Arkadaşlar ilginiz için teşekkür ederim. Okumamın çoğalmasın da yardımcı olan arkadaşlarım başta olmak üzere, tüm arkadaşlarına öneren kişilere kadar herkese ve oy verenlere teşekkür ederim.
Düşüncelerinizden, yorumlarınızdan ve oylarınızdan beni esirgemeyin. Tekrar teşekkürler. İyi okumalar, inşAllah beğenirsiniz.
Son bir şey söyleyeyim; 2.bölümde Zeynep diye bahsettiğimin adını Deren yaptım karışıklık olmasın.
✍✍
Deren'in her kelimesinde kendimle kıyasladım. Benim aile sorunumun hemen hemen aynısıydı. Bağrışma, kavga, en çok laf yiyen ve en az sevgi hisseden çocuk olmak...
Diyecek bir şeyler aramaya başladım. Kafam da tartıp bir sonuca varmaya. İki cümle kurup az da olsa içinin ferahlamasına yada iyi hissetmesine..
Olmadı. Tam karar veremedim. Herkes gibi 'boşver takma kafana' , 'Geçer aman' mı deseydim? Ben öyle diyemezdim, öyle denilecek bir durum değil. Güçlü olması gereken bir durum. Yalnız hissetmemesi gereken bir durum. Benim şuana kadar -ne kadar son zamanlar eksik olsa da- yanımda Lara vardı. Her şeyimi dinler kendince tavsiyeler verirdi. Bir harf dahi söyleyemeyince sarılırdı. Bu yetiyordu bana.
Bir insanın yalnız olmasıyla yalnız hissetmesi aynı değildi mesela.
Yalnız değilim, Lara var. Yalnız değilim, ne kadar sarılamasakta sanal arkadaşlıklarım var. Yalnız değilim kitaplar, müzikler var. Yalnız değiliz çünkü en önemlisi Allah var. Kimse yalnız değil görüldüğü üzere. Kitap okur, o kitaptaki karakter; sevgilisi, annesi-babası, kardeşi, arkadaşı veya herhangi bir şeyi olur.
Yalnız hissetmek... O çok iğrenç bir durum. Hissedilecek en kötü hislerden biri ki günümüzde çoğu insan ki özellikle gençler 'yalnız hissediyorum' diyor. Bende hissediyorum. Mesela Lara eskisi gibi yakınımda değil, eskisi kadar sık vakit geçirip çok konuşmuyoruz. Azaldı. Sanırsam biraz mesafe girdi aramıza..
Deren'i düşündüm. Hem yalnız hem yalnız hissetmenin ortasında mıydı? Yakını var mıydı? Eğer yoksa, artık vardı. Onu dinler, bol bol vakit geçirirdim. En yakın arkadaşı da olurdum, ablası da kardeşi de.
Deren konuşmasını bitirdiğini titrek bir sesle "Ne yaparım?" demesiyle anladım. Önce bir şey söylemem için dikkatlice bakar diye düşündüm lakin Deren kafası eğip, gizlerini ellerine odaklayarak parmaklarıyla oynamaya başladı. Gözleri dolmuştu kesin, içim burkuldu.
Nasıl söze başlayabileceğime emin değildim. Ama bir başlayıp içini ferahlatmak istiyordum.
"Deren sana ne diyeceğimi açıkçası bilemiyorum. Benimde aile sorunlarım gerçekten var hatta çok benziyor. Bir şey gelse veya aklımda bir şey olsa söylerim, dediğim gibi hemen hemen aynıyız. Sen ne olursa olsun her zaman güçlü olmalısın. Elinden geldiğince ortamı iyi tut bir yerden sonra zaten elinden bir şey gelmez. İçini dökmek istersen buradayım, vakit geçiririz, dinlerim seni hep." Nefes verip tekrar alarak " Ve kusura bakma içini ferahlatamadım ama bir şey yapabilirim, nasıl hissettirir bilemeyeceğim." Diye ekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİMSİ
Chick-LitHer kız gibi zorluklarla karşılaşan, kimi zaman buz gibi görünen kimi zaman güneş gibi görünen. Ne tam bir beyaz, ne tam bir siyah. Kimi zaman bir krem gibi masum ama siyahlığa bulaşmış. Çoğu zaman gri. Aymira'yı krem yapacak kadar hafif olmayan yaş...