Kyungsoo'nun evinde en sevdiğim pozisyonu kapmış, L koltuğunun kısa tarafına kıvrılmıştım. Yanı başımda cips kasesi, izlemekten asla bıkmadığım dizimin eeeen sevdiğim bölümü ekranda...
Ooh! Keyfime diyecek yoktu anlayacağınız.Bunların hepsi gidemiyorum diye ağladığım gezinin getirileriydi ve ben yumuş kalpli kuzenimin vicdanını sonuna kadar sömürmekten asla geri durmuyordum.
Şuna baksanıza!
Etrafa saçtığım abur cubur ambalajlarını sabır dilenerek toplarken ne de tatlıydı değil mi?
"Soooooo-yaaaaaaaaaa!"
"Efendim Hana?"
"Karnım acıktı. Besle beni!"
Dişlerinin gıcırtısı yanıbaşımdaki Chanyeol'ü korkutsa da ben oldukça rahattım. Elbette bunların acısını çıkartacak, sorasında beni en iyi ihtimalle bir şeyler için yalvartacaktı. Ama şu an değildi ne de olsa.
Yüzüme daha büyük bir sırıtış yayıldı.
"Ne istiyorsun?"
"Makarna."
"İyice hamur beyinli oldun farkında mısın?"
"Duyamadım, bir şey mi dedin bebeğim?"
"Yok demedim. Sen tıkınadur ben yapacağım sana makarna."
"İçine fare zehri katma."
"Aroması oradan geliyor."
Kötü kötü bana bakmış, sonra da mutfağa geçmişti. Ufaktan saçları diken diken olmaya başlasa da hala sabrı tükenmemişti ve bunun sebebinin biraz da Baekhyun olduğunu biliyordum.
İkimize özel kuzen günümüze biraz balıklama atlamıştı gönlümün efendisi. Yani... Eskimeye yüz tutmuş efendisi.
Beraberinde Chanyeol'ü de getirdiği için ben problem etmemiştim ama aynı şey Kyung için geçerli değildi. Hep beni çok sevdiğinden olsa gerek bu aralar Baekhyun ile geçinemiyorlardı. Ne yapsa bir gıcık oluyordu kuzenim.
"Ya! Yağlı ellerinle kumandaya dokunma demedim mi sana kaç kere?!"
Ani ses yüzünden yerimde sıçrayınca göbeğim üzerinde dengede tutmaya çalıştığım tabak sarsıldı ve canım yeni bestim Chanyeol sayesinde bittikçe tazelenen cipslerim etrafa saçıldı.
Kyungsoo ise bu tablo karşısında kızarmaya... Yani mor da olabilir o renk. Bilemedim...
Her neyse özetle delirdi tabi.
Üzerime doğru yürüyünce kıçımı kurtarma sevdam daha çok cipsin etrafa saçılmasına sebep oldu.
"Beni korkuttuğun için oldu Kyung. Yoksa oldukça temiz yiyordum. Değil mi Chanyeol?"
"Kesin-"
Alacağım desteğin memnuniyetini gürültülü bir ses böldü. Bu sefer korkuyla sıçramamın sebebi Kyungsoo'nun patlayan öfkesi değildi ama.
Birkaç saniye hepimiz birbirimize bakmış, neler döndüğünü anlamaya çalışmıştık. İçeri bir hışımla giren Baekhyun'da bize biraz olsun ipucu vermişti.
Ben olduğum yere sinerken Kyungsoo mutfağa geri dönmeyi tercih etmişti.
"Neler oluyor?"
Heh! Ağzını öpeyim Chanyeol. Meraktan ölecektim ama olaylara karışmamam gerekiyordu. Yoksa Kyungsoo beni elleriyle öldürmeyi tercih edebilirdi.
"Bir şey yok."
Tabi, tabi. Kesin de bir şey yok!
"Kesin de bir şey yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Funny Story |Byun Baekhyun
FanfictionHikayenin en başında da dediğim gibi ben tam bir umutsuz vakaydım ve Baekhyun... Ondan bahsetmek bile istemiyorum. *Texting