I'm Yours || Jikook

5

Set'ten beri burada olanlar var mı, çok merak ediyorum

~

Boynunda ki atkıyı daha da sıkılaştırdığı sırada, kapının önünde duran arabaya baktı. Jungkook olduğunu bildiği için hemen kapıyı açıp içeri girdi ve ellerini ısıtmaya çalıştı.

Cildi narindi. Ve dikkat etmesi gerekiyordu.

"Üşüdün mü?"

Olumlu bir şekilde başını salladı, atkısını çıkarıp ellerine doladı. Başını cama yaslayıp, kar tanelerinin düşüşünü izlemeye başladı.. Aslında bunu izlerken, sıcak kahvesi elinde olsaydı.. dünyanın en keyifli insanı olabilirdi.

Araba çalıştığında, Jungkook'a göz ucu ile baktı. Damarlı elleri, direksiyona yakışıyordu.
Zorlukla nefes alıp, tekrardan başını cama yasladı.

Arabanın içi hafiften bir şekilde ısınmaya başlayınca, istemsiz bir şekilde gülümsedi ve atkıyı tekrardan boynuna doladı.

"Merkezde ki mağazaya gidiyoruz, değil mi?"

Jimin, başını sallayarak yanıt verdi.

Kısa bir süre sonra araba durdu. Jimin geldiklerini fark edince, kapıyı açıp sağlam bir adım attı. Şuan düşmek, en son istediği şeydi.

Oluşan rüzgar yüzünden, gözüne kar taneleri giriyordu. Islanan gözlerini eli ile silerken, boynunda bir boşluk hissetti.

"A-atkım.. ah şaka mı bu? Onu iki yıldır kullanıyordum.."

Atkısı gözden kaybolmuştu bile.

Rüzgar gelip geçiyordu. Geçerken Jimin'in boş kalan boynuna uğramayı da unutmuyordu, bu titremesine neden oluyordu.

Soğuğu sevdiği kadar, sevmezdi de.

Sevgisi ve nefreti eşitti.

Jungkook'a döndü. Onun yanına doğru, yürürken bir yandan da ıslanan botlarına bakıyordu. Bu gün talihsizdi.

"Hemen içeri girelim çünkü atkım uçtu ve ben-" cümlesini tamamlayamadan, Jungkook onun boynuna kendi atkısını yavaş ve dikkatli bir şekilde dolayıp, alışveriş merkezine doğru yürüdü.

Arkasını döndü. "Gelmiyor musun?"

Jimin, atkıdan yayılan, kendisini sarhoş eden o kokuyu umursamamaya çalışarak kafasını salladı ve Jungkook'un yanında yerini aldı.

...

Jimin, Jungkook'un elinde ki kar küresine gözlerini kısarak baktı. Kar kürelerini kendisi de severdi.

"Sence bunu sever mi?"

Kendisi severdi. Ama Lalisa'nın sevip sevmediği tartışılırdı.

"Hayır. Sevmeyebilir."

Arkasını döndü ve kaygan olan zeminde kaymamaya çalışarak yürümeye başladı. Düşerse rezil olmakla kalmaz, bir yerini kırabilirdi.

Gözüne bir gece lambası takıldı. Ay şeklindeydi. Ve bu Lalisa'nın hoşuna giderdi, Ay desenli şeyleri severdi. Bunu Jungkook almalıydı.

"Jungko- arkamdamıydın? Her neyse.. bence bunu almalısın, çok hoşuna gidecektir." Eline aldığı Ay gece lambasını onun görüş alanına soktu.

"Haklısın galiba. Ben bunu alacağım.. sen bir şey seçebildin mi?"

Olumsuz anlamda başını sallayarak, etrafına bakındı. O sırada Jungkook'un bir diğer elinde ki kar küresi dikkatini çekti.