8

28 4 0
                                    

Bir zaafı vardır hepimizin değil mi? Bir hassas noktası ve dönüm noktası. Yaşlı adam sadece kitap okurken dönüm noktasını bulmayı beklemiyordu. Nede olsa o zamanlar onun kaybedebilecegi canından başka bir şeyi yoktu.

Kahvesinden bir yudum alırken gülümsüyordu ve hepimize tek tek bakıyordu. Sessizliği bozduğu da hala gülümsüyordu. "Siz çok gencsiniz bu yaşta vurda ne işiniz var? Ekmek falan mı çaldınız?"

Bu sözleri hepimizi güldürürken o da bize eşlik ediyordu. Sanırım ona çocuk gibi gorunuyorduk ama ben yirmi beş yaşındayım ki koğuşun en küçüğü bendim.

"Keşke o kadar basit olsaydı ama bir iftira yüzünden burda olmak can acıtıyor" dedim normal bir ses tonuyla. Gülümsüyordum. Herkes gülümsüyordu. Sonra yaşlı adam başını salladı. "En acısı da o ya zaten." İç geçirdi. "Hep iftiralar yüzünden ya birilerin hayatını mahvediyoruz yada en basitinden kendi hayatımızı."

Herkes başını salldi ve "e hadii" diye söylendi Hoesok. "Devam edin lütfen."

Bay Min başını salladı.

"O gece boyu onu düşündüm. Beynimi sadece beş dakikalık bir sohbet ele geçirmişti resmen. Ertesi sabah okula giderken yolda karşılaştık. Selamlaştık falan ama uykusuz görünüyordu. Tıpkı benim gibi. Yolda bana neden uykusuz göründüğümü, göz altlarimin kızarmış olduğunu sordu. Tabii ona 'tüm gece seni düşünmekten uyuyamadım' diyemedim. Sadece 'bilmiyorum' dedim.

Onunda göz altları şişmişti ama ben sormaya çekindim. Evlerimiz belki de yakındı ama onu daha önce sadece birkaç defa görmüştüm. O da okulda. Otobüs durağına geldiğimiz zaman karşı yoldan onun bir arkadaşı geçiyordu. Jimin gulumseyip ona el salladığında ceketinin kolu hafif aşağı kaydığından kolu göründü. O an bileğini ve üzerindeki kızarıklığı gördüm. Ne olduğunu anlamamıştım ve dalgınlığıma denk geldiğinden elini tutup bileğine baktım. Afalladığını fark ettim ve ne yaptığımı fark edince elini bırakıp özür diledim. Birkaç saniye duraksadıktan sonra gülümsedi ve direğe çarptığını söyledi. Gözlerini kaçırdığından yalan söylediğini anlamıştım ama belli etmedim."

"Nasıl yani? Şiddet mi görüyor muş?" Bunu dehşet saçan gözleriyle Hoesok soruyordu. Ağlamış olduğundan gözleri hafif kızarmıştı. Şaşkın da görünüyordu.

Bay Min başını hafifçe sallayıp iç geçirdi. "Birkaç gün öyle geçti selamlaşmak ve birkaç cümle konuşmaktan fazla bir samimiyetimiz yoktu. Taa ki o güne kadar."

Karanfil ✓yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin