2

4.2K 196 209
                                    



X: "hey, bebeğim iyi misin?"

"Hı?" Dedim. Sesi anlamlandırmaya çalışıyordum.

Yerden kalkıp ona ve odaya baktım, tekrar ona döndüğümde yataktan kalkıp bana sarıldı.

"Kabus mu gördün? İyi görünmüyorsun." Dedi yumuşak ses tonuyla.

Bekle. Bekle. BAŞARDIM!

Cevap beklediğini belli edercesine çekildi ve yüzüme baktı. Heyecandan konuşamıyordum ki!

Gülümsememi bastırarak başımı olumlu anlamda salladım.

DRACO MALFOY'A SARILIYORUM?!

Beni yatağa doğru götürüp üzerine attı. Evet. Baya...

Artık alıştığımda -çok da uzun sürmedi zaten- boğazımı temizleyip konuştum. "Draco?"

...

"Draco!" Fısıltıyla seslendim. Hafif kafasını oynattı.

"Hımmm?"

"Uyuyor musun?"

"Hı hı."

Beraber uyuyacağımızı yazmıştım ama benim scriptim, istersem değiştiririm. Tamam, yeni plan: Sadece o uyuyacak ve ben sabaha kadar onu izleyeceğim.

...

Evet yanımda Draco Malfoy var, evet heyecanlıyım, ama değilim de. Bilmiyorum. Sanki buraya aitmişim gibi ama cr'ımdaki hayatımı hatırlayınca heyecandan ölüyorum.

Yanımdaki kısa kıpırdanmadan sonra Draco'nun asasıyla ışıkları açıp bana döndüğünü gördüm, iyice sarılıp kokusunu içime çektim. Hayatımda aldığım en güzel koku olabilir...

"Hala uyumamış olmanın sebebini öğrenebilir miyim sevgilim? Bir yerin mi ağrıyor?" Dedi uykulu sesiyle. Ardından saçıma ufak bir öpücük kondurdu ve gözlerini kapattı.

Y/n: Uykum gelmiyor, iyiyim.

Gözlerini açıp sorgular bakışlar attıktan sonra beni belimden kendine çekti. Yüzünü boynuma gömdüğünde baştan aşağı kızardığıma emindim.

Nefesi düzene girdiğinde hafif kıpırdandım. Uyanmasını istemediğim için çok yavaş hareketlerle yataktan indim. Biraz onu izledim. Burada neler yaşayacağımı, sabah kimleri göreceğimi düşündüm.

Merakıma yenik düşen adımlarım kapının önüne gitmeme sebep oldu. Çıkıp gezmem tehlikeli olur muydu? Bu evrendeki ilk günümde ceza yemek istemem.

...

Çıktım.

Kapıyı yavaşça kapatıp boylu boyunca karanlık koridora baktım. Şu kapıların ardında kimlerin odaları vardır! Pansy nerede kalıyor acaba? Ya da Adrian -yakışıklı ve geçen senenin takım kaptanı- Pucey.

Odaların olduğu koridor bittiğinde karşıma Slytherin salonu çıktı. Işıklar kapalı olduğu için loş bir ortam vardı, etrafı odanın diğer tarafında yanan şömine aydınlatıyordu. Koltukların kenarındaki zümrüt benzeri taşlar ateşten gelen ışıkla parlıyordu.

"Burası... gerçekten... benim evim." Dedim kendi kendime. Hayranlıkla masanın üzerindeki şamdanlardan birine dokundum. Gerçek olduğunu idrak edemiyordum bir türlü.

Biraz daha inceledikten sonra odaya döndüm. Bu saatte salondan çıkmak istemedim. Hem profesörlere yakalanabilirdim hem de Hogwarts burası. Birinci sınıfta elini kolunu sallaya sallaya giren goblini hatırlıyorum da... Şu an kalenin içinde Voldemort bile olabilir.

Shift for Y/n? - Draco Malfoy İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin