r

144 24 7
                                    


Taehyung terler içinde uyandı, yataktan kalktı bir adım attı. Başı dönmeye, gözleri kararıyordu. Etrafını görmekte zorluk çekiyordu.

Zorla mutfağa gidip bir bardak su içti. Etraf birazda olsa netleşmişti.

Yatağına oturdu başını ellerinin arasına aldı, dün gördüğü kâbusun ne anlama geldiğini düşündü, saatlerce düşündü.

Jisoodan gelen mesajların sesiyle kendine geldi, jisooya cevap verdi. Üzerini giyinip hastaneye gitti.

Seokjin Taehyung'u muayene etti, "taehyung, vücudun berbat durumda. Düşündüğümden daha hızlı yayılmış kanser. Kendini hazırlasan iyi edersin.."

Taehyung donuk bakışlarla jine baktı, İlk başta kabullendiğini sanmıştı ama son 1,5 ayda jisoo'yla anıları ölümden nefret etmesini sağlamıştı. "Vedalaşmam gerektiğini mi söylüyorsun?"

"Sanırım dostum." Jin taehyunga sarıldı, "sana sarılmak kardeşime sarılıyor gibi hissettiriyor."

"Yolun sonuna geldim sonunda.." taehyung gözyaşlarını tuttu, yukarıya baktı.

Beyaz bomboş tavanı izledi birkaç dakika.

Jin kendini tutamayıp lavaboya kaçtı, taehyung jinin masasındaki kağıda 'her şey için teşekkürler jin hyung' yazdı ve odadan çıktı.

Jisooya mesaj attı, sahilde buluşmaya çağırdı.

Jisoo yarım saat sonra sahile geldi.

"Hey! Taehyung!" El salladı jisoo sevgilisine.

Taehyungda sevgilisine el salladı, zorla gülümseyerek.

Jisoo taehyungun oturdugu banka oturdu.

"Beni mi özlediniz beyefendi? Böyle birden çağırmalar falan." Jisoo güldü.

"Evet, seni çok özledim."

Jisoo kızardı, "hiç düşünmeden konuşuyorsun."

"Düşünmeye ne gerek var, aklımdan geçenleri direkt söylüyorum."

"Oh, bugün fazlasıyla romantii takılıyoruz demek."

"Aslında sana bir şey söylemem lazım, önemli." Dedi taehyung parmaklarını birbirine geçirerek.

"Söyle tae, seni dinliyorum."

"Jisoo öncelikle senden özür dilerim.."

"Ne özürü taehyung?" Jisoo taehyungu dikkatle dinliyordu.

"Jisoo ben kanserim."

"Hastaneye gittin, değil mi? Ne tür bir kanser? Ameliyata gireceksin hemen değil mi? Hemen tedavi edilmen gere-"

"Jisoo 4. Evre pankreas kanseriyim. Tedavi için çok geç, öleceğim."

Jisoonun gözlerinden yaşlar akıyordu, "ne zamandan beri kanser olduğunu biliyordun?"

Twehyung iç çekti, "yaklaşık 7 aydır biliyorum..tedavi denedik ama olmadı ve daha da ilerledi."

"Neden..neden bana şimdi söylüyorsun!" Jisoonun sesi titriyordu.

"Çünkü sana veda etmek istedim.." taehyung daha fazla tutamadı gözyaşlarını.

"Çok kötüsün.." jisoo taehyunga sıkıca sarıldı, gitmesine izin vermek istemiyorcasına sıkıca sarılıyordu ki gitmesin diye.

"Biliyorum..berbat bir erkek arkadaşım. Ama sadece seni sevdiğim için."

"Kes sesini aptal! Son sözlerinin bu olmasını istemiyorsan tabi..Bu çok ani oldu.."

Taehyung Jisoonun saçını okşadı, kokusunu içine çekti."seninle evlenmek isterdim jisoo." Gözyaşları daha da şiddetlendi, gözleri bulanıklaştı. "Bencilce belki ama benden başkasını sevmeni istemiyorum. Ölsem de yalnızca beni sev istiyorum."

"Sana böyle delicesine aşıkken başkasını nasıl düşünebilirim ki, seni aptal!" Jisoo öyle sesli söylemişti ki etrafındaki herkes duymuştu.

"Taehyung bu bir ayrılık değil, ne kadar uzaga gidersen git. Seni hep yüreğimde hissedeceğim."

Taehyung jisooyu öptü, "ölmeden önce seninle tanıştığım için mutluyum."

Taehyung gülümsedi ve devam etti, "bencilce olacak ama son nefesime kadar yanımda olabilir misin?"

"Ölmeden önce istediğin şey bu mu? Seni ölsen de yalnız bırakmayacağım." Jisoo taehyunga tekrar sarıldı, gözyaşları akarken taehyunga bakmak çok zor gelmişti jisooya.

Saatlerce sarılıp ağladılar, tüm gözyaşları tükenene kadar.

__________




__________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ölmeden Önce | vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin