Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, teşekkürler.
●○●○
Koşarak aşağı indiğimde etrafı kısaca taradım. Gözlerim Lara'yı aradı, yoktu. Arkadaşları var mıdır diye; sınıf arkadaşlarından birinin yüzünü aramaya başladım. Sol tarafımda kalan banktaki iki kız sınıf arkadaşıydı. Hızlıca -resmen koşarak- yanlarına vardım ve bir solukta "Lara nerede? Biliyor musunuz?" dedim.
Nefes alışverişlerim hızlıydı o yüzden karnımı tutarak biraz eğildim ve hemen doğruldum. Kızlardan biri -adını şuan anımsayamadığım- "Bayıldığı için böyle davranıyorsun sanırsam, sakin ol. Lara şuan iyi ve yanından geldik. Revirde, yanında Sıla var. " dedi.
"Teşekkür ederim kızlar." Diyerek bu sefer daha yavaş ama yine hızlı bir şekilde okula doğru ilerledim. Okulumuz ne çok büyük ne de küçüktü, bana göre. Kütüphanemiz -en sevdiğim özelliği- , kantinimiz, revirimiz, laboratuarımız, yeterince hatta birkaç fazla sınıfımız, müzik ve resim odamız, konferans -oldukça büyük- solunumuz vs gibi gerekli şeyler vardı. Bir devlet okuluna göre özeli andıracak nitelikteydi ki buraya 8.sınıfta dersleri dinleyip, aile dırdırından kaçmak için çalışarak -kısmen çalışarak- geldim. Her neyse. Bir de okulumuz yanında kapalı spor salonumuz var. Tam bir "müthiş" okul.
Revire gelince hızlı mı yoksa yavaşça mı içeri girmeyi kestiremedim ve olabildiğince normal şekilde içeri girdim. Doğruyu söylemek gerekirse içeri resmen dalmıştım.
Lara sedyenin üstünde oturmuş başını ovalıyordu. Yanında Sıla'da bana "Öküz müsün?" bakışları atarak "Oha Aymira! Sakin ol. " dedi. Ve ben tabi ki dikkate almadım. Lara'ya döndüm.
"İyi misin çilli? " dedim sakin bir ses tonu ile. Ses tonumda korkmuş, merhamet ve merak gizliydi.
"İyiyim kıvırcık, iyiyim." Dedi. Tabi ben sesinde de kötü bir şey sezmeyince normal halime bürünerek konuşmaya devam ettim.
"Nasıl bayıldın? Ben sana dikkat et demiyor muyum? Geçen güneşten bayıldın, ondan önce başın döndü aniden, geçen yolda sendeledin. Ne oluyor sana?!"
"Ya bir şeyim yok. Bağırmayı kes. Bir şeyim olsa senden gizler miyim? Saçma saçma triplere gireyim deme sakın. Doktora gittim de böyle böyle hastasın vesaire bir şey dedi de haber mi vermedik? Az sakin be. Benden böyle olmaya meraklı değilim." Diyerek yorgun bir bakış attı.
"Tamam. Bir şey olur da söylemezsen zaten, yakın arkadaşlığımızın anlamı olmaz. Aslına bakarsan bu yakınlık istemez, her ne ise. " diyerek normal ruh halime dönmeye başladım.
Revirden Lara'nın iyi olduğuna emin olup ardından bugün kendini yoracak bir şey yapmayacağına dair söz alarak çıktım. Tabi ki koşar, oyun oynar veya güneşte durursa bana haber versin diye Sıla ile gizliden konuştum.
Kantine inerek bir soğuk şişe su alarak kantinden çıktım. Sınıfa mı gitsem yoksa dışarıya mı çıksam karar veremedim. Sonra sınıfa gidip kitabımı alarak kütüphaneye gitme kararı aldım.
Sınıfa doğru gidecekken bizim katın köşesinde -pek o taraflarda durulmayan köşesinde- bir mırıltılar duydum aslında umursamazdım ama birkaç burun çekişten sonra durup dinledim. Sonra bir hıçkırık sesi ve iç çekiş. Biri ağlıyor olmalıydı. Ve ben tabi ki yanına gidecektim, eğer yalnız ise.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİMSİ
ChickLitHer kız gibi zorluklarla karşılaşan, kimi zaman buz gibi görünen kimi zaman güneş gibi görünen. Ne tam bir beyaz, ne tam bir siyah. Kimi zaman bir krem gibi masum ama siyahlığa bulaşmış. Çoğu zaman gri. Aymira'yı krem yapacak kadar hafif olmayan yaş...