Geceler artık daha karanlık, daha ıssız
Bir çölün ortasında bir başıma kalmışımcasına sessiz, ürpertici.
Gündüzler mi?
Onlar çoktan kaçmış benden.
Insanlar?
Ağızlarında tek bir soru?
Sana ne oldu böyle?
Kimseler bilmez aslında ne olduğunu. Bir ben bir de duvarlar...
Eski neşen yok?
Çünkü artık neşem yok
Eskisi gibi gülmüyor yüzün?
Artık yüzüm gülüşüme dönük...İnsanın en sadık dostu yastığıymış meğer.
Geceleri sarılıp, göz yaşlarımı silen
Başını dizlerine koyunca hiç kalk demeyen
Saçların üzerine dökülünce hiç dokunmasan onu orda saklayabilenHayır! Öyle şey mi olurmuş. İnsanin insandan başka dostu mu olur?
Biliyor musun? Asıl insana insandan dost olmazmış.
Ramiz Karaeski'nin de dediği gibi; "Her insan öldürür sevdiğini"
Gerçekten de öldürürmüş biraz biraz insan sevdiğini.
Zaten bizim dost dediklerimiz sevdiklerimiz değil midir.
Al buyur işte sana kanıtı.
Ya yok o farklı o yapmaz, o öldürmez.
O onlardan değil...Işte o aslında öyle değil, herkes ama herkes öldürür sevdiğini. Istisnasız mı?
Aslında istisna olarak annelerimiz var...
Kimin de yarasıdır aslında anneleri...
Ya bırak kimin yarası yok ki?
Haklısın herkesin yarasıfarklı herkesin yarası kendine.İşte sözün can alıcı noktası tam olarak
"Herkesin yarası kendine."
Gerçekten de öyle.
Kimsenin yarasi kimsenin umrunda ya da aklında değil.
Yani sevdikleri kimsenin aklında ya da umrunda...
Herkes kendi derdinde.
Dün siz nasıl aldatıyorsunuz ben buna dokunmaya kıyamam diyen insanlar, size en büyük yarayı açmak için tam da bu sözü söylemeyi bekleyip, söyledikten sonra açıyor açacağı yarayı. Bir bakmışsın em sevdiğin bile onlardan olmuş, yara olmuş sana.
Yazarken de aklıma geldi...
Bir bakmışsın yıllar geçmiş...
Devamını benden değil burdan dinle
Sevilmeden sevmişim.
Yaramı zor sarmışımDile kolay dön demek
Kalbe kolay mı?Sana değmez...