Biri bana çift göz kapaklı bebeğim demisti, lütfen o kisi kendini belli etsin🙂
~~
"Lisa.. bunları daha çok sever."
Elinde ki, doğum günü partisi için aldığı şapkayı Jungkook'a gösterdi. Jungkook şapkayı gördüğü an kıkırdadı, gülmesine baktı Jimin. Güzel gülüyordu.
"Jimin. Bu şapka.. sence de küçük değil mi?"
Elinde ki şapkaya tekrardan bakınca şapkanın çocuk şapkası, ve fazlasıyla küçük olduğunu fark etti. O da kendisine güldü.
Güldüğü sırada elinde ki şapkayı Jungkook'a kaptırdı, ardından o şapka saçlarında yerini buldu. Çocuk şapkası olmasına rağmen, Jimin'e uygun duruyordu.
"Sana tam oldu sanki, ha? Bence senin için bundan almalıyız."
Kaşlarını çattı ve şapkayı çıkartıp onun yüzüne fırlattı, gülerek. Son zamanlarda onunla iyi anlaştığını hissettiği için, ona mesafeli davranmayı azaltmıştı.
"Artık şu süsleri alalım."
"Tamam ama.." şapkayı tekrardan Jimin'e taktı, yanağını okşayarak tekrardan gülümsedi. "Bu sana çok yakıştı."
Jimin'in nefes alması zorlandı, sanki bir el onun boğazını sıkıyorduda, nefes alamıyor gibi hissediyordu. Jungkook yüzündendi. Ama bunun farkında bile değildi.
Elini, kalbinin olduğu tarafa yerleştirdi. Dudaklarını dişlediği sırada, kendi adını duydu.
"Jiminssi?"
Arkasını döndü ona bakmak için. Döndüğü an, siyah giyimli biri.. bir diğer tarafa geçti. Sanki onları izliyormuş da, yakalanmaktan korktuğu için saklanmıştı.
"Jimin? İyi misin?"
"Ha? Evet evet.." Jungkook'un elinde olan şapkalara baktı. Onları almak için hareketlendiğinde, ikisinin de elleri bir araya geldi. Göz teması kurmadan, şapkaları eline aldı. "Şapkaları da seçtiğimize göre.. her şey tamam?"
Başını sallayan Jungkook'a gülümseyip, kolundan tuttu ve kasaya sürüklemeye başladı. Bıraksaydı Jungkook daha da çok oyalanacaktı.
Kasa, kapının önünde olduğu için, açılan kapıdan gelen soğuk rüzgar kasaya kadar ulaşıyordu. Anlık bir şekilde titreyip, elindekileri kasaya yerleştirdi.
"Çok soğuk.. bir an önce gidelim."
Jungkook'a yönelttiği cümleden sonra, elinde bir sıcaklık hissetti. Baktığında Jungkook'un elini gördü.
"Cüzdanını çıkarıp senin ödemek isteyeceğini biliyorum.. ama zaten kafeyi sen ayarladın, bırakta bunu ben halledeyim. Bir nevi.. seni engelliyorum şuan."
Jungkook'un elinin, neden hep sıcak olduğunu merak etti.
Eli, onun eliyle ne zaman temas etse.. içi titriyordu, dışı değil. Belki de soğuk tenine, sıcak bir tenin temas etmesi yüzündendi.
Elleri hâla bir iken, kasiyerin arkasında ki aynaya gözü takıldı. O siyah giyimli kişi onu izliyordu fakat fark edildiğinin farkında bile değildi.
O olabilir mi..? Buldu mu beni?
Tekrardan elini kalbinin olduğu kısma yerleştirdi, derin bir nefes aldı ve dolan gözleri ile Jungkook'a baktı. O şuan kasaya baktığı için fark etmemişti, Jimin onun elini sıkarak dikkatini çekmeye çalıştı.
"Jimin? Noldu-"
Gözünden bir damla yaş aktı. Korkuyordu. Yine aynı şeyleri yaşamaktan korkuyordu. "Jungkook. Hemen gidelim, olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Yours || Jikook
FanfictionJimin, yakın arkadaşı Lalisa'nın flörtü ile tanıştığını sanıyordu. Texting, Düz yazı. #1 - Jikook - 30.10.22 #2 - Texting - 14.11.22 #1 - Kookmin - 19.11.22 #1 - Army - 19.11.22 #1- Jimin - 13.12.22 19.08.22 - 14.09.22