0.2

79 6 2
                                    

Hayatımın aşkı'ndan 6 Cevapsız Çağrı

Hayatımın aşkı Arıyor...

Kabul Et Reddet

Arma Sonlandırıldı. (09.03)

.

Hayatımın aşkı Arıyor...

Kabul Et Reddet

Arama Sonlandırıldı. (09.04)

.

Hain:
Sabah sabah beni mi özledin
açmıyorum işte
aramasana

Hayatımın aşkı:
Sana yerinden ayrılma demiştim

Hain:
Ben de sana gidiyorum demiştim
beni dinlemeyen sensin
<(  ̄^ ̄)>

Hayatımın aşkı:
Defalarca aradım seni gece
Ne kadar endişelendim biliyor musun?

Hain:
Endişelenecek bir şey yooook
bak ölmedim

Hayatımın aşkı:
Nerede kaldın gece

Hain:
Bilmem

Hayatımın aşkı Arıyor...

Kabul Et Reddet

"Sabah sabah yapmak istediğin ilk şey sesimi duymak mı oldu cidden Baekhyun?"

"Ne demek bilmem?! Neredesin Hana!"

"Tanrı aşkına! Sesini alçalt biraz. Başım ağrıyor."

"Üçe kadar sayıyorum."

"İzin ver etrafıma bakayım bari. Gözlerimi senin aramanla açtım zaten."

Sesim bok gibi çıkıyordu. Başım deli gibi ağrıyordu ve karnımdan da garip sesler geliyordu. Baekhyun'un ise tek derdi nerede olduğumdu..

"Haneul'daymışım."

"Şükürler olsun."

Bana kötü kötü bakan şahsiyeti gülümseyerek yumuşatmaya çalıştım ama yüzündeki ifade tiksinirmiş gibi bir hal aldı. Çözümü elimdeki yastığı o tarafa fırlatmakta buldum.

"Abartıyorsun Hyun. Evde değilsem olabileceğim tek yer burası. Biliyorsun."

"Yine de endişelendim."

"Endişelenseydin dün gelirdin."

"Geldim zaten."

"Geç kaldın."

"Yıl dönümümüzdü. Buna rağmen hızlı olmaya çalıştım ki belirtmek isterim planlarım arasında geceyi kız arkadaşımın evinde geçirmek vardı."

"Aman! Kız arkadaşınla sevişememiş olman çok üzücü!"

"Ya!"

"Ne? İki senedir birliktesiniz ve sen hala utanıyor musun?"

"Öyle... değil!"

"Evet, tabi! Sorgun bittiyse kapatıyorum. Şimdiden günüme sıçıldı çünkü."

"Annen mi?"

"Hayır sen."

Veee suratına kapattım. Çünkü neden yapmayayım.

Oflayarak sızlayan bedenimi yatağa tekrar bıraktığımda Haneul yanıma çöktü. Yukardan yukardan beni izleyen bakışları huzursuz hissettirince çenesinden iteklemek istedim. İşte o zaman fark ettim elimdeki beyaz sargıyı.

Şaşılacak bir şey değildi.

Ne zaman sarhoş olsam, yani gerçek anlamda çok fazla içsem mutlaka bir yerime bir şey olurdu. O yüzden ne olduğunu sormak yerine elime şöyle bir göz gezdirmiş hareket kabiliyetimi ne kadar kısıtladığını anlamaya çalışmıştım.

Biraz canım acımıştı tabi..

"Çok hareket ettirme."

"Doktora gitmem gerekiyor mu?"

"Ne olduğunu sormayacak mısın?"

"Amaaan.. Her zaman başıma gelen şeyler."

"Gerçekten..."

Beni orada öylece elimle bakışırken bırakıp mutfak tarafına geçti. Karnımdaki ses peşinden gitmem için beni dürtükleyince ayaklanabildim nihayet.

"Başım patlıyor."

"Kendin kaşındın."

"Ben bir şey yapmadım. Ne zaman bu son desem bardağımı tekrar doldurdular."

"İçmek zorunda değildin."

"Biz buna nezaket diyoruz beyefendi."

"Tabi canım! Dün yatağımda mışıl mışıl uyurken de oldukça naziktin. Senin yüzünden her yerim tutuldu!"

Ağzıma götürdüğüm kaşığa son kez üfleyip mideme yolladım. "Ellerine sağlık. Yine hayatımı kurtardın."

"Söylediklerimi yine dinlemiyorsun."

"Saat kaç?"

Baygın bakışlarına sırıtıp bir kaşık daha yolladım mideme sıcak çorbadan. Artık yaşayabileceğimi hissediyordum.

"Ben derse gidiyorum. Çıkarken kapıyı çek."

"Acaba benim için de mi anahtar yaptırsak? Ne dersin?"

"Defol git Hana."

"Kırıcı oluyorsun ama."

"Seni evime almayacağım bir daha."

"Nerede kalacağım sen de beni eve almazsan?"

"Baekhyun'unda."

"Beni eve alsa ah... Doğru insan olduğumu anlayacak da işte..."

"Çocuğun manitası var."

"Ee? Ne olmuş? Herkes hata yapar."

Umursamazca arkama yaslandım. Hoşlanmadığım konulara sıra gelmişti ve ben ne fiziksel olarak ne de mental olarak bununla savaşabilecek durumda değildim.

"Yaptığın hoş de-"

"Gidiyorum ben. Sen yine sıkıcılaştın. Gece için teşekkürler. Sana bir ara kahve ısmarlarım. Hadi bay!"

Masanın üzerindeki üzümlerden birini ağzıma atıp kenarda duran çantamı aldım. O da beni durdurmaya çalışmadı zaten.

A Funny Story |Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin