Steve Harrington 🎁

159 11 2
                                    

Selamm<3

Umarım iyisinizdir.

Bu bölüm, Stranger Things'den karakter getireyim dedim. 

Votelarınızı bekliyorumm!

Daha fazla sizi oyalamayayım.

Keyifli Okumalar!

"Bence bunu denemelisin." 

Nancy'nin sesiyle birlikte, aceleyle oturduğun yerden kalktın. Derin bir nefes alıp Nancy'nin elinde tuttuğu elbiseye baktın. Su yeşili, askılı, zarif ve sade bir elbiseydi. 

Kaşlarını çattın. "Ola-" diyordun ki Robin hızla araya girdi. "Kesinlikle olmaz!" diye çıkıştı.

Nancy gözlerini devirdi. "Y/N'ye elbise seçiyoruz Robin, sana değil."

Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdın. Nancy ve Robin sürekli kavga ediyordu.

"Bu ne böyle? Bunun içinde nefes alamazsın bir kere!" diye çıkıştı Robin. Konuşurken Nancy'nin elinden elbiseyi almış ve bel kısmı ile göğüs kısmını açtırarak, rahatsız edici olduğunu anlatmaya çalışıyordu.

Nancy gözlerini devirip hışımla Robin'in elinden elbiseyi bir çekişte aldı. "Yeter artık!" diye söylendi.

Robin, elindeki elbise gidince yüzünü buruşturdu. Ve hızla yandaki mankene kolunu attı. "Ben diyorum, dinleyen kim?" Başını sana çevirdi. "Sakın bugün partide gelip de; Ay Robin ben nefes alamıyorum, diye söylenme!"

Gözlerini devirdin. "Söylenmem." dedin hızla.

Robin gözlerini devirirken başını yanındaki mankene çevirdi. "Haklıyım, değil mi?" diye sordu mankene.

Tam o sırada içeri giren Max gözlerini devirdi hızla. "Şizofren misin Robin? O konuşmuyor."

Robin bıkkınlıkla Max'e başını çevirdi. "Sen söylemesen anlamayacaktım. Bu aydınlanma için sevgili Max'e teşekkürler!" diye bağırdı. Ve ellerini çırpmak için çekmişti ki manken yere düştü. Mağazadaki herkesin bakışları sizi buldu.

Sinirle homurdandın. "Sizinle dışarı çıkılmaz, yemin ederim. Gittiğimiz her yerde rezil oluyoruz."

Nancy gülümsedi. "İlk defa Y/N'ye katılıyorum!"

Gözlerini devirdin.

El, kaşlarını çatmış, şaşkınlıkla sizi izliyordu. Durumu algılamaya çalışıyordu.

Kız kardeşin Max hızla eline bir elbise aldı ve yanına gelip elbiseyi kucağına fırlattı. Bir süre kucağındaki elbiseyle uzaktan bakıştın. Yüzünü buruşturdun. En sonunda elbiseyi alıp bakındın. Pembe renkli, askılı, hafif göğüs dekoltesi olan bir elbiseydi.

Max'e dönüp "Su yeşilliyi tercih ederim." demiştin ki Robin hızla su yeşil elbiseyi kaçırdı. Kaşlarını kaldırarak "Bununla nefes alamazsın!" dedi.

Gözlerini bıkkınlıkla devirdin.

Bir Max'e bir elbiseye baktığın sırada durumu kabullenmiş gibi, istemeye istemeye başını salladın. "Pekala," dedin zoraki bir biçimde. "Deneyeceğim." 

Eleven sevinçle gülümsedi. "Bence bu çok yakışacak Y/N"

Kaşlarını çattın elbiseye bakarken. "Göreceğiz."

Yaklaşık on dakika sonra Max'in getirdiği pembe elbiseyi giyip kabinden aceleyle çıktın. Diğerleri senin kabinden çıktığını fark ettiği gibi dibinde bittiler. Sen aynaya doğru giderken Eleven hızla konuşmaya başladı. "Güzel olacağını söylemiştim."

Robin gözlerini devirdi. "Bu hiçbir bokuma benzemiyor! Çöp poşeti giysen daha iyi." diye söylendi.

Nancy sinirle Robin'e döndü. "Kapa çeneni Robin!"

Robin ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Bir şey demedim Nance. Ne bağırıyorsun hemen?"

Nancy onu duymazdan gelerek sana döndü. "Çok yakışmış bence." dedi kısaca.

Aynanın önüne geçtiğinde anlık bir nefesini tuttun. Ve aynaya baktığında hayal kırıklığı ile homurdandın. "Bu ne böyle?"

Robin derin bir nefes aldı. "Tanrım, sonunda biri beni anladı!"

Max gözlerini devirdi. "Robin!"

Robin ağzına görünmez bir fermuar çizip omuz silkti.

Eleven ikisini duymazdan gelerek sana döndü. "Beğenmedin mi?" diye sordu sesinden anlaşabilen bir üzüntüyle.

Başını hızla iki yana salladın. "Bunu hayatta almam El."

Nancy umutla sana baktı. "Abartma Y/N, bence bir şans verebilirsin." bunu daha çok bir soru niteliğinde yöneltmişti.

"Asla!" dedin hızlıca.

Tam o sırada arkada hiç beklemediğim birinin sesini duydun. "Elbisen çok güzel olmuş Y/N."

Aceleyle arkanı döndüğünde Steve ve Dustin ile karşılaştın. Afalladın.

Eleven merakla Max'in kulağına eğilip "Bunların ne işi var burada?" diye sordu. Haklıydı, sen de aynısını düşünüyordun.

Max bilmediğini göstermek için acemice omuz silkti. "Ne bileyim?"

Gülümsedin. "Teşekkürler, bunu alacağız zaten Steve." dedin hızla.

Robin kaşlarını çattı. "Ne? Ama az önce-" diyordu ki sözünü kestin. "Az önce bu elbisenin ne kadar mükemmel olduğundan bahsediyordum." dedin Robin'e dönüp anlaması için kaş göz yaparken.

Robin olayı anlamamış olacak ki yüzünü buruşturdu.

"Bence bu elbiseyi sen giymeseydin bu kadar güzel olmazdı, Y/N" Steve'in dediği cümleyle kalbin olimpiyat koşularına katılmaya hazırlanırken gülümsedin.

"Teşekkürler." dedin kısaca. Dustin arkada sizi sırıtarak izliyordu.

Sen aceleyle Nancy'e döndün. "Nance hadi elbiseyi çıkarmama yardım et!"

Nancy olayı anlamış gibi gülümsüyordu. Başını sana çevirdi ve kolunu uzattı. Sen onun koluna sessizce girdiğinde kulağına eğildi. "Onun da seni sevdiğini söylemiştim." dedi fısıldayarak.

Gülümsemen genişledi. Görünen o ki öyleydi.

Öpüldünüzz💘😋😻

HAYAL ET 💘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin