s

365 34 33
                                    


"Kanser artık 4. Evrede. Taehyung bunun ne demek olduğunu biliyorsun değil mi?" Dedi Doktor jin.

Taehyung yutkundu, "Biliyorum."

"Kanser hızla bütün vücuduna yayılıyor. En fazla 3 a-ay." Jin bir anlığına yutkunamadı, Taehyung sadece onun hastası değil liseden arkadaşıydı.

"Benim için fazla bile." Dedi gülümseyerek Taehyung.

Jin 'benimle dalga mı geçiyorsun' bakışları attı Taehyunga.

"Ben gideyim artık."

Jin başıyla onayladı, taehyung sessizce odadan çıktı.

Hastaneden ayrıldı, nereye gittiğini bilmeden yürüyordu. Ağlayamıyordu çünkü çoktan biliyordu ki bu hastalık onun sonu olacaktı.

Taehyung çalan telefonuyla kendine geldi, arayan jimindi.

"Efendim jimin?"

"Çıktın mı hastaneden? Alayım mı seni, yakınlardayım. Bir yerlere gidelim."

Taehyung etrafına baktı, "pastanenin oradayım."

"Birazdan orda olurum."

Taehyung telefonu kapattı, pastaneye girdi.

Pastaların güzelliğine baktı, çok iştah açıcıydı. En büyük boyundan çilekli çikolata parçacıklı bir pasta aldı. Pastanenin önünde arkadaşını bekledi.

Jimin geldiğinde arabaya bindi.

"Pasta mı aldın? Neyi kutluyoruz? Yoksa..tedavi mi oluyorsun!" Jimin arkadaşı için sevinmişti anlık olsa da.

"Hayır, ölüyorum."

Jimin ani fren yaptı. Arkadaki arabalar kornaya durmaksızın bastılar.

"Ne n-ne saçmalıyorsun? Doktor ne dedi?"

"Burada durulur mu, sur şu arabayı."

Jimin tekrardan gaza bastı, "cevap ver bana"

"Kanser neredeyse tüm vücuduma yayılmış. Ömrüm en fazla 3 aymış."

Jimin susmuştu, ne diyeceğini bilmiyordu. Kelimeler boğazında düğümlenmişti.

"B-beni y-yapayalnız bırakacaksın öyle mi?"

"Yalnız değilsin." Desi taehyung dışarıyı seyrederken.

"Neden bu kadar umursamazsın, ölüyorsun.."

"Ölüme aylar öncesinden hazırdım."

Jimin insanların oturabileceği ağaçlık bir alanın yanına arabayı park etti.

Taehyung ve jimin çimenlere oturdular. Pastayı paketinden çıkarıp yemeye başladılar.

"Çilekli almışsın, birde, senden nefret ediyorum Taehyung.." ağlayarak yedi jimin.

"Sus, seviyorsun işte sadece ye."

"Ö-ölüyorken bile beni düşünüyorsun..sen öldükten sonra ne kadar perişan olacağımı düşünmüyorsun. Bana bu kadar iyi olma Taehyung."

"Seni düşünmedim bile sadece pasta çok güzel görünüyordu." Dedi taehyung.

Jiminin ağlaması daha da şiddetlenince Taehyung" kes ağlamayı insanlar bize bakıyor." Dedi. Ama jimin umursamadı.

Pastayı yemeyi bırakıp insanları seyretti Taehyung. Çocuklar ne kadar da mutluydu, anneleri ve babaları çocuklarını izlerken çok sevinçliydiler.

Neden, neden Taehyung da onlar gibi olamıyordu. Neden Taehyungun bu kadar erken ölmesi gerekiyordu.

Jimin Taehyungun kafasına bir tane yapıştırdı, "insanları sapık gibi izlemeyi bırak."

"Düşünüyordum da işten çıkıp tüm gün evde yatsam, çok daha huzurlu geçer son günlerim."

"Olmaz! Asla o 3 ayını evinde geçirmene izin veremem."

Jimin derin bir nefes aldı, "ölmeden önce yapmak istediğin bir seyler yok mu? Sana yardım edeceğim. Ne yapmak istiyorsan yanında olacağım."

"Sadece huzurlu bir şekilde ölmek istiyorum, sadece beni yalnız bırakamaz mısın?"

"Olmaz dedim."

"Ayıcık.." dedi Taehyung.

"Ne ayıcığı." Dedi şaşkınca jimin.

"Şurada." Diyip ayağa kalktı Taehyung. Koşarak ayıcık kostümü giyen belirsiz insanın yanına gitti.

Ayı kostümü giyen kişi limonata satıyordu. Taehyung limonata istedi. Ayının kafasını çıkarttı belirsiz insan.

"Merhaba sesiniz çok kısık geliyor, ne istemiştiniz?" Dedi gulumseyerek Jisoo.

"Limonata." Dedi şaşırmış bir adet taehyung. Kızın büyüleyici bir gülümsemesi vardı.

"Buyrun." Diyerek bir şişe limonata verdi Jisoo.

Taehyungun ağzından istemsizce şu kelimeler döküldü. "Neden herkes çok mutlu, neden mutlusun?"

Jisoo biraz şaşırmıştı ama gülümseyerek cevap verdi. "Çünkü hergün için çok hevesliyim. Nefes aldığımı bile bazen unutuyorum"





🐻

Ölmeden Önce | vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin