yüzden hiçbir şey demeden daldım hemen. Kafam çok dolu, üzgünüm. Gel hadi" diyerek yanındaki boş yeri patpatladı. Annesi Felix'in patpatladığı yere oturdu. Uzun zaman olmuştu birbirilerini görmeyeli. Sarıldı biricik oğluna.
"Sana da merhaba baba." dedi Felix yanındaki babasına.

"Peki o zaman merhabalaşma faslımız bittiyse sizinle bir şey hakkında konuşmak için geldim. Benim için gerçekten önemli bir konu. Beni evlat edindiğiniz yetimhanedeki biri hakkında" Felix ciddiyetini takınarak konuşurken iki ebeveyn kimin hakkında konuşacaklarını az çok tahmin ettiklerinden ufak bi' bakışma geçti aralarında.

"Peki konuşalım o halde. Sanırım kimin hakkında olduğunu biliyoruz. Yani, tahminimce." dedi babası Felix gibi ciddileşirken. Felix, Chris'i tam olarak hatırlayacaklar mı, tanıyorlar mı veya onunla ilgili bir şey diyecekler mi diye merak ediyordu.

"Merak ettiğim birkaç şey var. Zaten pek merak etmem bu konuyu ama biriyle tanıştım ve bana evlatlık olduğumu ve aynı yetimhaneden olduğumuzu söyledi. Ben güvenmediğim hiç kimseye evlatlık olduğumu söylemem bilirsiniz. Özellikle tanımadığım insanlara, doğal olarak. Ama o biliyordu. Anlattı bana. Açıkça söylemek istiyorum anılarımda onu anımsayamıyorum. Ama onu tanıdığımı biliyorum, eminim." dedi Felix.

"Eğer bununla ilgili bir şey biliyorsanız bana anlatmanızı istiyorum. Apaçık. Yalansız. Adı da Chris bu arada. Soy adını soracak vakti bulamadım ama aklınıza ilk gelen kimse onu anlatır mısınız?"

YABANCI- ChanLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin