11.BÖLÜM

302 11 0
                                    

Multi: Erol ve Yarkın.

İyi okumalar!

Bu sahneyi bir daha izleyemezdim. Aynı duyguyu bir daha yaşayamazdım. Ekranı hemen kapattım. Tabi herkes ne olduğunu anlamıştı. Bana üzgün bakışlarını gönderiyorlardı.

"Hadi boşverin ya. Erol abilere gidelim mi artık?"dediğimde aynı bakışları devam ederken herkes kafasını olumlu anlamda salladı. Ben gözlerimin dolmasını engelleyemezken Zülal'inde aynı durumda olduğunu gördüm. Mert'in sözlerine neden bu kadar kafayı takmıştı ki.

Yola koyulduk. Çok saçma bir cümle değil mi? Yola koyulmak. Garip. Vardığımızda kapıyı Erol abi açtı. Gözlerini ovuşturuyordu ve altında eşortman vardı. Üstünde birşey olmaması Ege'yi baya rahatsız edicekti.

"Sürpriz."dediğimde "ben uyandım saniyordum lan."dedi. "Kardeş gibi olduğumuz ne kadar da belli."dedim aklıma Yağız'la ilk tanışmamız gelince. Herkes güldü. Kollarını açıp "gel kız."dediğinde gidip ona sıkıca sarıldım. Herkes içeri girdiğinde koltuklara doluştuk.

"Yarkın'la Helin abla yok mu?"diye sordum. Yarkın Erol abinin kardeşi Helin abla da ablasıydı."ablam işte. Yarkın'ın nerde olduğunu kimse bilmiyor."dedi umirsamaz bir şekilde.

"İyi. Ben sizi tanıştırıyım o zaman. Ya da neden ben tanıştırıyorum, tanışın kaynaşın işte. Ben de Yarkın'ı arıyım."dedim. Ben Yarkın'ı ararken herkes beni dinliyordu.

"Buse?"diye açtı telefonu.

"Buse abla."dedim ben de. Aramızda bir yaş vardı. Erol abiyle benim aramda da bir yaş vardı. Ben Erol'a abi diyorsam sen de bana abla diyiceksin diyordum.

"Noldu işin mi düştü?"dedi. Haklıydı. Genelde işim düştüğünde onu arardım.

"Lan eşşek sıpası. Kaç bardak içtin?"dedim sinirli bir şekilde.

"Bilmiyom."dedim umursamaz bir şekilde. Nefesimi sinirle dışarı verdim.

"Nerdesin?"dedim aynı ses tonuyla.

"Valla bilmiyom. Adımı zor hatırlıyom zaten. Seni hatırladığıma şükret."dedi o da aynı ses tonuyla. Ofladım.

"Öll, geber inşallah."

"Eyvallah."dedi yine aynı ses tonuyla. Telefonu yüzüne kapattım. Bizimkilere baktığımda beni dinliyorlardı. "Niye tanışmadımız siz?"dediğimde kimse birşey demedi.

"Bu Ege. Benim erkek arkadaşım."dediğimde Erol abi "sonunda bir tane yapabildin mi?"dedi. Umursamadığımda güldü. "Yağız. Ege'nin abisi."dediğimde "hani şu ölüyom. Ya çok tatlı Erol abiğğğ diye bağırdığın Yağız mı?"dedi. Evet bir kere daha rezil oldum. Acaba Ege bunların acısını nasıl çıkarıcak diye düşünmeden edemedim.

"Enes. Derin'inki."dedim. "Zülal. Yakın bir arkadaşım. Belki daha somra farklı bir makama taşıyaniliriz."deyip Yağız'a göz kırptım. Gülümsedi.

Kapı çaldığınfa "ben açarım."dedim. Muhtemelen Helin abla gelmişti. Aramızdaki yaş farkı fazlaydı fakat onunla çok iyi anlaşırdık. Gazeteciydi ama bir haber programında haber sunuyordu. Zaten genelde kendi yaşımdan büyük kişilerle hep daha iyi anlaşmışımdır. Ve evet, çocuklardan nefret ederim.

Kapıyı açtığımda ilk önce şaşkınca suratıma baktı ardından sıkıca sarıldı. Salona gittiğimizde bizim grubu süzdü ardından bana dönüp "sen cennete düşmüşsün piç."dedi. "Valla Cankut enişteme söylerim seni."dediğimde gözlerini kısıp "seni sürtük."dedi. Ve unutmadan söyliyim o da bizim gibi küfürcü haydonun tekidir.

"Bak bunları kesersen, özellikle de Atalay'ın yanındaki taş varlığa bakarsan seni sikerim. Umarım anlamışsındır."dediğimde "yoksaa..."dedi ve Ege'ye dönüp "hadi canım."dedi. "Niye ya ben o kadar mı çirkinim?"dediğimde "kız miss Turkey 2015 güzeli. Laf etmeyin."dedi Tolga. Ona bakıp şirince gülümsedim.

Benimle Yan(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin