6.BÖLÜM

394 15 0
                                    

Multi: Mert, Enes, Atalay ve Buse'nin kıyafeti.

İyi okumalar!

Saf Buseciğimize,
Seni küçüklüğünden beri tanıyoruz. Saf, gururlu, yetenekli, güzel ve mitsuz bir kızsın. Ama en önemlisi yalnızsın. Bu yüzden hep bir kardeşin olsun istedin. Yaklaşık altı sene kardeşim olsun diye yalvardın ailene. Ama 12 yaşına geldiğinde bu fikirden vazgeçtin. Ama hiçbir zaman vazgeçemeyeceğin ve bilmediğin bir kardeşin var desem. Mavi gözlü, kahverengi saçlı bir kız. Ah neden bu kadar saf bakıyorsun herşeye? Baban anneni aldattı, sevgilin hergün kız değiştiren bir piç, abin seni umursamayan ama zaman geçirmek için seni dinleyen bir varlık. Ama sen onları hep sevdin. Merak etme. Tabiki hayatın çok kısa sürede berbat olucak. Bundan şüphen olmasın. Bunları nerden mi biliyoruz? Biz senin gölgeniz. O evi, babanı gizli sırrını... Seni senden iyi tanıyoruz desene. Bir yangın seni bekliyor. Ve sen onlarla yanıcaksın.
                                                                             M... - İ...

Ege yumruğunu sıkarak mektubu okumuştu. Mert ve İlke. Gölge derken, aldattı derken, zaman geçirmek derken. Sırayla herkese baktım. Herkes endişeli bir şekilde bir bana bir Ege'ye bakıyordu.

"Sadece yalan demi. Mert ve İlke'ye neden inanıyım ki?"dedim. Herkes hiçbir şey yapmadan bana bakıyordu. "Haklısın desenize. Evet desenize. Ya bir şey desenize ya."diye bağırdım.

"Atalay. Bu doğru mu? Babam annemi aldattı mı? Sen beni sadece zaman geçirmek için mi dinliyorsun?" dedim sert bir sesle. "O ne demek Buse? İkiside imkansız şeyler. Seni seven iki it birleşmiş senin gözünü korkutmaya çalışıyorlar. Lütfen bana inandığını söyleme."dedi. Mert ve İlke olayını herkese anlatmıştım, biliyorlardı. Hiçbirşey dememeleri sinirime dokunuyordu.

"Bi-bizi takip ediyorlar."dedim zar zor çıkan sesimle.

*********

Bugün voleybol antremanı vardı. Soyunma odasında giyinip yerlerimizi aldık. Oyun başlamıştı. Smaçta ben vardım bu yüzden sürekli topla haşır neşir bir şekilde oyunu sürdürüyordum.

Karşıda bir çift mavi göz ve kahverengi saçlar gördüm. Bir anda nefesim kesildi. Hareket edememeye başladım. Gördüğüm son şey mavi gözler ve kahverengi saçlar oldu. Ve karanlık, bedenimi sardı.

Az çok etrafımdaki sesleri duyabiliyordum. Çığlıklar ve yerde yatan bedenimi tutan Ege'nin endişeli sesleri geliyordu.

Gözlerimi açtığımda bir hastane yatağında yatıyordum. Bir serum verilmişti. Odada bizim grup vardı. Gözlerimi açtığımda Derin hemen yanıma geldi.

"Sıçık. Korkudan öldüm burda be sana birşey oldu diye. Neden birden bayılıyorsun. İnsan bayılıyom tut der insafsız."dedi Derin. Bu dediğine herkes gülerken ben sadece sırıtmıştım. Aklım hala o mavi gözlerdeydi. Ege "açaydım kollarımı gitme diyeydim."diyince yeniden herkes güldü.

"O kızı gördüm. Atalay mektuptaki gerçek olabilir. O kızı gördüm ve sonrası hafızamda yok. O kız gerçekten var Atalay. O kızı gördüm ve birden bayıldım. O kız gerçekten kardeşimiz olabilir."dedim Atalay'a bakarak.

Atalay yanıma geldi ve Derin yanımdan ayrıldı. Atalay saçlarımı okşamaya başladı. "Bu imkansız güzelim. Benim tek kardeşim sensin. Ve hep sen olarak kalıcaksın. Bu düşünceyi aklından çıkar. O mavi göz bizim kardeşimiz değil."dedi beni rahatlatmak isteyen yumuşacık sesiyle. Az da olsa rahatlamıştım.

*********

Okul çıkışı Ege benim keyfimi yerine getirmek için bir yerlere gideceğimizi belirten bir mesaj attı. Bir bara gidecektik. Sanırım içince rahatlıyıcağımı düşünüyordu. Bu gece Enes'e dersini vericektim. Kesinlikle bir etek giymeliydim.

Benimle Yan(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin