sixteen

371 38 20
                                    

Sherlock ve John o gece geç saatlere kadar Angelo'nun mekanında kalmışlardı, diğer tüm müşteriler hatta garsonlar bile çıkış yapmasına rağmen. Fakat o huzurlu anı bölmek doğru gelmediğinden, dedektif Angelo'dan ricacı olarak birkaç saat daha günü uzatmıştı.

221B'ye döndüklerinde John uzanıp onu öptü ama ileri götürmeye yönelik hiçbir girişimde bulunmadı. Sherlock'un odasına geçtiler ve yatağa uzandılar. Genelde ya Sherlock John'a arkasından sarılırdı ya da Sherlock sırt üstü yatarken arkadaşı göğsüne başını koyardı.

Bugün ilk istisnayı yaparak farklı bir pozisyonda uyumuşlardı, John yan yattığında Sherlock ona doğru dönerek yatmış, muhtaçlığını adeta somutlaştırarak sarılıp kıvrılmıştı.**

Hayatı boyunca en huzurlu uyuduğu gece, şüphesiz o gündü.

~~~

"Günaydın, Dağınık Saç."

"Hmm?"

"Saçlarını ilk kez bu kadar dağınık görüyorum," mırıldandı John. "Çok sevimlisin."

"Bir dahi asla sevimli değildir," diye cevapladı. "Seri katillere korku salan sert bir çehreye sahibim."

"Pek sanmıyorum."

John dudaklarına bir buse kondurdu, yalnızca saniyeler süren. "Belki de işten bir süre izin almalıyım, daha çok vakit geçirebilmemiz için."

Gözlerini açtı Sherlock, arkadaşının suratı birkaç milim ilerisindeydi. "Benden ve deneylerimden sıkılırsın. Eğer Lestrade iyi bir dava bulursa o zaman izin alman daha uygun."

"Senden asla sıkılmam, sevgilim."

Gözleri şok içinde açılan Sherlock, istemsizce vücudunu yatakta geriye doğru sürükledi. "Ne?"

"Dedim ki, senden asla sıkılmam sevgilim."

İçini isim veremediği bir his kapladı, cevap vermek için mantıklı cümleler düşündü ama zihni bomboştu, yine. John ise o kadar mutlu ve aynı zamanda rahat görünüyordu ki, yatakta oturur pozisyona geçip kendisine bakarken aynı kelimeyi kolayca tekrarladı."Sevgilim dememde sakınca yok, değil mi? Yalnızca bir hitap."

"H-ha" Sherlock sustu, boğazını temizledi ve tekrar denedi. "Hayır yok."

"Bir sosyopat için fazla sevimlisin."

"Belki de artık kalkmalıyız," Seri ve hızlı hareketlerle ayağa kalktı Sherlock. "Bir duş alsam iyi olur. Sonra kahvaltı yaparız?"

"Duşu birlikte de alabiliriz?"

John Sherlock'un suratında ne görmüştü bilmiyordu ama, pek iç açıcı olmadığına emindi. Bu sebeple cevap vermesine gerek kalmadan "Pekala, önce sen o halde." diye çevirdi. "İnan bana fazlasıyla sabırlı biriyimdir, ne kadar zaman gerekiyorsa o kadar bekleyeceğim."

"Harika! Ben gidiyorum. 20 dakikaya oturma odasında olurum."

Koşar adım odasından çıktı. Bu denli kendini çekmesine rağmen John'un hiçbir zaman zorlamaması, ısrar etmemesi hoştu.

your secret (is safe with me) //johnlockHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin