1.DÖNÜM NOKTASI

16 7 10
                                    

    Öncelikle herkese merhaba 🤗. Bu benim ilk kitabım olacak ve nasıl olacağını tam olarak bilmiyorum. Kurguyu kafamda biraz kurdum. Bazen anlık olarak atacağım.

Bölümleri hangi günlerde atacağımı henüz belirlemedim. İsterseniz birlikte ayarlarız. İyi okumalar diliyorum. Umarım beğenirsiniz

Kitapta bazı yazım hataları veya noktalama işareti hataları olabilir. Bunun için şimdiden kusuruma bakmayın.

BAŞLAYALIM BAKALIMMMMM...
   

               1. DÖNÜM NOKTASI

    Şuan arkamda ordum önlerinde ben emin adımlarla karşımızda duran büyük eve doğru ilerliyorduk. Ama nedense bu evin benim hayatımın geri döndürülemez bir dönüm noktam olacağını düşünüyordum.

Ben Erda Vera Gümüşay. Hayatında neredeyse tüm zorlukları, acıları yaşamış ama bana tüm o zorlukları, acıları yaşatanlardan minnettarım. Neden mi? Çünkü belkide onlar bana bu acıları, zorlukları yaşatmasalardı ben şimdiki kadar güçlü olamazdım. Bu yüzden onlara minnettarım. Beni bu kadına dönüştürdükleri için, beni bu acımasız, donuk, güçlü kadına dönüştürdükleri için.

Neredeyse tüm suçlardan sabıkası olan azılı bir katildim ben. Tüm dünyanın aradığı azılı bir kadın katil. Ama neden beni bulup önce işkence edip sonra öldüreceklerdi ki? Sonuçta ben onlar yüzünden bu haldeydim. Bir katildim.

Aynen Erda, zaten katil olmak çok doğal bir şey değil mi? Kafayı yedin sende iyice.

Kes sesini!

Evin önüne gelince kapıda duran korumalar hazırola geçtiler. Bu eve başka örgüttekilerle işbirliği kurmak için gelmiştim. Onlar olmasa da bir şey kaybetmezdim. Ben yine güçlü Erda olurdum fakat onların olması beni daha çok güçlendirirdi. Bu da beni düşmanlarıma göz dağı vermek ve daha güçlü olmamı sağlardı.

Korumalardan biri kapıyı açınca ben içeriye girdim. Girer girmez büyük bir salon onun ortasında kocaman bir masa ve masanın etrafında örgüttekiler. Heryerde fotoğraflar asılıydı. Muhtemelen örgütteki kişilerin fotoğraflarıydı. Sağ köşede kocaman bir L koltuk vardı. Sol tarafta iki tane tekli koltuk ve onların ortasında bir tane masa duruyordu. Ev sade ama güzeldi. Ferahlatıyordu insanı.

Masaya doğru ilerlediğim sırada herkes ayağa kalktı. Hepsini incelemeye başladım. 15 kişilik yedisi kadın sekizi erkek bir gruptan oluşuyorlardı. Hepsinin yüzünde ciddi bir ifade vardı. Gerçi benimde onlardan geri kalır yanım yoktu ama neyse. Onları incelerken tek bir kişiye takıldı gözlerim. Siyah dağınık saçı, siyah bir tişört ve altında siyah pantolon olan bir adam. Muhtemelen 24-25 yaşlarında olmalıydı.

İşin garip kısmı bu değildi. İşin garip kısmı benim bu adamı daha önce görmüş olmamdı. Fakat yakın bir tarihte değil. Geçmişte. Çok geçmişte. Ama ben geçmişimi tamamen silip attığım için tam olarak hatırlayamıyordum. Zaten geçmişimdende hiç bir şey hatırlamak istemiyordum. Tamamen silmiştim çünkü geçmişim acılarla doluydu. İşkencelerle, yaralarla doluydu.

Erda, artık adama dik dik bakmayı bırakıp önüne mi dönsen?

İç sesime aldırış etmeyip yerime oturdum. Baş köşedeki benim için ayrılmış yerime.

Hemen konuşmaya başladım. Çünkü bu olayın daha fazla uzamasını istemiyordum. " Evet, bildiğiniz üzere buraya sizinle birlik olmak için geldim. Fakat siz benimle birlik olmasanız da ben bir şey kaybetmem. Yine güçlü kadın katil olmaya devam ederim fakat benimle birlik olursanız dahada güçleniriz. Önünüzdeki dosyaları iyice okuduğunuzu düşünüyorum. Şimdi kararınızı alabilir miyim?"

VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin