Elijah Mikaelson 💟

497 26 20
                                    

Evet, tabii ki de ilk kurgumuz Elijah için olacaktı. "Yeter artık, ruh hastası, takıntılı, manyak! Sal şu adamı, bir rahat bırak!" derseniz, anlarım. Bunu ben de kendime çok diyorum; ama olmuyor. Elijah'dan vazgeçeceğime ölürüm JIEWPOKASKCNFJKĞ

Neyse uzatmayıp, bölüme geçeceğim.

Bölümü beğenirseniz eğer; lütfen oy ve yorum yapınn<3

Bu arada diziyle paralel değil bu bölüm, söyleyeyim şimdiden. Bazı küçük değişiklikler yaptım.

Keyifli okumalarr!

Elindeki kadehten bir yudum alıp geri tezgaha bıraktığında uzun ve derin bir nefes aldın. Sırtını, sandalyeye doğru yasladın ve günün yorgunluğunun, bedeninden gitmesini izledin. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Bu gece dolunay olması da, geceyi sizin gibiler için daha da tehlikeli kılıyordu. 

Yanındaki bar sandalyesinin hareketlenmesiyle duraksadın. Sandalyeyi dikkatle tutan ellerin, gerginlikle sıkılaştı. Tam yanındaki sandalyede hissettiğin bu tanıdık koku, sen de başını çevirme isteği uyandırmıştı. 

Bu güçlü isteğe karşı çıkamadın. Başını çevirdin ve görüş açına giren kişi ile dudakların alaycı bir şekilde yukarı doğru kıvrıldı. "Damon Salvatore!" 

Damon gülerek başını sana çevirdi. "Y/N Y/L/N!" Ellerini önemli birini, halka takdim ediyormuş gibi kaldırdı. Haksız da değildi, önemsiz biri sayılmazdın. Bu hali istemsizce gülümsemeni büyüttü. "Seni Mystic Falls'da da mı görecektik?" Kaşlarını alayla yukarı kaldırmıştı.

Sesli bir şekilde güldün. "Görecekmişsin demek ki."

Damon her zamanki gibi kendine viski söylemişti. Salvatore'lar ve viski tutkuları! Viskisinden bir yudum alıp
sana döndü. "Kaç yıl oldu sahi?"

 "Kaç yıl oldu sahi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kaşlarını çattın. "Bilmem?" Başını inkar eder gibi salladın. "Biliyorsun o kadar da yaşlı değilim. Bence çok olmamıştır."

İstemsizce büyük bir kahkaha patlattı. "Benden genç olduğun kesin!" Omzunun üstünden sorgularcasına sana baktı. "Otuza girdiğini söyledi kuşlar, doğru mu?"

Yüzünü buruşturdun. "Keşke yalan olsa!"

Gözlerini devirdi ve kendini göstererek "Bunu 170 yaşındaki birine söylemen hiç iyi olmadı! Kim bilir, kaç kez bunamışımdır."

Gülümsedin. Konuyu değiştirme ihtiyacı hissetmiştin. "Stefan nasıl?"

Tekrardan gözlerini devirdi. "Her zamanki gibi! Tavşanım diyor, başka bir şey demiyor."

Damon'ın bu dediğine büyük bir kahkaha patlattın. 

Damon ciddileşmeye başladı. "Seni hangi rüzgar attı buraya?"

HAYAL ET 💘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin