9

471 73 69
                                    

semi sınıf 
tendou
okulda mısın kanka?

tendou 
beş dakikaya okuldayım
bir şey mi oldu?

semi sınıf
allah aşkına çabuk gel abi
bu ushijima geri zekalısı iki saniyede bir seni sorup duruyor bana

tendou
kendisi neden yazmıyor hjfdbsajzxvhnksdzx

semi sınıf
telefonunu erken vermiş idareye

tendou
çok az kaldı
oh
fırının önündeyim
poğaça istiyor musunuz?

semi sınıf
sorayım
üç tane alabilir misin?

tendou
tamamdır.
bahçede misiniz?

semi sınıf
evet
gelince direkt görürsün bizi zaten
ushijima üzerine de atlayabilir bu arada, önlemini alsan iyi edersin şimdiden

tendou
hdsvbjahsmdjzmxhcn

-

yüzümdeki belli belirsiz gülümseme ile okul kapısından geçtiğimde kapının ardından bekleyen güvenliğe her zamanki gibi selam verdim. ona günaydın diyen tek kişi bendim ve bu yüzden beni severdi.

"satori, nerelerdeydin?" sadece iki gün yoktum ama fark etmişti.

sebepsizce mutlu oldum. "bazı işlerim vardı abla. iki gündür yoktum, nasılsın?" 

dramatik bir ifadeye bürünüp hayali gözyaşlarını sildi. "iki gündür ne halimi soran var ne hatırımı. çok yalnızdım çok."

kendime engel olamayıp kahkaha attım. ardından ona el sallayıp daha ilk andan itibaren dikkatimi çekmiş olan çardağa ilerledim. semi'nin saçları çok uzaktan bile buradayım diyorlardı.

çardağa birkaç adım kala ushijima ayaklandı. kaşlarımı kaldırıp ona baktım. aramızdaki mesafeyi kapatıp da bana sarılması, kesinlikle beklediğim bir şey değildi.

şaşkınlığımdan henüz sıyrılamamışken semi'nin mırıldandığını duydum. "iddiayı kaybettim. kesinlikle üzerine atlayacak diyordum." dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldığında ellerimi ushijima'nın sırtına yerleştirdim ve derin bir nefes alıp verdim. sanki ona sarılmadan önce nefesimi tutuyordum.

geri çekildikten sonra ellerini yanaklarıma koydu ve ilgiyle gözlerime baktı. "iyi misin?" dedi.

başımı olumlu anlamda salladım. "hm hm. daha iyiyim."

çardağa oturduğumuzda arkadaşlarıyla tanıştım. sarışın kız kocaman gülümseyip elini uzattı bana. "ayumi. ama herkes yumi der. nasıl rahat hissedeceksen öyle seslen."

elini tutup nazikçe sıktım. "memnun oldum ayumi. çok hoş bir ismin var." hemen ardından ekledim. "tendou satori. istediğin ismimi kullanabilirsin."

sarışın kızın yanındaki sarışın oğlan bana pek de arkadaş canlısı bakmıyordu. elimi ayumi'den daha sert tuttu ve sert bir ses tonuyla konuştu. "shun." dedi. "yumi'nin sevgilisi."

"yakışıyorsunuz." dedim, yüzüme bir tebessüm yerleştirip. "memnun oldum shun."

fırından aldığım üç poğaçayı onlara verdikten sonra zaten bana bakan ushijima'ya baktım. yüzümdeki gülümseme genişledi. "nasılsın, wakatoshi-kun?"

derin bir nefes verdi. "daha iyiyim." dedi.

semi ağzı doluyken konuştu. "kanka," hepimiz ona baktık. ağzındaki poğaça parçasını yuttuktan sonra devam etti. "siz hangi ara bu kadar kaynaştınız? ushijima senin için o kadar endişelendi ki şaşkınlıktan iki gün kendime gelemedim. hani o kadar yan yana da gelmiyordunuz."

"biz birbirimizi uzun zamandır biliyoruz." konuşmak için ağzımı açmışken ushijima cevapladı semi'nin sorusunu. ona baktım. "ama son zamanlarda tanımaya başladık..." tebessüm edip başımı salladım.

ayumi mavi gözlerini kırpıştırıp her ikimizi de süzdü. "umm, ayıp olmayacaksa... çıkıyor musunuz acaba?" sonra ellerini kaldırıp panikle salladı. "yanlış anlamayın! yargılamıyorum, sizin kararınız sonuçta bu. sadece..." gözlerini kaçırıp saçlarını önüne aldı biraz. "yakıştırdım da..."

onun tepkilerini şirin bulup kıkırdadım. "çıkmıyoruz." dedim. "sadece konuşuyoruz."

"ama bu ilerde çıkmayacağımız anlamına gelmez." gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırıp ushijima'ya baktığımda o da gözlerini ayumi'den alıp bana baktı. "zamanla her şey olabilir sonuçta."

gözlerimi üst üste birkaç kez kırpıştırdım. semi ve shun sesli güldüklerinde kızaran yanaklarımı saklamak için başımı eğdim. "çocuğu şoka soktu mal herif." dedi shun. ayumi kaba oluşundan dolayı shun'u azarlarken semi de onlarla alay ediyordu.

"evet," diye mırıldandım, gözlerimi kucağımdan kaldırmadan. "zamanla her şey olabilir..."

not defteri # ushitenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin