0.1

131 7 4
                                    

Hain:
Ya!
YA!
Baekhyun
Hyun!

Hayatımın aşkı:
Ne oldu yine güzelim

Hain:
Yaaaaaaaa
Güzelin miyim gerçekten?

Hayatımın aşkı:
İçtin mi sen yine
Kafan mı iyi

Hain:
Hayır, tabi ki değil.
Nereden çıkarttın?

Hayatımın aşkı:
Çünkü salakça bir alışkanlığın var
Noktalama işaretleri kullanmak gibi

Hain:
Kalbimi kırıyorsun.

Hayatımın aşkı:
Seni ele verdiğini söylemiştim
Kendin gibi davransan da kimse sarhoş olduğunu anlamaz

Hain:
Çok biliyorsun sen!

Hayatımın aşkı:
Nerdesin

Hain:
Kalbinde!
(〃` 3′〃)

Hayatımın aşkı:
Öl orada
Gelmiyorum
Gerizekalı

Hain:
Daha çok kalbimi kırıyorsun..

Hayatımın aşkı:
Ne kadar daha dayanabilirsin
seni almaya gelmeden önce
Min Seo'yu eve bırakmam gerekiyor

Hain:
O kim?
Beni kiminle aldatıyorsun?
Zavallı kalbim..

Hayatımın aşkı:
İki senedir bu soruyu sormaktan bıkmadın gerçekten

Hain:
Sana o kim diye sordum Byun Baekhyun!

Hayatımın aşkı:
Sakince orada bekle tamam mı
şimdi gitmem gerekiyor
yirmi dakika içinde orada olacağım

Hain:
Küstüm.
Gidiyorum.
Gelme.
Ben kendi başımın çaresine bakarım.

Hayatımın aşkı:
Sana orada bekle dedim
Geleceğim
Annen seni bu halde bulursa
bir hafta evden çıkamazsın

Hain:
Annem beni neden bu halde bulsun Baekhyun?
Annem beni bulmasın lütfen!
Bulursa eğer...
İki hafta evden dışarı çıkamam!
İmdat!

Hayatımın aşkı:
Bir boklar yedin yine değil mi
Geldiğimde sızmamış olursan iyi edersin
döküleceksin

Hain:
Seni seviyorum
(Görüldü)

Eveeet...

Byun Baekhyun yine hislerime görüldü attı ve yapabildiğim tek şey gülmek oldu. Benim yerimde olsanız siz de bu içler acısı halime gülerdiniz zaten.

İzin verin özet geçeyim: Az önce konuşmalarımıza şahit olduğunuz bey ile yaklaşık beş senedir onun arkadaş, benimse platoniklik olarak nitelendirdiğim bir iletişimimiz var. Öyle çocukluğa dayanan, bff olduğumuz tatlı mı tatlı bir ilişkimiz kesinlikle yok yani. Aksine tam beş senedir düzenli olarak duygularımı, ona olan aşkımı itiraf ediyorum ve o asla pes etmeden, sarsılmadan beni tam beş senedir reddediyor.

Daha da kısa bir özetle tam bir umutsuz vakayım yani.

"Alnımda arsız yazıyor benim."

"Efendim?"

Yüzüme garip garip bakan kulüp arkadaşım, gerçi pek de arkadaş sayılmazdık, alnımda gösterdiğim hayali karakterlere kaşlarını çatarak baktı. Güldüm ama daha çok hayvani bir hırıltı gibi geldi kulağıma.

"Bu kadar çirkin güldüğümden hep. Pü!"

"Sunbae anlamıyorum ne demek istediğinizi."

"Gelmeyecekmiş diyorum! Manitasını eve bırakması gerekiyormuş."

Koluma giren kişi avucumda sıkıca tuttuğum bardağı dudakalarımın arasına götürmeme engel oldu. "O zaman benimle geliyorsun. Kalk bakalım."

"Hayır. Eve gideceğim."

"Yürü dedim."

"Ben de hayır dedim."

"Kes sesini de yürü!"

Bakın işte bu arkadaşlarımdan bir tanesi. Çünkü benimle böyle konuşan birini çok inatlaşamadan dinliyorsam eğer ya annemdir ya da Hanuel..

"Tamam, kızma."

İç çektiğini ve sabır dilendiği geldi kulağıma. Daha fazla sorun çıkartmak istemediğimden ayağa kalktım. Güzel, midem bulanıyor..

Rahatsız histen kurtulmak istedim ve başımı sağa sola sallamak gibi bir hata yaptım.Dünyam daha çok döndü.

Hay sikeyim.

"Çabuk."

"Sen daha yürüyemezken hızlı olamam."

"Hızlı olmam gerekiyor. Yoksa kusacağım."

"Tanrım!"

Gecenin devamında daha fazla rezillik çıkarmadım neyse ki diyebilmeyi çok isterdim.

Ama zaten pek de bir şey hatırlamıyordum uyandığımda.

A Funny Story |Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin