Yerde parçalara ayrılan bardağa baktıktan sonra, dudaklarını birbirine bastırdı ve telaşla yere eğilip kırıkları toplamaya başladı.
"Özür dilerim Jungkook."
Başını kaldırmadı. Jungkook'un ne diyeceğini bilmiyordu.
Yanına çöken Jungkook'u fark edince, başını kaldırdı ve ona baktı. Jungkook'un da kırıkları toplamaya başladığını fark edince, tekrardan başını eğdi.
Fakat Jungkook, çenesinden tutup kaldırmıştı o başını.
"Başını asla ama asla eğme güzelim.."
Dudaklarını fark etmeden yalayan Jimin'e gülen Jungkook, kırıkları eline aldı ve çöp kutusunun yanına yaklaşıp attı.
Sandalyeye tekrardan oturan Jungkook'un yanına yaklaştı ve elini tutup, çekiştirmeye başladı.
"Benim işimin bitmesine az kaldı. Dolaşalım mı biraz?"
Jimin, Jungkook'un elini çekmesi yüzünden onun dizlerinde oturur vaziyete gelince, kalkmaya çalıştı.
Ne de olsa iş yerindeydi.
"Ya Jungkook." Yutkundu etrafına bakarken, diğer masaların hepsi doluydu. Herkesin mesai saati bitmek üzereydi. Bu saatlerde herkes, genellikle mutfakta ki masalarda olurdu.
Bir kaç kişinin ona baktığını fark edince utançla başını Jungkook'un boynuna gömdü. Kokusunu aldıkça deliriyordu.
Aklına gelen şey ile gözlerini kıstı. Jungkook onu zor durumda bırakıyorsa.. o da onu bırakmalıydı.
Biraz daha yaklaşarak, boğazlı kazağı aşağı doğru indirdi ve açıkta kalan beyaz tenine öpücük kondurdu. Dilini, değdirdiği an Jungkook'un kaskatı kesildiğini fark etti. Diliyle daireler çizmeye başladı.
Tabi bu sırada Jungkook, gerçekten zor dayanıyordu. Dudaklarını dişlediği sırada gözlerini kapattı ve ellerini dizlerinin üzerinde oturan Jimin'in beline doladı.
Jimin daireler çizmeyi bırakıp, onun yumuşak tenini dişleri arasına alınca Jungkook bu sefer zevk alırmışcasına sessiz bir şekilde inledi. Bunu isteyerek yapmamıştı.
"Jimin.."
Cevap vermedi. Dişleri arasında ki beyaz teni, ısırınca Jungkook bu sefer sesli bir şekilde inledi.
Isırdığı yere dilini değdirmeye başladı tekrardan. Aslında Jimin'in de hoşuna gidiyordu bu durum.
Başını çekti ve Jungkook'un hafiften bir şekilde terleyen yüzüne baktı, o yüzü elleri arasına aldı.
"Ay sen zor durumda mı kaldın~" dalga geçermiş gibi konuşması üzerine, bu sefer Jungkook harekete geçti.
Dudaklarını, kendi dudaklarına bastıran Jungkook yüzünden kalpten gitmek üzereyken, belinde ki eller hareket edince kendisine geldi ve karşılık vermeye başladı.
Jungkook'un alt dudağını emdiği sırada, Jungkook onun dudağını ısıranca boğuk bir şekilde inledi ama geri çekilmedi.
O da ona aynı şekilde karşılık verdi. Jungkook'un dudağını ısırdı, fakat onda hiç bir tepki yoktu.
Jungkook'un yüzünde ki ellerini, boynuna doğru indirdi. Ardından o ellerini, onun omzuna yerleştirdi.
Jungkook tekrardan dudağını ısırınca, istem dışı gelişen bir inleme yüzünden mutfakta ki çoğu kişi onlara baktı. Umursamıyorlardı.
Dillerini buluşturdukları sırada, ikisininde ağzına değişik bir tad geldi. İsteksiz bir şekilde, geri çekildi Jimin.
Elini dudağına götürdüğünde kanadığını fark edince, ağzı hafif bir şekilde açıldı şaşırdığı için. Parmağına bulaşan kanı Jungkook'a gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Yours || Jikook
FanfictionJimin, yakın arkadaşı Lalisa'nın flörtü ile tanıştığını sanıyordu. Texting, Düz yazı. #1 - Jikook - 30.10.22 #2 - Texting - 14.11.22 #1 - Kookmin - 19.11.22 #1 - Army - 19.11.22 #1- Jimin - 13.12.22 19.08.22 - 14.09.22