Doğum günü sonrasında herkes evlerine gitmiş ve Ash ile Eiji baş başa kalmışlardı. İkisi de aldıkları yüzükleri nasıl hediye etmeleri gerektiğini düşünüyordu. Alırken hiç takılmadıkları detaya şimdi takılmışlardı. Birine yüzük hediye etmenin anlamı..."Ash benim sana bir hediyem var. Diğerlerinin yanında vermeyi tercih etmedim."
"Benim de sana bir hediyem var fakat şu an vermeyeceğim." dedi Ash, Eiji'nin bunu garipseyeceğini düşünmeyerek.
"Ash bu gün benim doğum günüm değil ki. Neden hediye aldın?" dedi Eiji gülümseyerek.
"Sana hediye almam için illa doğum günün mü olmalı?" dedi Ash somurtarak.
"Hayır, bunu demek istemedim." Ash tekrardan gülümsedi.
Eiji hediyesini Ash'a uzattı. Nereden bakarsan bak bir yüzük kutusu olduğu çok rahat anlaşılıyordu.
Ash kutuyu aldı ve açtı. Heyecandan titreyen elleri kutuyu sabit tutmasını engelliyordu. Ash gözlerini yüzükten ayırıp Eiji'ye çevirdiğinde ona parlayan gözlerle baktığını fark etti. O da aynı şekilde baktı ona.
"Eiji aşık olmadığın kişiye yüzük hediye edip bir de bu şekilde bakıyor musun? Bunu herkese yapma." Ash bunu söylerken gerçekten çok kıskanmış gibi bir tavır sergiliyordu.
Eiji bu cümlenin üstüne yüzündeki gülümsemesini eksiltmenin aksine artırarak kafasını iki yana salladı.
"Ash sadece bir hediye bu. Bunu seçerken yüzüğün üstündeki zümrüt senin gözlerinle aynı olduğundan böyle bir hediye almayı tercih ettim. Böyle bir hediyeyi senden başkasına almam." Eiji son cümleyi söylerken ne söylediğinin farkına yeni vararak sesini alçalttı.
"Son dediğin şeyi tam duyamadım?"
"B-böyle bir hediyeyi senden başkasına almam." Eiji sesini birazcık daha yükseltmişti fakat sesindeki titremeyi saklayamadı. Ash duymuştu fakat duyamamış gibi yapıp yüzünü Eiji'ye yaklaştırdı.
"Bir daha söyle."
Eiji, Ash ile yüzlerinin çok yakın olmasından dolayı kızarmıştı. Onu hafifçe itti.
"Ee... Hediyeni beğendin mi?" Eiji lafı çevirmeyi tercih etmişti. Aslında sadece konuyu değişmişti.
"Senin aldığın bir şeyi beğenmemek gibi bir ihtimal var mı?" Ash, tekrar yaklaşmış ama bu sefer Eiji'ye sarılmıştı.
"Ash tekrardan iyi ki doğdun." dedi Eiji, kafasını Ash'ın omzuna yaslayarak.
xxx
Ash, Eiji'nin odasında yatarken, Eiji koltukta uyuyordu.
Ash yatakta uzanmış, elini yukarıya kaldırmış parmağında ki yüzüğü inceliyordu. Onun aldığı yüzüğün kendi göz rengiyle aynı olan zümrüt ile süslenmiş olanından olduğunu fark etmişti.
Tek fark renkti.
Ash komodinin çekmecesini açtı ve Eiji'ye aldığı yüzüğü çıkardı.
"Bir tek benim takıyor olmam haksızlık..." diye söylendi ve Eiji'nin yanına gitti.
Onu uyuyorken görmek çok güzel hissettirmişti. Eiji'nin yanına çömelmiş ve eliyle parmağını kavramıştı.
Elindeki yüzüğü Eiji'yi rahatsız etmemeye çalışarak Eiji'nin yüzük parmağına taktı. Yüzük takılı olan parmağını öpmüştü onun.
"Çok yakıştı..."
Ash Yeşil ve Kahverengi 'nin uyumunu incelerken uyuyakalmıştı, Eiji'nin eliyle kendi eli birbirine kenetlenmiş halde.
"Ash?" Eiji, Ash'ın neden yanında uyuyakaldığını düşünürken gözleri parmağındaki yüzüğe takıldı.
"Ha!? Bu-" Ash gözlerini araladığında Elini Eiji'nin elinden çekmiş ve saçlarını geriye atmıştı.
"Ash bu senin hediyen mi?" diye sordu Eiji işaret parmağıyla, yüzük parmağını göstererek.
Ash, Eiji ile olan rüyasının etkisinde kalarak cevapladı:
"Evet, müstakbel koca- Ahh! belim!"
Tamamlayamadığı cümlesinin ardından zorlukla ayağa kalktı ve banyoya gitti.
xxx
Kısa bir hikaye olsun diye uğraşıyorum. Belli başlı bir kurgusu yoktu bu hikayenin tek amacım mutlu sahneler yazmaktı. Sonraki bölümü final yapacağım. Bu bölüm o yüzden kısa oldu.
Fanarts:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Banana fish - Ash x Eiji ✔
Fanfiction• Ash ve Eiji için animenin devamı olan bir mutlu son • Herkes, Ash'ın öldüğünü düşünüyordu hatta haberlere bile çıkmıştı. Eiji bunu öğrendikten sonra Japonya'da yalnız bir hayat sürmeye devam eder. Yalnız başına yaşadığı evin kapısı bir gün beklenm...