your secret (is safe with me) //johnlock

twenty one

Dean'in ilk cevabı, bir çeşit çığlık olmuştu. İkincisi ise: "Bu benim başarım."

"Pek sanmıyorum." dedi Sherlock. "Çoğunlukla benim, belki birazda John'un başarısıydı."

"İtirazına başka bir itiraz ekleyerek konuyu uzatmayacağım. Bana her şeyi anlat, hemen!"

"Nasıl seks yaptığımızı mı?"

Dean yüzünü buruşturdu. "Tanrım! Tabiki hayır. Zihnimde tuhaf görüntüler oluşmasını istemem. O noktaya nasıl geldiğinizden bahsediyorum, sınırlarını aşma sürecinden. Şu an gururlu bir baba gibiyim."

"Kademeli olarak yakınlığımızı arttırdık denebilir. John daima çok sabırlı ve anlayışlıydı."

"Tahmin etmek zor değil. Şimdilerde insanlar ilk randevu sonrası seks yapıyorlar, bu çağın 'normali' bu. Fakat siz aylardır sevgilisiniz ve yeni seks yaptınız."

"Kulağa oldukça saçma geliyor," diye belirtti dedektif. "Birini yeterince tanıyıp ondan gerçekten hoşlanmadan böylesine samimi bir eylem içine girilmesi. Bana kalırsa cinsellik özel kişilerle yaşanmalı."

"Bu demek oluyor ki ölene dek sadece John'la yatacaksın."

"Tabiki."

Dean yüksek sesli bir kahkaha attı. "Tanrım, düşüncesi bile yüzünde garip bir duruşa sebep oldu. Bugün keyfim epey iyi olacak, sayende."

"İtiraf etmek gerekirse çok güzeldi," diye devam etti Sherlock. Dean'in detay istemediği barizdi ama konuşmak içinden geliyordu. "Hayal edemeyeceğim kadar güzel. Tekrar yaşamak için her an sabırsız ve--

" Lütfen, "elini havaya kaldırdı Dean."Yalnızca kendi cinsel hayatım ilgimi çekiyor. Eminim sizinki de harikadır ama genel hatlarıyla duymam yeterliydi."

"Tabi ertesi gün Mary'nin sancıları tutması pek iyi değildi." Konuyu değiştirdi. "Sabah aniden odaya daldı ve şoku atlatamadan apar topar hastaneye gittik."

"Peki sen üstte miydin altta mı? Bu kesinlikle bilmek isteyeceğim tek detay."

Sherlock bakışlarını kaçırdı, "Üstte." diye mırıldandı. "Tanrım! Mycroft ya da annemle babam bu dediklerimi duysalar kalp krizi geçirebilirlerdi."

"Hepimiz biraz insanız, Sherlock. Senin insanlığında John Watson. Bence sana yakın olan herhangi biri bunu kolayca anlayabilir. Birlikte mutlu olduğunuzu da."

"Evet, gerçekten mutluyum. Ürkütücü değil mi? Böylesine bir şeye sahip olmak ve kaybetme korkusu."

"Kaybedeceğini sanmam."  Dean koltuğa geçti, ayak ayak üstüne attı. "John'da en az senin kadar aşık. Belki daha fazla."

"Bu her zaman yeterli olur mu?"

"Çoğunlukla evet, dışardan bir müdahale olmadıkça."

"Peki sen neler yapıyorsun?" Dean'le üç haftadır ilk kez görüşmüşlerdi. "Her şey yolunda mı?"

"Evet, geçen hafta kardeşim Sam gelmişti.
Ayrıca Lindsay beni terketti, yine. Bugünlerde Casey adında tatlı bir kızla görüşüyorum."